• nereye giderseniz kuyruk gibi peşinizde dolanan şirinlik abidesi. bir gıdığı vardır ki sıkmamak için kendinizi zor tutarsınız. feci horlar, kuru mamasını yemekte nazlanır ama diğer yiyeceklere gelince oburdur. bir de çişini yapmak için sabahın köründe insanın yüzüne hapşırarak uyandırmasa hiçbir kötü huyu yoktur. çok güzel televizyon izler, kavga sahnesi varsa havlamaya başlar, daha doğrusu havladığını zanneder. öyle ki artık insanlara karşı kışkırtırken ısır yerine "hapşır kızım şunun yüzüne görsün gününü" şeklinde ifadeler kullanmaktayım.hapşırma sorunu özellikle bu kavurucu sıcaklarda çok olur. öyle ki bir sabah beni uyandırdığında öyle bir krize girmişti ki ödüm koptu sabahın 7 buçuğunda veteriner yoluna düştük*fazla yürümeyi sevmezler hatta benimki beni yürüyüşe çıkartıyor diyebilirim. keyfi olmazsa biraz yürüdükten sonra inat eder hayatta yürümez. e 10 kiloluk et yığınını kucaklamak kalır bize de.. bazen de bir koşturur ki şaşırırsınız. istemediği bir şey olunca acayip umursamaz bir tavırla kafasını çevirir ki birden kendinizi dünyadaki en değersiz ve aşağılık mahlukat gibi hissedersiniz. ilginç bir ses duyduğunda veya bir şey dikkatini çektiğinde kafasını 45 derecelik açıyla eğip bakar ve o anda mıncıklama isteğinizi engelleyemezsiniz. bir de bacaklarını iki yana açıp karnının üstüne yatmıyor mu..evdeki hiçbir şeye zarar vermez, kablo, kağıt vs. kemirmez. kıskançtır hep onunla ilgilenin ister. arada gelip kol, bacak nereyi açıkta bulduysa deli gibi yalamaya başlar. diğer hayvanlarla iyi geçinir fakat bu iyi geçinmesi aslında "sallamaması"dır. danua görse kafasını çevirip "bu ne be?ayı mısın nesin tipe bak" bakışını atar. kendilerini insan zannediyorlar diye düşünüyorum. vazgeçilmez şebeklerdir bunlar..
  • suratı o kadar çirkin olan bir hayvandır ki kendisi, artık çirkinlikten çıkıp şirinlik mertebesine erişmiştir. nasıl oluyor o öyle demeyin, oluyor.
  • yedi senelik birlikte yaşama deneyimimin bana öğrettiği, kesinlikle nazik davranılması gereken bir köpek cinsi olduğudur. ya da bizimkisi öyle, genelleme yapmak doğru olmayabilir. geçmiş yaşamında aristokrat bir hanımefendiydi galiba. belki de hala öyledir. yolda yürürken su birikintisine, çamura falan kesinlikle basmaz, mümkünse etrafından dolanır. parkta yanına gelip yılışan, orasını burasını koklamaya kalkan köpeklere yüz vermez, görmezden gelir onları, kafasını çevirip bakmadan vakur bir edayla yürür gider. aristokrat tavrını zedeleyen tek zaafı yemek aşkıdır, allah bu cinse doyma hissini nasip etmemiştir. yemek mevzubahisse en pespaye köpekten daha da alçalabilme potansiyeline sahiptir.
    ama benim canımdır. kolumda yatıp güzel güzel horlayandır.
    koca gözlerini dikip öylece uzun uzun bakar bana. bu, parka gitmeyecek miyiz, demektir.
    mamasını yerken tazmanya canavarı gibi sesler çıkararak komşularda evde ejderha beslediğimiz yanılsamasını yaratır.
    olmasa ne yaparım, o boşluğu nasıl doldururum hiç bilmiyorum.
  • oglumuzun dogum günü vesilesiyle ben de birkac not düseyim;

    basik burunlu kücük meleklerdir pug'lar. evet, bakimlari cok zordur, yürürken, kosarken, oynarken ve dahi nefes alirken bile burun yapilar yüzünden solunum problemi yasarlar. size bagli degil, bagimli olurlar ve sizsiz adim atmak istemezler. egitilmezler, egitilemezler, zira gözlerinin icine bakip "hayir" diyemezsiniz. haydi dediniz diyelim, pes perdeden aglamaya baslarlar, cünkü evin simarik kücük cocugu olmuslardir. kansere yakalanma riskleri yüksektir, derileri kalin gibi görünmesine ragmen aslinda en ufak bir carpma sonucunda bile ciltleri reaksiyon gösterebilir, bu da baska köpeklerle oynarken bile sorun yasamasini beraberinde getirebilir. ancak;

