• http://www.imdb.com/title/tt0091875/ den ayrıntılarına ulaşılabilen 1986 yapımı film...
    ayrıca bir tekrar çekimi olacak gibi gözüküyor. ona da burdan ulaşabilirsiniz:
    http://www.apple.com/…ilers/newline/running_scared/
  • soundtrackinde muse- time is running out yer alan film...
  • son dönemde lucky number slevinın ardından izlenilesi ikinci bir yapımdır.!
    "çocuklar her zaman her yerde problem" cümlesini de haklı çıkaran bir film ayrıca...
  • gayet leziz bir aksiyon filmi, zaman geçirmek için ideal. güzel kareler, sıkı sahneler. zaman zaman örtüşmeyen, oturmayan tarafları da olsa oturup kesintisiz izleniyor.
  • guzel bir film.insanin cani hareketli bir film izlemek istiyorsa rahatlikla oturup sikilmadan izlenilebilir.
  • kisaca filmi ozetlemek gerekirse; uyusturucu ticareti sirasinda istenmeyen bazi anormal misafirlerin baskiniyla baslayan, cocuklarin meraki ve ergenlik getirileriyle birlikte bir silahin pesinden kosulmasi ve tesaduflerin ardi arkasi kesilmeden gelismesiyle devam eden bir film bu.

    bir cok filmden etkilenmis gibi gorunen ama kendisine ait bir seyler de hissettirebilen bu film henuz turkiyede gosterime girememis vaziyette, girecegini de pek dusunmuyorum ama allahtan umit kesilmezmis.
    kiss kiss bang bang, pulp fiction, the boondock saints ve crash filmlerinde gorulen hikaye orgusune sahip aslinda biraz film. hepsine benzeyen yanlari mevcut. baska daha bir suru film sayilabilir tabii ki bunlarin disinda.
    ozellikle crash, pulp fiction ve benzeri filmlerde mevzu bahis olan rastlanti ve iyi kotu ayriminin yok olmasiyla yakindan alakali. gercekten de filmde hicbir seyin gorundugu gibi olmadigi, kotu gorunen birisinin aslinda iyi birisi olabilecegi anlatilmakta. insanin ozunde siddet ve sapiklik/sapkinlik oldugunu/olabilecegini es gecmeden yapiyor bunu. yeter ki kendimizi bilelim. ozellikle cocuk pornosu olayi ve kadinin tepkisi buna en iyi orneklerden birisi. ayrica filmde pulp fiction ve the boondock saints de oldugu gibi siddet ve argo/kufur merkez kolonlari olusturuyor. the return filmindeki baba kavramina benzer ogelerde yok degil. burada babalar figur olarak cok cesitli, mafya babalarina kadar her tur babayi bulabilmek mumkun.

    senaryo yonunden bakildiginda aslinda fena bir film degil, aciklari olsa da anlatmak istedigi bir seyler var hic yoktan. sarf aksiyon tarzinda ilerlemiyor, ama aksadigi noktalar ve surpriz yapayim derken goz cikarttigi yerler de mevcut.
    cekimler biraz bas dondurse de, olanlari ve olmus olanlari anlatmakta gayet basarili.

    oleg yugorsky rolundeki cameron bright i daha evvel bazi filmlerden zaten gozumuz isiriyor, gercekten basarili bir cocuk oyuncu. ileride daha cok rolde gorecegimiz de kesin. ayni seyi diger cocuk oyuncu icin soylemek pek mumkun degil... 15 minutes filmindeki roluyle dikkat ceken karel roden bu filmde de gayet basarili bir tipleme. zaten karakterde cok orjinal denilebilir.

    genel olarak izlenilmesi gereken gosterime giren bir cok yapimdan daha kaliteli bir yapim.
  • son zamanların dikkat çekici filmlerinden biri. film birçok açıdan tatmin edici, sürprizse sürpriz, ayrıntıysa ayrıntı, bitmeyen koşuşturma arasında oyuncular size gerçekliği aktarabiliyorlar. en dikkat çekici yönü ise kameranın oldukça güçlü kullanılmış olması. film sonundaki çizgi anlatım da verilmiş emeğin imzası olmuş, hoş olmuş.
  • (bkz: running wild)
  • sarpa sarmanın verdiği stres ve mide krampları, içilen sigaranın haddi hesabı olmazken bittiğinde haz veren paul walker'ın umulmadık performans vermiş olduğu emek sarf ettiği kıçı kırık olmayan bir filmdir. bana saçma gelen birşey vardı ama çok sevmeme rağmen, hokey topu hangi maddeden yapılır bilmiyorum bulmak zor değil aslında, ama sert bir cisimdir ve gelişine şöyle alabildiğine hızlı vurulduğunda ve hedef kafanızsa onu patlatır gibime geliyor çelikten yapılma değilse o kafanız tabi...
hesabın var mı? giriş yap