• 4 cocugu olan ve cocuklarinin ikinci isimleri konusunda ilginc bir konsepti olan arkadas. karisi, ilk cocuklari olan bryce'a dallas'ta hamile kaldigi icin, kizin ikinci adini dallas koymuslar. ve bunu diger cocuklarda da devam ettirmisler. ikizler jocelyn ve paige new york'taki carlyle otelinde ana rahmine düstükleri icin ikisinin de ikinci ismi carlyle olmus. son cocuklari ve tek ogullari olan reed'in de ikinci adi londra'da bir caddeden esinlenerek cross olmus. yönetmen, "neden cross?" sorusuna, "oglumuza volvo ismini koyamazdik" gibi bir aciklama getirmis.

    gereksiz bilgi servisi sundu

    kaynak: https://en.wikipedia.org/…/ron_howard#personal_life
  • ismi basketbolcu ismine benzeyen taze oscar sahibi kişi.
  • apollo 13 ve a beautiful mind filmlerini yöneterek birçok insanın yaptığı sövmeyi haketmiyecek kalitede olduğunu kanıtlayan iyi bir yönetmen tatlı insan.

    bu adamın esas olayı histir. ne kadar skindirik bir senaryoyu çekse bile karakterlerin hissini izleyiciye aktarabilen bir yönetmendir.

    genelde popüler filmler yaptığı için "ben şahane sinema yorumcusuyum, çok entellektüelim" diyen tayfa tarafından pek sevilmez hatta gerektiği kadar değer verilmez.
  • verdiği masterclass, film ile alakalı izlediğim tüm masterclasslardan daha iyi. martin scorsese, spike lee gibi işin sadece teorik kısmında ve hikaye anlatımında bulunurken, ron howard hocam resmen göstermeli eğitim veriyor. frost/nixon filmindeki bir sahneyi dört oyuncuyla aynı şekilde canlandırıyor ve tekrar çekiyor. hatta steadicam ile bir sahneyi çektikten sonra keşke böyle bir sahneyi filme koyabilseydim diyor. 2 saatten fazla olarak sırf bu sahneyle uğraşıyorlar. zaten masterclass’ı 7 saatten fazla. eğer sinemayla alakalı masterclass izlicekseniz kesinlikle ron howard hocam ile başlayın.
  • arrested development dizisinin anlaticisi/narrator'i.
  • bryce dallas howard'in babasi.
  • kariyeri boyunca dramdan komediye, aksiyondan tarihi filmlere kadar birçok türde ürün vermiş 1954 doğumlu yönetmen ron howard, hollywood ana akım sinemasının en renkli yönetmenlerindendir.

    oklahoma doğumlu yönetmenin annesi aktris jean speegle howard; babası ise aktör rance howard idi. küçük yaşlardan beri hollywood ve çevresinde büyüdükten sonra güney kaliforniya üniversitesi’nde sinema bölümünde okumaya başladı ancak mezun olmadan okulu bıraktı.

    ron howard kariyerine beş yaşındayken aktör olarak başladı. aldığı küçük roller sonrası, dönemin en popüler sit-com dizilerinden olan “the andy griffith show”da sekiz sezon rol aldıktan sonra bir başka ünlü komedi dizisi “happy days”de altı yıl boyunca oyunculuk yaptı. george lucas tarafından yönetilen “american graffiti” filmi de dahil birçok sinema filminde de rol alan howard, yönetmenliğe ağırlık vermek istediği için, oyunculuğa büyük oranda son verdi. howard’ın belki de hafızalara en çok kazınan rolü, kült komedi dizisi “arrested development”ın alaycı ve ukala anlatıcısı oldu. oyunculuk yeteneği genetik olacak ki, annesi ve babası ve kardeşinden (clint howard) sonra, kızı bryce dallas howard da bu mesleği seçerek günümüzün en beğenilen aktrislerinden biri oldu.