    bir tanesini evlat edindiginizde göreceginiz gibi, cünkü uzaktan anlasilmiyor bu, illa ki o anne/baba- cocuk iliskisini kurmaniz gerekli, sadece sevgiyle dolu, kocaman bir kalpten olusuyorlarmis diye düsündürüyorlar. ne istedigini nasil istedigini her bir mimiginden anlayabilir hale geliyorsunuz. sadece gözleriyle degil, uzaktan bakan ve "ay ne cirkin sarkik bir yüzün varmis" diyenlerin aklina bile gelmeyecek sekilde, yüzlerindeki her bir kivrimla, her bir kirisiklikla konusuyor onlar. kulaklarini geriye atip yüzünü gerginlestirip birden fok gibi oluyorlar, anliyorsunuz ki ya sizinle gelmek istiyor, ya yaninizda oturmak istiyor. kulaklarini düsürüyor ve yüzü bir anda yaslanmis gibi duruyor, anliyorsunuz ki, uykusu gelmis "haydi odamiza gidelim" diyor. kaslarini catiyor, dudaklarini büzüyor, sakitiyor, sizinle iletisim kuruyor.

    annesi artik emzirmek istemeyip huysuzlaninca, erken verilen yavulardan bir tanesi de bizim oglumuz oldu. bir aylikken eve getirdigimizde, elimle gögsünün altindan tutup tasiyabiliyordum, o kadar kücüktü. el örgüsü sabun bezlerinden bir tanesini ona battaniye yapmistik, iste o kadar kücüktü. adini kahve koyduk, kahve keyfimiz olsun diye. hastalikla, saglikla, hüzünle, mutlulukla ve tabii ki verilemeyen tuvalet egitimleriyle tam 3 sene gecti. oglum, bize verdigin nesenin, mutlulugun yüzlerce kati senin olsun. iyi ki dogdun.

    sinirli edit: dünyada iskence edilen o kadar canli varken, bunlarin da fotograflari paylasiliyorken sinirlerin birkac pug fotografi icin ziplamasina yorum bile yapamiyorum. görmek istemiyorsaniz bakmayin. bu kadar basit.
  • dolmuşta osurup insanı rezil etme potansiyeline sahip olan köpektir.
  • tartışmasız dünyanın en efsane köpek cinsidir. yaklaşık 1.5 senedir canımdan çok değerli olan biri tarafından beslenmekte olup (bkz: sevgili) 5 ay önce, bana bir adet dişisi verilen hergün abartısız yeni bir şey keşfedebileceğiniz bir türdür. öyle efsane bir suratı vardır ki her daim sizi güldürmeye yeter. gereksiz yere havlamak veya salya akıtmak gibi ekstra özelliklerinin bulunmaması yanında afedersiniz boku bile zemine yapışmayacak muntazamlıktadır mübareğin. orta boy bir türdür. genel olarak baktığınızda köpekler arasında beslenmesi en riskli cinstir, suratlarının yapısı nedeniyle solunum rahatsızlığına maruz kalabilirler buna ek olarak aşırı sıcakta bayılabilirler. tüyleri kısa olduğundan çok soğuk havalarda rahatsız olabilirler ama o bir gözü oturalım, diğer gözü de kalk gidelim ifadesi taşıyan suratın sürekli olarak peşinizden fıtı fıtı sesleri eşliğinde gelmesi bütün bu handikapları yok saymanız için yeterli bir sebeptir. son zamanlarda adanalı dizisi ile meşhur olması her ne kadar asabıma dokunsa da bir yandan da hoşuma gitmiyor değil zira pug çok bilinen bir köpek cinsi olmadığı için etrafta gezdirirken aaa pit bul, aa buldog gibi şaşırma efektleri duymanız olasıdır ancak adanalı dizisinden sonra bu efektlerin yerini direk rıfkı ismi almış bulunmakta. en azından insanlarımız artık böyle efsane bir cinsin varlığından haberdar. son olarak söylemek isterim ki bir pugdan daha iyi olan tek şey iki pugdır :))

    sonradan gelen edit: amk su entrye bakinca garip oluyorum lan, ne sevgili kalmis ne de iliski. geriye kalan tek sey bana surekli kucuk emrah gibi bakan bir cift goz.
  • pug sahiplenmeden önce bilmeniz gereken bazı şeylerden bahsetmek istiyorum.

    bu cinsin büyük sıkıntılarını çekmiş biri olarak, almak isteyenlere birkaç tavsiye ve bilgi vermek isterim. tabi bahsedeceklerim genellikle sorunlar olacak, herkesin başına gelecek diye bir şey yok. ihtimallere karşı hazırlıklı olun diye. ırksal bilgiler olduğu için not: fci secereli ve fransadan alınmış, insan gibi pasaportuyla türkiye'ye gelmiş bir köpekti. 6 yaşında iken bana geldi, 13'üne çok az kala rainbow bridge'e gitti.

