şehirlerarası otobüs seyahatinin fark ettirdikleri

• 3. köprü
• uçağın daha iyi olduğu.
• kendine ait arabanın olmadığını fark etmek.
• yaşanmışlıklar, düşünceler, iyikiler, keşkeler...kendimle başbaşa kaldığım nadir anlar...
• (bkz: götüm)
• (bkz: huzursuz bacak sendromu)
• cam kenarında otururken bulutlu gökyüzünü seyrederken dünyanın yuvarlak olduğunu bir daha hatırlamam.
  konya ovasının genişliğinin daha geniş olduğunu farketmek.
  en son ne zaman doğa yürüyüşü yaptığımı düşündürmesi.
  bulutlara seyrederken onları daha anlamlı bir şekilde bakmayı, hayal gücü ile birleştirip garip şeylere benzetip mutlu olmak.
• türkiyenin büyük şehirlerden ibaret olmadığını daha net görmemi sağlıyor,apayrı yerlerde apayrı yaşamlar falan.
• severim ben uzun otobüs yolculuklarını.yol ile birlikte hayatım akar gider gözümün önünden.iyi kötü ne varsa canlanır yeniden.hayatim sarpa sarmaya başladığında yaparım bir uzun yol, mis gibi dönerim geri hayatıma.
  
  bir de gece vakti geçtiğim şehirlerde, köylerde ışığı yanık bir ev görürsem o ev halkına güzel senaryolar yazarım.mutlu olurum fln.
• otobüs camından hızla geriye akan yol kenarı köylerinde, kendi zor mücadelelerindeki başka hayatların, yaşadığım hayatla görece mukayese edilebilir benzerliğinden sonra, köysüz, aşsız, ekinsiz ve tekinsiz geçiş yollarında, bir dağın yamacına kuruluvermiş zorlukla farkedilen bir tek ev görmek, bana hayatımın gereksiz yere ne kadar da karmaşık kurgulanmış olduğunu düşündürüyor.
  
  bu kurgunun benim seçimim olmadığı gibi, evin kendi halindeki sahibinin de olmadığını, yeryüzüne şansına serpilmiş tohumlar olduğumuzu fark ettiriyor. böylece uzaydan geldiğimize iyice inanıyorum.