    ilk filmi aksiyon/komedi türündeki “grand theft auto” idi. “happy days” dizisinde oynarken, 1977 yılında çektiği film sonrasında birkaç televizyon filmi yöneten howard ilk büyük başarısını michael keaton’ın başrolünde oynadığı komedi filmi “night shift” (1982) ile yakaladı. yine bir komedi olan ve daryl hannah’nın canlandırdığı denizkızına aşık olan tom hanks’i seyrettiğimiz “splash” (1984) filmiyle yoluna devam ettikten sonra kariyerinin ilk bilim kurgu filmi “cocoon” (koza, 1985) geldi. en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi görsel efekt dallarında akademi ödülü kazanan filmden sonra her çektiği filmde başarısını biraz daha arttırdı. zengin kadrolu, itfaiye örgütüne bir saygı duruşu niteliği taşıyan gerilim backdraft (alev kapanı, 1991), nicole kidman ve tom cruise ikilisini bir araya getiren “far and away” (uzak ufuklar, 1992), 9 dalda akademi ödülüne aday gösterilen ve en iyi kurgu ile en iyi ses ödüllerini kazanan tarihi bilim-kurgu “apollo 13” (1995), akira kurosawa’nın high and low’undan da esinler taşıyan mel gibson’lu yeniden çevrim ransom (fidye, 1996) yönetmenin kayda değer filmleri oldu. fakat en büyük başarısı 2001 yapımı “a beautiful mind” (akıl oyunları) ile geldi. en iyi yönetmen ve en iyi film dahil dört akademi ödülü kazanan film howard’ı yönetmen olarak çok saygın bir noktaya getirdi. yine temposu yüksek dramlar olan “the missing” (kayıp, 2003) ve “cinderella man” (2005) filmlerinin ardından, son dönem polisiye edebiyatının en ses getiren eseri olan dan brown imzalı “the da vinci code”u (da vinci şifresi) sinemaya uyarlayacağı açıklandı. aslında serinin ikinci kitabı olmasına rağmen çok daha popüler olduğu için ilk olarak bu maceranın çekilmesine karar verilmişti. senaryo da buna göre uyarlandı. howard, filmin başrolüne çok defa birlikte çalıştığı tom hanks’i getirdikten sonra ortaya çıkan filmle, hemen her roman uyarlamasında olduğu gibi, kitabın tutkulu hayranlarını tam anlamıyla tatmin edemese de; fazlasıyla ansiklopedik bilgiyle yüklü bir romanı görsel bilgilerle kuvvetlendirip heyecanlı bir macera sunabilmesiyle takdir topladı ve büyük bir gişe başarısı yakaladı. başkarakter robert langdon’ın ikinci macerası “angels & demons”ı (melekler ve şeytanlar, 2009) çekmeden önce tarihi dramlara dönüş yapan ve en iyi film ve en iyi yönetmen dahil 5 akademi ödülüne aday gösterilen “frost/nixon” ile seyirci karşısına çıkan howard, 2011 yılında pek başarı yakalayamayan vince vaughn/kevin james komedisi “the dilemma” ile gişede de hayal kırıklığına uğradı.

    ron howard, aynı zamanda birçok filmin ve dizinin yapımcılığını da üstlendi. ortağı brian grazer ile imagine entertainment’ın sahibi olan yönetmen, kendi filmlerinin çoğunda yapımcılık yaptı. çok sayıda televizyon dizisinde de yürütücü yapımcı olarak görev aldı. son televizyon işi olan ve 1989’da çektiği sinema filminden televizyona uyarlanan aile dramedisi “parenthood” ana akım televizyon kanallarının kablolu kanalların yüksek kaliteli işleriyle yarışırken elinde bulundurduğu en güçlü kozlardan biri olarak görülüyor.

    yeni dan brown uyarlaması “the lost symbol” (kayıp sembol) için tekrar kamera arkasına geçmek istemeyen howard, yine çok çeşitli türlerde ürünler vererek kariyerine devam edeceğe benziyor. bunların arasında daha kim bilir kaç kere “on the next arrested development…” demek de var üstelik.
  • formula 1 şampiyonu niki lauda'nın yarış hayatının kısa bir bölümünü, 1976 sezonunda yaşadığı kazayı ve rakibi james hunt ile kıyasıya mücadelesini rush filmi ile beyaz perdeye aktaracak yönetmen.
    http://www.imdb.com/title/tt1979320/
  • sesi, yaşına göre oldukça genç duran yönetmen & oyuncu. arrested development'ın ilk sezonunda 49 yaşındaymış. 64 yaşına geldiğinde bile o enerjik sesten pek bir şey kaybetmemiş.
  • the paper filminde yarattığı gerilimden -an itibariyle- etkilenerek bu şerefsiz de iyi yönetmen demek durumunda kaldığım adamdır. her zaman birilerince elinden tutulduğu fikrinden ben de asla alamadım kendimi. ama iyi oyuncularla çalışırken onlardan iyi performans almayı, o performansları da iyi kullanmayı bildiğini de teslim etmeli.
hesabın var mı? giriş yap