• tvde-stadyumda maç izlemek vs halısahada maç yapmak gibidir.
    bir tanesinde profesyonelleri izlersin, diğerinde sevdiğin insanlarla berabersindir.
    bir tanesinde spektaküler hareketler vs vardır, diğerinde ise yani işte herkes elinden geldiğince.
    bir tanesinde kenarda bir teknik direktör sahada hakemler vs vardır diğerinde herkes kendinden mesuldür.
    bir tanesinde kondüsyon önemli değildir, sadece oturursun- diğerinde kondüsyonu düzelticem leeeeeaaaan diye popondan solursun.
  • ikisinde de zevk alanlar mevcut. hem pornoda oynamis, hem de gercek seks yapmis biri olarak su kadar soyleyim: pornoda falan oynamadim. evet, o "aaaa pornoda oynamis gotoss" lafini da geri alirsaniz sevinirim. tesekkurler.
  • porno bir gösteri sanatıdır, bir nevi 8.ci sanat dalı. gerçek seks ise angaryadır çogu zaman üstelik bir de evliyseniz.

    +hadi gel.
    -dizi bitsin geliyorum.
  • pornonun daha çekici gelmesinin porno bağımlılığı ile alakalı olma ihtimali yüksek olan karşılaştırma.
  • evliler için düşünülürse porno ve mastürbasyonun daha çok tercih edildiğini tahmin ettiğim versus.

    bazı evli çiftlerin tarayıcı geçmişlerinde xx'li sitelere denk gelince baya şaşırmıştım. anadolu'nun 3.000 nüfuslu bir beldesinde büyümüş ve karşı cinsle münasebeti neredeyse hiç olmayan bir ergen olarak anlam verememiştim. çünkü o zamanki ergenlik aklıyla düşündüğümde, "bir karım olsa her dakika sevişirim" modundaydım.

    "içeride uyuyan ve istekli olan bir kadın var ama sen onu uyutup içeri gidip porno izliyor ve muhtemelen 31 çekiyorsun."

    insanoğlu garip.

    demek ki yeni tanışılan bir insanla olan münasebet, şeftali yemek gibi. başlarken çok tatlı, yumuşak; ama derinlere inince sert ve tatsız.

    yeni tanışılan her insan, beyinde bir yer kaplıyor. ve o insanla münasebet arttığı oranda o alan aşınıyor. zaman geçtikçe ne muhabbeti eski tadı veriyor ne de sevgisi.

    haliyle insan farklı alternatifler arıyor. sadık olmayıp nefsinin peşinden gidenler başka insanlara tevessül ediyor. sadık olup da nefsine yenilenler pornoyla yetiniyor. hem sadık olup hem nefsini terbiye edenler ise henüz gezegene teşrif etmedi.
  • biri hafta sonu arkadaşlarla maç yapmaksa diğeri televizyonda profesyonel maç izlemektir.
  • coupling'de jeffrey murdoch tarafından çok güzel bir şekilde özetlenmiştir.
    - seks, porno gibi ama daha gerçek!
  • giderek pornonun daha önde olduğunu düşündüğüm karşılaştırma.

    porno izlerken aldığım zevki yaşatacak bir partner maalesef çıkmadı henüz karşıma.
  • porno bağımlısı olmayanlar için gerçek sekstir. bu söylenmiş.
    porno performans odaklı bir görsel sanattır. izleyince penisinizi sertleştirmek için kurgulanmıştır. (genellikle erkekler için porno çekilir)
    şöyle ki:
    pornoda senaryo diye bir faktör vardır. gerçek dışı, %1 den daha düşük ihtimalli fantastik şeyler olur.
    bu yetmez, çekim açıları gerçek sekste gözünüzün alamayacağı açılardadır.
    ör: penisin vajinaya yerleşip çıktığı anı aşağıdan veya yandan görmeniz mümkün değildir, birlikte olduğunuz kadın biraz iri ise yukarıdan dahi zor görürsünüz.
    ör 2: doggie pozisyonunda kadının yüz ifadesini veya göğüslerini çapraz açıdan veya karşı açıdan göremezsiniz.
    ör 3: blowjob sırasında veya cumshot sırasında kadının yüzünü yan açıdan göremezsiniz. eğer büyük göğüsleri yoksa göğüslerini göremezsiniz. hatta öyle kuş bakışı bir açı ki gerçekte, eğer kadın biraz yüzüne açı verip gözlerinize bakmıyorsa ağzını bile görmezsiniz, gözlerini yarım görürsünüz.

    esasen bu yüzden porno bağımlısı olmayanların da porno tercih etmesi anlaşılabilirdir.

    ama deneyim denen olgu bambaşkadır. bu yüzden elbetteki gerçek seks daha güzeldir.
    gerçek seksin verip pornonun veremeyeceği bazı örnekler de var: dokunma hissi, vücut sıvıları ve ıslaklık, koku, tat gibi. olayın öznesi olmanın verdiği diğer hazlar da var. (domine etme/edilme gibi)

    not: pornoculuğun da uçları var. hentai gibi.
  • (bkz: teoride desen zehir gibi pratik dersen sallanmakta)
hesabın var mı? giriş yap