• saudade gibi geri dönmeyeceği sezilen çok sevilen bir şeye duyulan özlemi anlatan içli kelimeler barındıran duygulu romantik dil

    portekizde ve brezilyada konuşulan versiyonları arasında bazı komik farklar vardır ki insanı rezil eder, mesela portekizde "genç kız" anlamına gelen "rapariga" kelimesi brezilyada "fahişe" anlamını taşır
  • telaffuzunda kulağa ispanyolca ve rusça karışımı bir dil hissi veren tatlı dil
  • bilgi sahibi olmayan kişilerin rusça ile karıştırması normaldir.
    bu videoda ise neden portekizce' nin rusça gibi duyulduğunu anlatıyor. çok hoş.
    https://youtu.be/pik2r46xoba

    aynı zamanda öğrenmenin ve telaffuzunun ispanyolcadan daha zor olduğunu düşünüyorum.
    ispanyolca, italyanca bilen kişiler bu dili öğrenirken bir adım öndedir.
  • elimde daniel silva'nın o espião ımprovável var. isteyene yollarım.
  • brezilya versiyonu sevilesidir. yazım dilinde ispanyolca'ya çok benzese de ispanyolca bilmek bu dili öğrenirken kafa karışıklığına sebep olabilir.
  • öğrenilecekse brezilya versiyonu öğrenilmesi gereken dil. brezilyalılar bu dili daha net ve daha anlaşılır konuşuyorlar. zaten dünyada portekizce konuşanların ezici çoğunluğu, yaklaşık % 82'si brezilya portekizcesi konuşuyor.

    portekiz portekizcesi dinlerken vıj, vuj, vış, vuş seslerinden geçilmiyor, sesli harfleri ağızları kapalı söylüyorlar ve haliyle daha hızlı konuşuyorlar. bu da anlamayı zorlaştırıyor.

    brezilya portekizcesinde ise sesli harfleri daha net bir şekilde telaffuz ediyorlar, kelimeler daha net ve anlaşılır söyleniyor. o beni çok rahatsız eden portekiz portekizcesindeki vıj, vuj, vış, vuş sesleri brezilya portekizcesinde hemen hemen hiç yok. bence brezilya portekizcesi kulağa daha hoş geliyor.

    ayrıca brezilyalılar grameri de bir hayli sadeleştirmişler. fiil çekim tablosundaki birçok fiil kipi brezilya portekizcesinde artık kullanılmıyor.

    ispanyolcada beni en çok rahatsız eden dönüşlü fiiller yani "se" li fiillerin brezilya'da kullanımı oldukça azaltılmış. portekiz portekizcesinde ispanyolca kadar olmasa da bu dönüşlü "se"li fiiller kullanılmaya devam ediyor.

    tu yani sen yerine você kullanıyorlar ki você zamirinin çekimi ele/ela ile aynı. bu da ayrı bir kolaylık.

    bir dilin 2 aksanı nasıl bu kadar farklı olabilir. aşağıda aynı metnin hem brezilya hem de portekiz versiyonunda okunuşu var. sayfanın alt kısmında, dinleyin. bak
  • bir arkadaşım ispanyolca bilerek portekizce konuşma sistemi üzerinde çalışıyor bir oyun oynarken. ben ne ispanyolca ne de portekizce bilmediğim için olayları uzaktan hayranlıkla takip ediyorum.
  • portekizce ikiyüz milyon üzerinde insan tarafından anadil olarak konuşulmaktadır. dünya üzerinde en yaygın altıncı dildir, latin amerika'da ise 186 milyon (nüfusun %51 i) konuşan kişi sayısı ile en yaygın dildir.hint-avrupa dil ailesinin romans alt koluna bağlıdır. ispanyolca, italyanca ve fransızca dilleriyle oldukça benzerlik taşır. dünya üzerinde yayılımı 15. ve 16. yüzyılda portekizin sömürgeleştirme sürecinde hız kazanmıştır.

