19 entry daha
  • kariyeri boyunca dramdan komediye, aksiyondan tarihi filmlere kadar birçok türde ürün vermiş 1954 doğumlu yönetmen ron howard, hollywood ana akım sinemasının en renkli yönetmenlerindendir.

    oklahoma doğumlu yönetmenin annesi aktris jean speegle howard; babası ise aktör rance howard idi. küçük yaşlardan beri hollywood ve çevresinde büyüdükten sonra güney kaliforniya üniversitesi’nde sinema bölümünde okumaya başladı ancak mezun olmadan okulu bıraktı.

    ron howard kariyerine beş yaşındayken aktör olarak başladı. aldığı küçük roller sonrası, dönemin en popüler sit-com dizilerinden olan “the andy griffith show”da sekiz sezon rol aldıktan sonra bir başka ünlü komedi dizisi “happy days”de altı yıl boyunca oyunculuk yaptı. george lucas tarafından yönetilen “american graffiti” filmi de dahil birçok sinema filminde de rol alan howard, yönetmenliğe ağırlık vermek istediği için, oyunculuğa büyük oranda son verdi. howard’ın belki de hafızalara en çok kazınan rolü, kült komedi dizisi “arrested development”ın alaycı ve ukala anlatıcısı oldu. oyunculuk yeteneği genetik olacak ki, annesi ve babası ve kardeşinden (clint howard) sonra, kızı bryce dallas howard da bu mesleği seçerek günümüzün en beğenilen aktrislerinden biri oldu.

    ilk filmi aksiyon/komedi türündeki “grand theft auto” idi. “happy days” dizisinde oynarken, 1977 yılında çektiği film sonrasında birkaç televizyon filmi yöneten howard ilk büyük başarısını michael keaton’ın başrolünde oynadığı komedi filmi “night shift” (1982) ile yakaladı. yine bir komedi olan ve daryl hannah’nın canlandırdığı denizkızına aşık olan tom hanks’i seyrettiğimiz “splash” (1984) filmiyle yoluna devam ettikten sonra kariyerinin ilk bilim kurgu filmi “cocoon” (koza, 1985) geldi. en iyi yardımcı erkek oyuncu ve en iyi görsel efekt dallarında akademi ödülü kazanan filmden sonra her çektiği filmde başarısını biraz daha arttırdı. zengin kadrolu, itfaiye örgütüne bir saygı duruşu niteliği taşıyan gerilim backdraft (alev kapanı, 1991), nicole kidman ve tom cruise ikilisini bir araya getiren “far and away” (uzak ufuklar, 1992), 9 dalda akademi ödülüne aday gösterilen ve en iyi kurgu ile en iyi ses ödüllerini kazanan tarihi bilim-kurgu “apollo 13” (1995), akira kurosawa’nın high and low’undan da esinler taşıyan mel gibson’lu yeniden çevrim ransom (fidye, 1996) yönetmenin kayda değer filmleri oldu. fakat en büyük başarısı 2001 yapımı “a beautiful mind” (akıl oyunları) ile geldi. en iyi yönetmen ve en iyi film dahil dört akademi ödülü kazanan film howard’ı yönetmen olarak çok saygın bir noktaya getirdi. yine temposu yüksek dramlar olan “the missing” (kayıp, 2003) ve “cinderella man” (2005) filmlerinin ardından, son dönem polisiye edebiyatının en ses getiren eseri olan dan brown imzalı “the da vinci code”u (da vinci şifresi) sinemaya uyarlayacağı açıklandı. aslında serinin ikinci kitabı olmasına rağmen çok daha popüler olduğu için ilk olarak bu maceranın çekilmesine karar verilmişti. senaryo da buna göre uyarlandı. howard, filmin başrolüne çok defa birlikte çalıştığı tom hanks’i getirdikten sonra ortaya çıkan filmle, hemen her roman uyarlamasında olduğu gibi, kitabın tutkulu hayranlarını tam anlamıyla tatmin edemese de; fazlasıyla ansiklopedik bilgiyle yüklü bir romanı görsel bilgilerle kuvvetlendirip heyecanlı bir macera sunabilmesiyle takdir topladı ve büyük bir gişe başarısı yakaladı. başkarakter robert langdon’ın ikinci macerası “angels & demons”ı (melekler ve şeytanlar, 2009) çekmeden önce tarihi dramlara dönüş yapan ve en iyi film ve en iyi yönetmen dahil 5 akademi ödülüne aday gösterilen “frost/nixon” ile seyirci karşısına çıkan howard, 2011 yılında pek başarı yakalayamayan vince vaughn/kevin james komedisi “the dilemma” ile gişede de hayal kırıklığına uğradı.

    ron howard, aynı zamanda birçok filmin ve dizinin yapımcılığını da üstlendi. ortağı brian grazer ile imagine entertainment’ın sahibi olan yönetmen, kendi filmlerinin çoğunda yapımcılık yaptı. çok sayıda televizyon dizisinde de yürütücü yapımcı olarak görev aldı. son televizyon işi olan ve 1989’da çektiği sinema filminden televizyona uyarlanan aile dramedisi “parenthood” ana akım televizyon kanallarının kablolu kanalların yüksek kaliteli işleriyle yarışırken elinde bulundurduğu en güçlü kozlardan biri olarak görülüyor.

    yeni dan brown uyarlaması “the lost symbol” (kayıp sembol) için tekrar kamera arkasına geçmek istemeyen howard, yine çok çeşitli türlerde ürünler vererek kariyerine devam edeceğe benziyor. bunların arasında daha kim bilir kaç kere “on the next arrested development…” demek de var üstelik.
19 entry daha
hesabın var mı? giriş yap