savaş suçu

• saçma sapan bir olgu. şimdi ne de güzel bir sürü ülkeden önemli(!) insanlar gelip toplaşıyorlar neleri suç sayalım savaşın içinde diye. konuşuyor ediyorlar sonra şunlar şunlar suç olsun diyorlar. yahu o kadar oturup konuşup kafa yormuşsunuz lan bari düzgün bir sonuca varın. savaşın kendini suç sayacağınıza gidip içindeki parçaları suç saymışsınız be yarım akıllılar topluluğu.
• savaş suçu diye birşey yoktur çünkü savaşın kendisi bir suçtur.
• savaş tarihi- hatta mevcut durumuyla ne yazık ki insanlık tarihi- okursanız neden böyle bir kavrama ihtiyaç duyulduğunu anlarsınız sn. arkadaşlar.
  
  kısaca insanoğlunun savaşmasını engelleyemiyoruz, bari savaş ayağına hayvanlaşmasını engelleyelim diye var bu kavram; yoksa pembe ve ideal bi' dünyada tabii ki herkes biliyor insanı vurduktan sonra artık o bir ceset, o yüzden vurmayalım yhaa demeyi.
  
  hayır aq, türkiye tarihi -yakım tarih olarak- buna örnek olabilecek olaylarla dolu. bak bu kanun falan varkenki olay; olmasa olacaklar neler olurdu düşünmek bile istemiyorum.
• uluslararası ceza hukukunun belirlediği kapsamda, savaş sırasında esirlere kötü muamele, sivillere karşı zulüm vb. gibi suçları içeren olgu.
• bak güzel kardeşim, savaş suçu kavramı duruma göre değişir, sonuna kadar gerekli bir olgudur. düzenli konvansiyonel ordularda subay astsubay ve uzaman erbaşa bu eğitim sıkı bir şekilde verilir. erlere verilmez erlere emre itaat eğitimi verilir, komutanının emrinden çıkamaz, komutanın emriyle ateş eder öldürür yada esir alır. bu durumda da komutanı erin işlediği suçtan sorumludur. emre itaatsizlik edip birini öldürürse tutanak tutulur savaştan sonra yada o sırada tutuklanıp yargılanır. komutan yanlış bir karar verirse de er bir üst makama durumu bildirebilir. düzenli ordunun özelliği budur, elinde silah yoksa suçlu değilsen yada suçluların yakınında değilsen senin kafanı kesip cesedine tecavüz etmeyeceklerini bilirsin gidip yardım isteye bilirsin orda işleyen bir mekanizma var. askerin bir görevi görevi tamamlamak sa diğeride sivilleri hayatta tutmak tahliye etmek temel yaşam standartlarını sağlamaktır. subay astsubay yıllarca bunun eğitimini alır, yoksa ısparta komando okulu'ndan çıkan herkes 3 aylık askeri eğitimle subay olabilirdi bu vahşi lerle düzenli orduyu ayıran şey bu herkes hesap vermek zorunda. karşındaki kişi silahlı değilse teslim olduysa onu öldüremezsin yada yaralayamazasın, savaş sonrası senden şikayetçi olabilir. emin ol seni bulur da çünki düzenli ordu'da her şey kayıt altına alınır.
• bir ülkenin içerisinde yaşadığı ayrılıkçı grupları silahlandırıp, kendi askerlerinle o ülkede ki yer altı ve yer üstü zenginliğini kullanmak savaş suçu olsa gerek
  
  abd binlerce km öteden geldi. ortadoğuda suriye de bulunan bir gruba ırkı önemsiz. tırlarla silah lojistik destek ve kendi askerleri ile dokunulmazlığı sağlayarak savaş suçu işledi. ama güçlü olunca bunu görmüyorlar. evet abd güçlü ekonomik olarak hatta askeri olarak müttefikleri antlaşmaları ve hava gücü olarak... ama şu unutulmamalı 100 200 yıl sonra kitaplarda yazacak olan gerçektir. savaş suçu.
• saçma sapan bir terim değildir. bir etiktir. savaş, savaşanların hepsinin karar verdiği bir durum değil yani cephede çarpışan er karşıdaki ile bireysel bir kavgaya tutuşmuyor, zorunluluktan orada o adam. savaş başlamış kanlar dökülmüş evet şu an da çarpışıyorlar ancak bu demek değil ki karşıdakine bir saygısı olmasın. sen nasıl vatanını,değerini vs koruyorsan karşındaki adam da aşağı yukarı seninle aynı durumda.
  
  bu yüzdendir ki sen karşındaki adama elli mermi sıksan bile adamın onurunu ayaklar altına almak adiliktir, bırak adam onuruyla ölsün. onlar bize zamanında şunu şunu yaptı demek değil mesele o adam yapmadı o adamın hemşehrisi yaptı, yarın bir gün o adamın hemşehrisi de senin kardeşinin ölüsünün üzerinde zıplarsa belki o zaman anlarsınız savaş suçu neymiş.
• aynisini anana bacina yapsalarcilar damlamis gene hemen. en buyuk argumanlari budur ve bu argumanla butun tartismalari kazanacaklarini sanirlar. adam bir insan bedenine 50 mermi sikmayi ne kadar normal bir seymis gibi anlatiyor bakar misiniz? iste asil suc bu zaten. benim de demek istedigim bu. benim yasayan bedenime saygi duymayan bir adam, olmus bedenime mi saygi duyacak? bu gercekci bir beklenti mi? onuruyla olmek de ne? neden yasamiyoruz olmek yerine?
• tam olarak ne olduğunu merak ettiğim bir kavram.
  
  herkes ama herkes birilerine savaş suçu işledi diye pöykürüyor. bkz:link
  
  bunun metne dökülmüş bir hali var mıdır diye merak etmekteyim.
• bu tanım kendi içinde çatışmaktadır. savaş dediğiniz olgu, baştan sona kanunların tamamen ortadan kalktığı ve zafer için her yolun mübah görüldüğü bir hadisedir. bugün ise dünyanın sükuneti korumak adına savaş başlatan bir ülkeyi caydırıcı yaptırımlarla izole etmesi neticesinde, savaş suçlaması güçlü bir grup devletin kendi çıkarları doğrultusunda dikte ettiği eylemler bütünüdür. oysa abd atom bombasını kullandığında bu devleti suçlayıp yargılayabilecek başka bir güç yoktu. bugün de yok aslında. abd, vietnam ve ırak özelinde birçok savaş suçuna karışmış olmasına rağmen hiçbir güç bu ülkeye ceza kesebilecek konumda olmamıştır. kısacası savaş suçu başına buyruk hareket edebilecek orta ölçekli devletleri dizginlemek için güçlü devletler tarafından uydurulmuş bir safsatadır.