    porte-kizce coğrafya ve dil açısından galicia leh-çesine dayanır. tarihi şartlar yarımadanın bütün batı kıyılarına yayılan bu dil öbeği-nin ikiye bölünerek iki ayrı ülkede konuşulmasına yol açtı. doğu -batı yönünde gelişen hıristiyan fetihlerinin çeşitli evreleri galicia lehçesi ile portekizceyi içine alan dil bölgesinin lehçelere ayrıl-masına sebep oldu. genellikle üç öbek ayırt edilir: kuzeyde galicia ve entre-douro-e-minho ile trasosmontes; ortada beira; güneyde estremadura, alentejo ve algarve ağızları. ayrıca ispanya-portekiz sınırı bo-yunca bazı bölgelerde de, belli bir lehçe öbeğine sokulması çok güç olan karma ağız-lar konuşulur.

    kaynak
  • hint-avrupa dil ailesinin romen dilleri ya da bir diğer adıyla latin dilleri (ing. romance languages) grubundan bir dil. küresel ölçekte oldukça yaygın bir dil olan portekizce yaklaşık 250 milyon insan tarafından konuşulmaktadır (anadil yahut ikinci dil olarak). adı portekizce olsa da en çok konuşan sayısı açık ara brezilya'dadır, bu yüzden de yeni öğrenenler arasında brezilya varyantı daha popülerdir. bunun haricinde, macau (çin anakarasında otonom bir bölge), cape verde (atlas okyanusunda bir takımada devleti), angola ve mozambik'te resmi dil olarak konuşulur.

    ispanyolca ile çok ortak yönü olan bu dili konuşanlar ispanyolca konuşanlarla yüzde 75 - 80 oranında anlaşabilme yeteneğine sahiptir (bu önermenin tersi de doğrudur). hem ispanyolca hem portekizce öğrenmek isteyenlere naçizane tavsiyem önce bu dili öğrenmeleridir zira ispanyolcaya göre daha düz bir grameri/dil bilgisi var (bir diğer deyişle ispanyolca daha karışık) ama baştan ispanyolca biliyorsanız bu dili öğrenmeniz çok kolay (en azından okuma düzeyinde). bana daha çok dil bilgisi/grameri sadeleştirilmiş ispanyolca gibi geliyor hep.

    ancak telaffuz söz konusu olduğunda türkçe konuşanlar ispanyolcayı yeğ tutabilirler çünkü portekizce biraz fransızcayı andırır fonetik yapıya sahip. çok fazla nazal ses var ve bazıları gerçekten bizim gibi daha düz sesler çıkaran dilleri konuşanlar için zorlayıcı olabiliyor. bazen de iyi çıkarılamamış bir nazal ses yüzünden yanlış anlaşılma olasılığınız var ama dert etmeyin. yabancı olduğunuzu anladıkları zaman çok abuk subuk bir hata yapmadığınız sürece anlayışlı davranıp dalga konusu olmazsınız.

    ispanyolca'da kafaları en çok karıştıran se hedesi (hede diyorum çünkü bir çeşit dolgu gibi bir şey, her yere uyuyor ve kullanıldığı yere göre işlevi ile birlikte adı da değiştiği için hede oluyor*) portekizce'de daha az kullanılıyor. daha düz bir anlatıma sahip olan portekizce, kaynaşmaları (contração) ile ünlü. sayısız kaynaşma var ama gözünüz korkmasın zira belirli bir düzenle kaynaşma yapıldığı için hemen ezberleyemeseniz bile gördüğünüz/duyduğunuz yerde tanımanız çok kolay (birkaç örnek vermek gerekirse: em aquelo yerine naquelo, em a yerine na olarak kısaltılıyor. de a= da, de ele = dele, a o = ao gibi. daha bunun gibi tonla kaynaşma var).

    bu dili öğrenirken en çok kafanızı karıştıracak olan şey evet ve hayır olacaktır çünkü batı dillerinde evet/hayır genelde birbirine benzer ama portekizce'de tam olarak değil. evet için sim, hayır için não kullanılıyor fakat asıl kafa karıştıran bu değil. portekizce'de bambaşka bir anlama gelen no kaynaşması var (em do- 'bir şeyin için de' - kaynaşarak 'no' formunu alıyor) ve bu da ilk başta epey kafa karıştırıyor (özellikle ispanyolca bilenler için başka kafa karıştırıcı kelimeler de var: mas/pero, sem/sin, se/si ikilileri gibi - birinciler portekizce, ikinciler ispanyolca bu arada).

