• efendim sabaha kadar devam edebilceini dusundugumuz vakit dehidrasyon hat saffada olacagindan su bulundurulmalidir. iki uc seker lolipop da atarsaniz cantaya seker dustugu vakit yardimci olacaklardir. etrafinizda emzikle isikli kolyelerle dolasabilen insanlar olabilir korkmayin yolunuza devam edin. suyunuzdan icmeyi unutmayin. bi betlik soz konusuysa disarda paramedicler beklemektedir. bu amcalar cok sekerdir aslinda. kendinize dikkat edin der bazilari. tamam abi iki ziplicaz gelicez derseniz. sabah cikarken gunes gozluu cok gereklidir. efendim zarzor buldugunuz raveden donerken arabada yok bu yola girmedik mi biz hayir ordan geldik tartismalari olacaktir. siz yaslanin arkaniza uyuyun.
  • müziğin günlerce hiç susmaması. esriyen bedenlerin saatler ve günler geçtikçe kendilerinden daha da fazla geçmeleri. hele ki deneyim ıssız bir doğa köşesinde ve psytrance temelli olarak gerçekleşiyorsa tüm tabiatın da bu delice coşkuya ayak uydurması. madde kullanımının had safhada olmasına rağmen kimsenin pozitif titreşimleri bozacak bir girişimde bulunmaması, tüm kabilenin yek vücut halinde takılması. yüzlerce delinin tepindiği toprak dans pistinin zamanla bir hamur kıvamına gelmesi. ayaklara bulaşan çamurun üzerinde birikmiş "yaşanmışlığın" insanı uçar gibi hissettirmesi. pistten yükselen enerjinin göğü delercesine yukarıya doğru fışkırması, kozmik aurayla içiçe dolanması. kayaların ve ağaçların arasında beyaz tavşanı kovalamak. blacklight ile sıvanmış gülümseyen suratlar, rengarenk fosforlu giysiler, takılar, oyuncaklar. freak out seviyesine ulaşıp gaia ile sevişen bedenler. dolunay, göğe bırakılan gece fenerleri. kutlama, zafer sarhoşluğu. ay'ı selamlama, geceye merhaba! her köşede yakılan kocaman alevlerin yaladığı is kokulu insanlar. dönen ateşler, parıldayan meşaleler, poiler. göğü pudra şekeri misali dolduran yıldızlar. gündoğumu, şafakla beraber gölün üzerinden kalkan sis bulutları. sabah güneşinin aydınlattığı çiy sıvanmış çimlerde yuvarlanan deliler.

    herkes gülümsüyor, gülümsüyor, gülümsüyor. bu deneyimi kutluyor ve kutsuyor yüreğinde, bedeninde. bunun realite ile hiç bir ilgisi yok. bu tamamen bir yol, ruhani. müziğin birleştirdiği insanların yolu. atalarımızın yolu. modernizme inat, en güzel paylaşımların ve deneyimlerin hayata geçirildiği, kadim bir yol. kabile.
  • insanlarin hic oturmadiklari (yere dusup bayilanlar, uyusturucudan kendinden gecenler haric) her turlu deliligin serbest oldugu aktivite.. ortamda cok buyuk bir sinerji vardir, saatler gectikce insanlar yorulacaklari yere daha da abartirlar, hareketler daha bir hizlanir.. kendinize sorarsiniz arada bir napiyorum lan ben burda diye.. dersiniz bi akilli yok mu bu koca mekanda, soyle bi bakarsiniz etrafiniza, hakikaten yok.. takilmaya devam edersiniz..
  • +20 000 insan.
    koskoca bir stadyum ve onlarca sahne.
    31 aralik gecesi tum kiyafeti ic camasirindan ibaret olan ruya hatunlar.
    ex - ot- stick - emzik ve bilimum keyif verici madde.
    isikli zamazingolar ve yarattigi gorsel solen.
    sinirlarin ortadan kalkmasi ve limitsiz ozgurluk hissi.
    sicak olmasi, terlemek, hem de cok terlemek. suratiniza carpilan suyun verdigi serinligin anlik rahatligini hissetmek.
    aslinda hic sevmediginiz ve dinlemeyeceginiz bir muzik esliginde kendinizi kaybetmek.
    dans etmeyi bilmediginizi unutmak.
    sevgi yumagi bir ortam.
    kollarinizda nerden geldigi belli olmayan renkli tasli bilezikler ve ertesi gun dahi kafanizin icinde loopa alinmiscasina donen bir icses.
    bunun yaninda agzin kurumasi, cenenin tutulmasi, gozlerin kizarmasi ve hatta kisa sureli hafiza kaybi. dolayisiyla ertesi gun korkunc bir yorgunluk ve bas agrisi.

