• anlasilmamis, anlasilamamis ya da cok ciddiye alinmis bir the satanic verses kitabi ile kendisine nur topu gibi bir olum cezasi edinmis olup, allahtan olum fermanini cikaran kisinin bile durumu ciddiye almamasi nedeniyle, londra'da new york'ta partiden partiye sekebilen yazar kisilik. yoksa bir iran bir suudi arabistan pesine iki assassin takip da oldurtemez mi on bes senedir? ayrica, gecen gun turk televizyonunda sakir sakir turkce konustugunu gorup, dumura ugramanin akabinde, uyarilarak aslinda melih kibar denilen bir kisinin de ikizi oldugunu ogrendigim hintli insan.
  • salman rustu aslen seytan ayetleri kitabini yazdigi icin degil, dinden dondugu icin hakkinda fetva verilmis bir kardesimizdir ki- bu peygamber tarafindan kullara verilmis bir emrin yerine getirilmesidir (buhari, cihad ve's-seyr, 2794 1585 zeyd ibni eslem). ileride olacak muhtemel bir islam devrimi ihtimali icin onceden soyluyorum: nufus cuzdanimda islam yaziyor ama aslen aileden sintoistiz. yani dinden donmedik. yanlis yazmislar. musluman olsam hic doner miyim? etmeyin, yapmayin.
  • alamet-i farikasi olan yari kapali gozkapaklarini ameliyat ile duzelttirmesi, padma lakshmi isimi supermodel ama salak olan kiz arkadasi olan ve boylece biz hayranlarina o derinligin altinda ne sigliklar barindiriyormus be dedirten ilah yazar
  • kendisinin bridget jones diary oynamis oldugunu ve bu konuda da gayet rahat oldugunu gordukten sonra suna kanaat getirdim ki -ben-, furyde eleanor'un da bahsettigi gibi, islam yalnizca seref ve gurur ustune kurulu bir dindir ve hakkinda dini nedenlerle fetva verilmis kisi, dinde zaten layigini bulacak , utanctan yasamaya kusecektir. yani en azindan tutucu musluman kesim boyle inanmis inandirilmistir.
    oysa kendisinin skinde bile degildir fetva olum falan. gunah mi? o ne ola ki?
  • bende had safhada hayranlık uyandıran adam.salman rushdie sıkı bir u2 dinleyicisidir.kendisi bono ile yakın ilişkiler içindedir.kuşkusuz en başarılı kitabı 20.yüzyılın en iyi romanları arasında sayılan midnights children olmuştur.satanic verses kitabı hakkında turan dursun tarafından getirilen yorumlar karşısında pekçok islam alimi,turan dursun'un arapçadaki mecazi kavramları yanlış çevirdiğine dair eleştirilerde bulunmuşlardır.öyleki turan dursun hac suresine ilişkin olarak "peygamberin okuduğuna şeytanın birşeyler kattığını ama tanrı'nın şeytanın kattığını hükümsüz bırakıp,kendi ayetlerini geçerli kıldığını belirtmiş,sokulan bu ayetlerin cebrail aracılığı ile allah tarafından çıkarıldığını"belirtmiştir.
  • geceyarısı çocukları adlı devasa romanı büyüsel gerçekçiliğin temel metinlerinden birisi olmasının yanısıra, okuyucunun çokça fark etmediği onlarca gönderme ile doludur. söz gelimi : su calibanı, tai (taji ya da ) shakespear' e, schopenhaur' a göndermedir.... . fırtına adlı eserdeki büyücü ve bilgin taçsız kral prospero' nun, ada sahibinin, karşıtı yani medeniyet karşısında kalan ırz düşmanı caliban karakterinin suda gezer hali olan taji hala köle efendi diyalektiğinin köle kanadında durmaktadır: doğulu, cahil ve tabularına, geleneklerine sıkı sıkıya bağlı cahil imgesi. doktor aziz dostu ve çömeziyken birden düşmanı oluverir.( bu post-kolonyal edebiyat teorisyenleri için ilginç bir çalışma konusu olacaktır kesinlikle.)

    romandaki zaman ve mekan sıçramaları adeta bir ortaksızlık inşa etmek için kurulduğu izlenimi uyandırsa da roman daha ziyade klasik kurgunun yapılarına alışılmadık biçimde sadık kalır: postmodern yaftası yapıştırılması en kolay eserlerden birisi de olsa, kanımca hala modern bir epik tarzı olma özelliğini korumaktadır.((bkz: moretti)) ideogramlar ve kantolar bu yana hep bana ezra pound' u anımsatmıştır rushdie. bazen çağrışım alakasız ilgilerle inşa ediliyorsa bu da benim öznel inşamdır herhalde. son olarak rushdie' nin "eadem mutato resurgo" tarzı bir roman anlayışı olduğunu ve patafizik okulunu çağrıştırdığını hatırlayalım. ( logaritmik spiral: bernouli)
  • paul auster ile yakın arkadaş olan birlikte vermiş oldukları bir roportaj gecen haftaki aktüelde yayınlanan yazar
  • bugün the times gazetesinde yayınlanan makalesinde orhan pamuk'un yargılanmasının hem ab için hem de türkiye için bir test olduğunu, düşünce suçundan hala birisini yargılayan bir ülkenin ab'ye üye olup olamayacağını tartışan yazar. yazıda 'düşünce suçu' denen şeyi eleştiren temel noktaya katılmakla beraber pamuk'un yazarlığını çoğu insan gibi şişirdiğini düşünüyorum - ki yaşar kemal'le aynı kefeye koymuş (bkz: yok artık) - bu da sanırım pamuk'la arkadaş olmasından kaynaklanıyor.
  • kim ne derse desin şeytan ayetleri kitabından sonra batı'nın sempatisini kazanmış ve onların kucak açmış olduğu bir yazardır. acaba bu kadar demokratik görünen bu ülkeler yine aynı yazar (sadece misal veriyorum böyledir demiyorum) meryem'in bir değirmenciyle kırıştırıp isaya hamile kaldığına dair kurmaca bir kitap yazsa bu kadar demokratik davranırlarmıydı.
  • hintli top model dunya guzeli padma lakshmi'yle evlidir. guzelden anlar, capkindir! populer olmaktan bir hayli zevk alir, filmlerde roller kapar. (bkz: brigette jones)
hesabın var mı? giriş yap