    çekim yapmak ispanyolca'da olduğu kadar külfetli değil, nispeten daha sade bir çekim mantığı var (yine de o kadar kolay değil). sadece 4 zamir çekimi var (ispanyolca'da bu sayı 6) dolayısıyla öğrenen için yük biraz azalıyor. ingilizceye nazaran daha düzenli bir yapısı var dilin ama yine hemen her dilde olduğu gibi düzensizlikler de var. bu düzensizlikler ispanyolca'dakilere epey benziyorlar, dolayısıyla ispanyolca bilenler için kolaylık olur. özellikle brezilya varyantında bu tip düzensizlikler daha da azaltılmıştır. söz dizimi de brezilya varyantında daha düz ve anlaması/öğrenmesi daha kolaydır. ben de öğrenecek olanlara brezilya diyalektini tavsiye edebilirim.

    şimdilik bu kadarı kafi gelsin. daha sonra dil bilgisi/grameri ile ilgili detaylı bir girdi daha girmeyi düşünüyorum. öğreniniz, öğretiniz efenim!..
  • (bkz: #94373705) numaralı girdimde genel bir girizgah yapmıştım. bu yazıda ise belli başlı bazı dilbilgisi/gramer kurallarını açıklayacağım. bir yazı dizisi şeklinde olabilir (nihayetinde tek bir girdi ile her şeyi açıklayamam, giriş şeklinde bile olsa). bu vesile ile ben de tekrar gözden geçirmiş ve hatırlamış olurum:

    1) hemen bütün latin dillerinde olduğu gibi portekizce'de de eril - dişil ayrımı var. eril için takı (artikel) o (çoğulu os), dişil için gereken takı a (çoğulu as). bütün detayları ile yazamayacağım ama sonu 'o' ile biten kelimeler eril, sonu 'a' ile biten kelimeler dişil oluyor genelde (menino - oğlan, menina-kız gibi). çoğul yapmak için kelime sonuna 's' getiriyoruz (yalnız bu genel kural. istisnalar var: 'l' harfi ile biten kelimelerde genelde 'l' harfi düşürülüp 'i' yapılır. örn.: animal-hayvan, animais-hayvanlar gibi. ayrıca 'm' harfi de 'n' harfine dönüşür: um/uns gibi). takılar/artikeller hem erillik/dişillik ile hem de tekillik/çoğulluk ile uyumlu olmalıdır (korkacak bir şey değil, hemen kapıyorsunuz). örn.: a cama - yatak, as camas - yataklar. o carro - araba, os carros - arabalar, şeklinde. ayrıca belirsiz takılar ise; um/uma, uns/umas şeklindedir.

    2) sayı saymak nisbeten kolay ama önce yirmiye kadar saymayı öğrenmeniz lazım (tıpkı ispanyolca ve ingilizce'de olduğu gibi) ve ardışık doğal sayılar ispanyolca'daki sayılara çok benziyor. yalnız bazı sayıların dişi halleri de var dikkat etmek lazım: zero, um/uma, dois/duas, três, quatro, cinco, seis, sete, oito, nove, dez, onze, doze, treze, quatorze, quinze, dezesseis, dezessete, dezoito, dezenove, vinte. buradan sonra tıpkı ingilizce ve ispanyoca'da olduğu gibi yirmi bir, yirmi iki diye devam ediyorsunuz ama tek fark araya sürekli 've' getiriyorsunuz (yani 'yirmi ve iki' der gibi). örneğin; vinte e um, vinte e dois, vd.

    3) tabii hemen ondalık ve yüzdelikleri de yazayım ki tam olsun: 30 - trinta, 40 - quarenta, 50 - cinquenta, 60 - sessenta, 70 - setenta, 80 - oitenta, 90 - noventa, 100 - cem. bundan sonrası için 'yüzlükleri' çoğul yapıyoruz. örn.; 200 - dozentos, 300 - trezentos, 400 - quatrocentos (500 biraz garip ama anlaşılır: quinhentos). bin - mil, milyon - milhão, milyar - bilhão. az önce bahsettiğim araya 've' getirme ameliyesi üç ve daha fazla basamaklı sayılarda en son iki basamak arasına getirilir: 229 - duzentos e vinte e nove, 1229 - mil dozentos e vinte e nove, şeklinde.