    1. düşük bir maaşınız varsa veya öğrenciyseniz almayın.
    2. çok seyahat ediyorsanız almayın. yanınızda götürebilecekseniz bile almayın. benim 6 yaşında sahiplendiğim kızımı eski sahibi de bu nedenle vermişti. ilk sebebi yolculuk için çok dayanıksız olmaları ve solunum sıkıntıları. uçakta hayvanların konulduğu kısımda, otobüste bagajda geçirilen yolculukların sonu ölümle bitebilir. yanınıza almayacaksanız eğer, çok duygusal oldukları için geri geldiğinizde o obur hayvandan eser kalmamış, bir deri bir kemik olmuş, çeşitli hastalıklar nüksetmiş halde bulabilirsiniz.
    3. pörtlek gözleri olduğu için glokom, kornea ülseri gibi vakalarla karşılaşmanız olasıdır. gözlerinde problem varsa buzdolabında xalatan ve oda sıcaklığında genta bulundurmalısınız. bunlar hayvan için oldukça acılı ve kronikleşen vakalar. ülsere zamanında müdahale etseniz bile kronikleştiğinde görme kaybı meydana geliyor. ileri seviyesi gözün alınmasıyla sonuçlanır. internette erişkin veya yaşlı pugların bir kısmının tek gözlü olduğu dikkatinizi çekmiş olabilir. burunlarını veya yüzlerini kaşırken suratlarını halıya sürterler. bu da gözleri direk çizilme ve enfeksiyonlara açık hale getirir.
    4. burnun üstündeki katman devamlı temizlenmeli. nemli bir bezle silinmeli ve ıslak bırakılmamalı.
    5. bebeklikten itibaren kesinlikle ama kesinlikle diş fırçalanmaya alıştırılmalı. yoksa büyüdüğünde münkün değil ağzına dokundurmaz. bu da ırksal herhalde, pugların dişleri bakıma muhtaç, ağızları kokmaya meyillidir.
    6. çok kısa bir solunum yolu var. alerjiye meyillidir. uyku apnesi olabilir. benimkinde vardı, gece birden boğuluyormuş gibi çığlık atarak uyanır, kasılırken o esnada çişini kakasını kaçırırdı. sara zannettik meğer apneymiş. dili solunum yolunu falan kapatacak da boğulacak diye ödüm kopardı. ayrıca aynı ortamda sigara içmeyiniz, tozlu, havasız ve sıcak ortamlarda bırakmayınız. hapşırması, sümük fırlatması ile ünlüdür. tam bir biyolojik silah. dolmuşa bindiğimizde bile hapşırma krizine girerdi. milletin ensesini sümük yapmışlığı var. ayrıca baya horlar.
    7. tırnakları yuvarlak bir şekilde geriye doğru uzar. köpeğim bana geldiğinde tırnaklarının canlı kısmı kesilmeye kesilmeye ilerlemiş, ayrıca tırnakları geri bükülüp patisine batmıştı. bu ihmal yüzünden geri kalan hayatı boyunca normalden uzun tırnaklarla yaşamak zorunda kaldı. bu da yürüyüşünde sıkıntılara neden oldu. bu yüzden tırnak bakımı önemli, ayrıca tırnakları genelde siyah olduğu için, içerdeki kesilmemesi gereken kısmı görmek zor, dikkatli olmak gerek.
    8. yaşlılığı her hayvan gibi çok zor, altına kaçırır, yürüyememeye başlar, dişleri dökülür vs... hasta bezi edinmek lazım. minderine sermek için.
    9. her yerde osurur, üstünüze kalabilir.
    10. tüyleri kısa mısa ama mevsiminde baya tüy dökerler.
    11. çok oburlardır. mamasını kontrollü bir şekilde vermelisiniz, aşırı kilo almasını önlemek için. 12. çok yürütüp yormamak gerekir. zaten zor nefes alıyor garipler.
    13. sosyal olarak genelde diğer canlılara ve insanlara karşı agresif değiller ama köpek bu, hepsinin karakteri, enerjikliği, oyunculuğu vs farklı. o yüzden bu konuda yorum yapmama gerek yok. benim kızım hiç oyuncu değildi mesela, bebekken de değilmiş ama görüyorum hiperaktif olanlar da var.

