• hayatımın aşkını, ruh ikizimi bulmamı sağlayan filmdir. 10 yıl sonra dönüp baktığımda bir filmin ve o film hakkında girilen bir entryinin hayatımı bu kadar çok değiştirebileceğini hayal bile edemezdim bunu görüyorum ve binlerce kere şükrediyorum.*
  • 152 dakikalık, 2004 yapımı film.

    " completely inspiring ? "

    tüm zamanların en iyi biyografik - müzik dramaları arasında olabilecek yapım; akademi ödüllü yönetmen taylor hackford tarafından resmen harika bir şekilde dokunmuş, jamie foxx tarafından ise hiçbir zaman unutulmayacak lezzette sunulmuş.

    amerikan ve dünya müzik tarihine damga vurmuş bir şahsiyet sanırım daha iyi ve abartısız anlatılamazdı. eğer halen izlemediyseniz ve izleme arifesinde " bir de ekşi sözlüğe bakayım" grubunda iseniz, kaçırmayınız ve sağlam arşivleyiniz.

    9 / 10.

    her eve imdb

    eklenti 1 - müzikalleri ve müzikal biyografileri hep erteliyorum ve sonunda hep pişman oluyorum. bu zamana kadar tam olarak izlemediğim için pişmanım. shame on me.

    eklenti 2 - ray'in kadınlara ve uyuşturucuya düşkünlüğü konusunda filmin "fazla konuştuğu" konusunda yerli-yabancı her mecrada yorumlar var. ama belli ki (en azından bir süre ) ilham kaynağı kadınlar ve uyuşturucular olan bir devi bu konuda suçlayamayız sanırım, ya da bunu sunan yönetmeni. ( kişisel tercihler )

    eklenti 3 - inanılmaz bir "anne" figürü izledik. bu kadar güçlü ve zeki bir anne modeli, netice itibari ile müzik dünyasından bir devi yetiştirmiş; buna da şaşılmaz.

    eklenti 4 - bu "devin" kariyerinde bir türk'ün de yer almış olması gurur verici. bu türk adına yeni türkiye'de hiçbir icraat ya da anma olmaması ayrıca "üzücü". *
  • ray
  • 36. istanbul film festivalinin en iyi filmi desem çok mu abartili olurdu ? bilmem olsun o halde. 2. dünya savaşının o ağır yıkımını rus bir direnişçi kadın, işbirlikç fransz memur ve bir ss subayı üzerinden anlatıldığı kesinlikle çok güçlü bir film. hikaye belki çokça işlenmiş bir konu ama çekim tekniği çok özgün, yönetmen cok basarili ve kurgu olabildiğince profesyonel. kamera kullanımı özellikle 15 mm kamera ile çekilen kısımlar filme ayrı bir derinlik katmış. tüm bu detaylar hikayeyi zenginlestirip filmi ayrı bir yere koymamızı sağlıyor. konusu benzer birçok film bulabilirsiniz belki ama bu kadar özgün bir teknikle çekilen ve anlatılan bir diğerini bulmak inanın çok zor. ray tüm sinefil dostlara şiddetle tavsiyemdir. çölde bir vaha tadında, sinema için sinemaya tekrar tekrar hayran kalmak için..
  • kilise müziklerini caz müziğe çevirdiği için eleştirilen, ırkçılık karşısında tepki gösterip sahneye çıkmadığı için 20 yıla yakın bir süre georgia eyaletine girmesi yasaklanan ve kendi doğduğu topraklardan kovulan, yıllarca uyuşturucu sorunu yüzünden aile problemleri yaşayan ve bunun yüzünden bir yıla yakın bir süre hastanede yatan, ilk hit parçası bir türk* tarafından bestelenen ve bu türk ile uzun yıllar birlikte çalışıp hızla yükselen, kocaman devasa gülüşü ile etrafa neşe saçan, çapkın mı çapkın hatta baya baya azgın bir blues sanatçısının biyografisini anlatan, harika bir sinema eseri. en iyi film dalında oscara aday gösterilmiş ancak bu ödülü milyon dolarlık bebek filmine kaptırmıştır.

    ama en iyi film ödülünü alamasa bile en iyi erkek oyuncu ödülünü dibine kadar hak ederek almıştır. jamie foxx'un oyunculuğu gerçekten kusursuz... çok ama çok beğendim, hayran kaldım.

    ray'in annesi aretha karakteri de çok etkiledi beni.

    "bu dünyada isa'dan başka hiç bir şey bedava değildir."

    oldukça güzel bir filmdi. izleyiniz...
  • malifalitiko
  • jazz ve country müziğin efsanevi ismi ray charles'ın hayat hikayesini anlatan taylor hackford yönetmenliğindeki 2004 yapımı film.

    deseler, biz ray charles'ı zamanında yakın takip kamerasıyla markaja aldık, tüm hayatını çektik şimdi yayınlamaya karar verdik. o kadar inanırdım. çünkü jamie foxx gerçekten de ray charles olup çıkmış film boyunca. en ufak mimiğinden, el kol hareketlerine ve ses tonuna kadar müthiş bir iş çıkartmış. zaten jamie foxx'un rüştünü ispat ettiği ve oscar kucakladığı filmdir.

    film elbette işe daha kurgusal hava katmak adına yeni ögeler ve olmayan olaylarla desteklenmiş. her biyografi filminin sorunudur sanırım bu da. zaten film ray charles'ın hapis cezasından kurtulmasının ardından sona eriyor. bu noktadan sonra ölümüne kadarki zamanda herhangi bir fırtınalı dönemi yok, durulma dönemine geçiyor. kaldı ki hikayede işlenen kadınlara olan düşkünlüğü, uyuşturucu müptelalığı ve vefa bilmez yapısı dışarıya gözüken ray charles sevimliliğini de yıkıyor. adam tam bir pislikmiş rıza baba.

    mutlaka izlenmesi gereken biyografi filmleri listeniz varsa ve benim gibi bir sığır olup da bu zamana kadar izlemediyseniz, yapıştırın gitsin.
  • koca filmde good love gone bad baladindan bir kuplecik bile duymayi bekledim kac saat duyurmadilar lan. esiyle ayrilirlar onun uzerine verirler sarkiyi diyodum ayrilmadilar da. biyografik film sevmezlik burda da kendini belli etti kotu degil iyi de denemeyecek film.
  • -s!-
    hit the road jack'i bestelediği sahne efsane ötesidir.
    -s!-
hesabın var mı? giriş yap