    sonuc olarak bu yazdiklarimin yetmedigi, aslinda kesinlikle anlatilmayacak, mutlaka yasanmasi gereken bir deneyim.
  • ecstasy bokunun popülaritesini tavana vurduran partilerdir.
    şincik; doktorların dediklerine göre, ecstasy saatler süren uyarıcı etkisine sahip bir ilaç olduğundan kelli, dans pistlerindeki insanlar kudurma sınırlarını zorlayabilmektelerdir. ecstasy, vücut ısısını da etkilemekte ve özellikle sıcak bir ortamda uzun süreli dans ile birleşince, kişinin aşırı sıcaklık sonucu, aşırı su kaybından (dehidrasyon) nalları dikmesine sebep olabilmektedir. ayrıca "bu tür partilerle kullanılan" ve önceden bahsi geçmiş "emzük, lolipop, çikolata , gaz maskesi , bonibon - şekerdenden imal kolye" gibi envanterler yine ecstasy'nin sebep olduğu diş gıcırdaması, kas gerilmesi gibi durumların etkisini bir nebze azaltmak için kullanılan malzemelerdir. görüntü olarak ilk başta komik gelseler de, aslında hapçılığın emareleridir.
    bu partilerde su kaybına karşılık tüketilsin deyü su,sporcu içeceği,zıkkım suyu vs de satılır fakat uçuk fiyatlarla satılır.
  • rave party - avrupa'da basladi sanirim... kullanilmayan tren istasyonlari ve tv studyolarinda, hangarlarda, fabrikalarda yapilan muzikli eglence... gaz maskeli garip kiyafetli insanlar icip cakip vici vici dansederler... ayrietten muzik türü, nedense aklima rave denince front 242 geliyor.
  • eventlerle asla karıştırılmaması gereken bir party, buluşma-kaynaşma olayıdır.. gerçek rave asla paralı değildir çünkü rave'in özünde plur adı verdiğimiz felsefe vardır ki bu da barış, aşk, beraberlik ve saygı temalarını kapsar.. ciddi boyutlarda bir rave türkiye'de olmamıştır, home partyler rave'den sayılmadığı için kategori dışıdır çünkü..
    felsefeyi ve olayı tam yansıtmasa da biraz bilgi edinme açısından, şu an dünyanın en iyi 2 dj'inden biri olan john digweed'in oynadağı "groove" isimli film seyredilebilir..
  • avrupada başladı ve avrupada hollanda bir aralar rave merkeziydi...
    thunderdomelar,mayday hardcore rave partilerinin milyona varan katılımları oldu...eski uçak hangarları,eski fabrikalar bilumum rave mekanlarıydı...daha sonraları bulunmadığım ama anladığım kadarıyla o eski çocuk müziğiymiş gibi duran çakmayana da çakan harcorelar,happy hardcore çalan rave partileri pek yapılmaz oldu, partilerin olayı house oldu trance oldu,bok oldu...o eskiler arada açıp dan dan diye pek bi beyne verilesi,silkelenesi...
  • amerika'daki gençleri esir aldığından bahsedilmiş, bilmiyorum belki bir aralar. fakat bu işin membaı avrupadır. hatta berlini de katabiliyorsak direkt doğu avrupa'dır.

    rave bir çeşit dans ve müzik kültürü. bu tarz partilere girerken bardağınızın altına extacy yapıştırıldığı anlatılırdı ben küçükken. yani evet, uyuşturucu olmadan da eğlenilebilir belki ama, saatlerce hatta günlerce dans etmekten bahsediyorsunuz. vücudunuzda ne alkol ve uyuşturucu, nasıl olacak agalar bu iş? lol.

    rave sosyal bir kaynaşma aktivitesi değildir. hiç yaşadınız mı bilmiyorum dans ederken etrafı kesik kesik görme diye bir şey vardır. ışık öyle güzel ayarlanmıştır ki sanki sürekli gözünüzü açıp kapıyormuşsunuz gibi olur. kırmızı, mavi ışıklar kesik kesik etrafınızı aydınlatırken mideniz içinizde dönüyormuş gibi olur ama kusma hissi gibi olanından değil, güzelinden böyle, iyi hissettiren cinsten yani. bir noktadan sonra müziğe kendinizi bırakır ve kaybolmaya başlarsınız. işte bunu onlarca hatta yüzlerce insanla aynı anda yapınca sadece izleyerek bile haz alacağınız bir olaya dönüşür. adına da rave denir.

    sizin için videosunu da buldum.

    sene 1992

    bonus, lol
  • %90'in mdma vb hapları aldığı, sakız çiğneyip su içtiği, drum & bass ile saatlerce dansettiği olay. kapalı bir yerde ise neredeyse zifiri karanlıkta ışık efektleri ve artık fiziksel olarak hissedilen bass'tan oluşur. londra'daki fabric bu mekanlara güzel bir örnektir.
hesabın var mı? giriş yap