    diyeceksiniz ki ne lanet bir hayvanmış bu, sırf dert. evet biraz dertti, çünkü bana geldiğinde ömrünü zaten yarılamış, yaşlanmaya başlamıştı. daha önce bacağından ameliyat olmuş vs, yürürken ön patilerini sürter kanatırdı. pek ilgilenilmemişti, sorunları bana kaldı ama pişman değilim. hayatımda onun kadar beni seven, bana düşkün bir varlık herhalde olmamıştır. sadakatin ne olduğunu gerçekten bu canlıdan öğrendim. bundandır ki onu kimse sevmezdi, diğer insanlara veya hayvanlara sanki yoklarmış gibi davranırdı. seslendiklerinde duymazdan gelirdi, kafasını çevirirdi. ama benimle gözlerimizle anlaşabilecek kadar akıllıydı. ondan önce bana biri bunu dese gülerdim. tamam çok akıllılar falan ama köpek bu bakıştan mı anlayacak derdim. resmen bana tapıyordu hayvan. duşa bile yalnız giremezdim. illa gelip banyonun bir köşesinde otururdu. 6 yıl boyunca hayatımda değişmeyen tek şey o oldu. onu çok özlüyorum.
    umarım yazdıklarım faydalı olur.
  • 24 saat once sahiplendigim mukemmel bir bebek.

    ya o kadar mutluyum ki evimde boylesine harika bir canliyla yasadigim icin. tum enerjim, tum nesem zirvede. kendisi oglen fosur fosur uyuyup aksam tam bir firlama oluyor. onu saatlerce uyurken gorunce bir hastaligi mi var diye dusunup kahrolmustum ama meger sarj ediyormus kendisini canimin ici.

    henuz sosyallesme konusunda sikintilari var galiba. disari cikinca korkuyor, yurumek istemiyor, kucaga alissin da istemiyorum ama o yuzundeki masum ifadeyle bana her istedigini yaptirabilir kendisi. gelip kafama falan sicsa en fazla bir dakika kizabilirim, ya o surat ne o surat neee! ay icim kipir kipir.

    ara sira enerjimin dusmesine, basimin donmesine sebep olan tek bir sorunu var bu bebisin: amansiz osurugu. allah affetsin ceset gibi kokuyor be. ıki osurugu arasinda da maksimum 15 dk var yani bir bas donmemi atlatayim diyemeden digeriyle vuruyor beni. neyse beslenme duzenini oturtunca duzelir diye umut ediyorum.

    seni simdiden cok seviyorum ailemin en tatli uyesi!

    4 ay sonra gelen edit: bizimki tam bir firlama oldu. eskiden disari cikardigimda kucaktan inmeyen kopek simdi park dedim mi deliye dönüyor. cocuklarin maskotu, evimizin reisi oldu. ondan habersiz kimse disariya adim atamiyor. eve giris cikis saatlerimizi asarsak firca kayiyor bize.
    ıki tane sevgilisi var. parkta randevulasiyorlar. bazen unutup ikisini de ayni gun parka cagiriyor, gorun curcunayi, oturuyor onlarin kavgalarini izliyor sonra buyuk bir gururla.
    osuruguna gelince... gunde bire indirebildik, ama bir yapiyor tam yapiyor. butun gun mal oluyoruz sonra.
    cok seviyorum cok!
  • onu yalnız bırakacağınızı anladığında bayılma numarası yapabilen, ama her daim salladığı kuyruğuna bakarak bayılmadığını anlayabileceğiniz, hayatımda gördüğüm en kendine özgü köpek ırkı. sevindiğinde insan gülmesinden, masum masum bakışlarından, sevdiği insanların suratını yalamasından, havlamadan başka her şeye benzeyen sesinden bahsetmiyorum bile. onlar zaten yazılmış.
  • bastan asagi karakter dolu olan, gerek bakislari, gerek yuruyusu, gerek size yalakalik yapisi tumuyle anlam dolu; muhtesem bir cins kopek. cok afedersiniz kendisi osurmasi ile unludur. osurugu, tipki insanlarda oldugu gibi, ne kadar sessizse o kadar kotu kokar. yemek secmez, tabir-i caizse boku bulsa bok yiyecek kadar actir. hep actir, yalakadir. oyun oynamaya ve uyumaya bayilir. yukaridakilerin de soyledigi gibi fazla egzersiz istemez, ama kesinlikle az da olsa egzersiz ister. yoksa hiperaktif bisi olur cikar. ozellikle bebeklik donemlerinde odanin icerisinde poposunu yere surte surte daire cizerek kosturur kendinden gecmis gibi. bir de mahallenin orospusu* olmaya aday bir cinstir. pahalidir.
hesabın var mı? giriş yap