    4) sıra sayılarda ise eril olan 'o' ile, dişil şeylerden bahsediyorsak 'a' ile bitiririz: primero/a, segondo/a, terceiro/a şeklinde (ilk on şu şekilde: quarto, quinto, sexto, septimo, oitavo, nono, decimo). bazı kullanışlı ifadeler ise şöyle: düzine - dúzia, yüzde - por cento.

    5) zarflar genelde kolayca farkediliyor: türkçe'de '-ce/-ca' ile ifade edebildiğimiz hemen her kelime portekizce'de -mente ile ifade ediliyor. örn.: kolayca - facilmente. yani bu eki gördüğünüzde hemen zarf olduğunu ve '-ce/-ca' gibi bir anlama geldiğini anlayabilirsiniz. işin güzel tarafı zarfların büyük çoğunlu böyle. bunun haricinde en belli başlı zarflar şunlar: önce/antes, sonra/depois, hep/sempre, hiç/nunca, içinde/dentro, dışında/fora, zaten/ja, -iken/enquanto, daha (çok)/mais, çok fazla/bastante, dahi (bile)/também, hala/ainda, güzel/bonita, kötü/mal, şimdi/agora.

    6) portekizce'de epey bir nazal ses var ve türkçe konuşanlar için bu sesleri çıkarmak/telaffuz etmek biraz zor olabilir çünkü biz daha düz sesler kullanıyoruz (bu yüzden ispanyolca konuşmak daha kolay geliyor bize) ama hevesiniz kaçmasın, öğreniyorsunuz. bu sesler daha çok kelime sonlarında oluyor ve bir ek görevi görüyor ama kelimenin her yerinde olabilirler. teknik olarak portekizce'deki her sesli harf nazal bir sese dönüşebilir. önce kolay olanlardan başlayalım: sesli harfin yanına 'n' veya 'm' harfi geliyorsa, bu hece nazal sese dönüşür: falam, sem, sim. görüldüğü gibi bu dilde en sık kullanılan kelimelerden bazıları nazaldır dolayısıyla bu konuyu hatmetmek dili öğrenmek için epey önemli.

    7) kelime ortasında ise; 'nh' gördüğünüz yerlerde ispanyolca'daki ñ sesine benzer bir ses çıkaracaksınız. aslında çok yabancısı değiliz, futbolcu isimleri gibi: ronaldinho, aranha, trabalha, tenho, gibi. yine sık kullanılan çekimlerden (şimdiki zaman birinci tekil şahıs) biri nazal ve bu nazal sesleri öğrenmek elzem. ilk başta biraz sinir bozucu olabilir ama sebat ederseniz gerisi gelecektir. ayrıca sesli harflerin üzerinde bulunan '~' işareti de nazal yapar: pão, estação, maçã, são, gibi.

    8) portekizce'de kelime sonlarında 'n' harfi bulunmaz ama sondaki 'm' harfi 'n' gibi okunur. ayrıca kelime sonlarındaki 'o' harfi 'u' gibi okunur (aslında genel olarak 'o' harfi 'u' gibi okunur ama her zaman değil): todo bem sanki 'tudu ben' gibi okunur.

    9) üç tip fiil vardır (-ar/-er/-ir ile biten fiiller: amar/sevmek, comer/yemek, abrir/açmak, gibi) ve bu fiillerin çekimleri farklıdır. ayrıca her zaman kipi için değişik çekimleri vardır (merak etmeyin türkçe kadar zor değil)*. bu konuya daha sonra tekrar geleceğim.

    10) son olarak: toplam 15 zamir vardır ama bunların en sık kullanılanları 9 tanedir (ben/eu, sen/tu ve você, o/ele ve ela, biz/nòs, siz/vocês, onlar/eles ve elas). bunların yanı sıra pek sık kullanılmayan ama yine de bilmekte fayda olan hitap şekilleri vardır: biz/a gente, sen (bay/bayan kullanımıyla)/o senhor ve a senhora, siz (bayanlar baylar kullanımıyla)/os senhores ve as senhoras (bir de vos/siz var ispanyolca'dakine benzeyen ama pek kullanımda değil, arkaik kalmış bir zamir ama yine de bilin siz).

    şimdilik bu kadarı kafi gelsin. zevkli dildir, birçok insan ispanyolca'dan daha seksi bulur. hatta kibarlıkta fransızca ile kıyaslarlar ki konuşma dili framsızcayı andırır. öğreniniz, öğretiniz efenim...
hesabın var mı? giriş yap