• now i lay me down to sleep duası ile başlayan the x-files bölümü.
  • kaan h. okten cevirisini okurken (ki cok saygi duyarim kendisine) neden cevirmemis bu kitabi acaba diye surekli dusundugum kitaptir. felsefi metinleri okumak zaten zorken eskimis osmalica ifadelerin hatta almanca,latince ifadelerin cevirilmemesi kitabi okumayi daha da zorlastirmaktadir.
  • varolani anlatmanin n tane yolu var. kaba saba isaretlenme dillerinden tut, onlarca felsefi akimin icindeki betimlemelere ve yeryuzunde yer alan tum semantiklere gore farkliliklar icerebilmektedir. bir de bunlari karsi tarafin anlagina indirgeyebilmek icin bizzat bilincli bir sekilde gelistirilen diller vardir ki bunlar heidegger'e gore varligin evidir. heidegger dile mile bulasmadan evvel herseyin temeline varligi koyarak "lan varlik nedir amk?" demis durup dururken. varolani zilyontane anlam uzerine yukleyebiliyoruz tamam da bunun en dibinde daha en basinda ne vardir diye soruzlayagelmis. adam bunu oyle ceviriyor olmuyor boyle ceviriyor olmuyor bir turlu bir cevap bulamiyor ve belirsizlik icine dusuyor. e adam zaten dindar lan allahi da bulamiyor da orasini simdi pek karistirmayalim bir de buradan peygamber yardirmasi yapmayalim. neyse tabi eleman buna bir cevap bulamayisinda yasadigi belirsizligi cevap verememekte okuz oldugundan degil de kurcukladiginin yani varligin belirsizliginden kaynaklandigini dusunuyor. ben de dusunuyorum, sen de dusun. zira dusunun dogrudan herseyi kapsayan bir cevap veremiyoruz ki dada verir o ayri. ogretilerimizi sikeyim anlamlandirmaya calismaktan siyiriyoruz. derken eleman varligi anlamlandirmadan evvel tum dis belirtgenleri dusunup tartisiyor kendince -icinde bulundugu sizofrenik durumu dusun lan- ve en nihayetinde varlik ile varolanin birbirinden farkli oldugunu ifade etmeye karar veriyor. oyle ki eleman varligin her sorgulanisinda varligin gizlendigini dusunuyor ki haklidir. hatta varlik kendini dusunsel olarak aciga vurmasina ragmen ayni zamanda bu dusunce icin de gizli kalmaya devam ediyor. bu baglamdan bakinca eline aldigin tasin, o andaki varolusunu anlamlandirmaya calisirken, tasi elinde tutuyor olusunun tum olasiliklarini da goz onunde bulundurmaya calistigindan, en temel noktadan uzaklasiyor ve varligini yitiriyorsun ki metafizik duzlemin eksikligini de buradan yakaliyor. tam bu noktadan sonra varligi zaman ile bir iliski icerisine sokarak zamani varligin anlaga indirgenmesinin yevmiye defteri yapiyor. adam varlik ile zaman arasindaki doyumsuz ve vahsi seksi anlatirken, varligi aciga cikan, ortada yarrak gibi olani ele almistir. fakat bence birbirlerini sikip attiklarinin ayrimina nasil varildigini ve onca zevkten sonra nasil da paramparca olduklarini gormezden gelmis yavsak. neyse varligi aciga cikani yani yarrak gibi ortada olani ele almistir dedik ki o buna dasein demis. ben bizim anlayacagimiz bir bicime sokarak yarrak diyorum. sonra eleman zamansalligi yarragin varliginin anlami olarak ifade etmeye kasmis. aslinda burada bir hinlik yaparak zamana zamansalliktan ulasmaya calisiyor ki zamansalligin icindeki destruksuyonu da iyice irdeliyor ve zamansalligi da zamanin icinde olup yine zaman tarafindan belirlenen olarak ortaya koyup, yarragi zamansal olarak ifade ediyor. suradan da eleman varligin yitimini kurcuklamaya devam ederekten yitimin varligin gelisim sureciyle alakasiz oldugunu ve varligin her aninda onun cebinde oldugunu dusunuyor. heide nihayetinde belirginlesen bir seye kavusmus olarak diyor ki her yarrak kendi yitimini deneyimleyip kendi gelisimini izleyecektir. simdi o yarraklar biziz diyelim. o yarrak benim misal. benim hayatimin anlami, yitimime yonelik bir varlik oldugumu kabullenisim ile anlamlandirilacaktir heidegger'e gore. bu da elemanin zamani, birey varliginin anlamini belirleyen bir olgu butunu olarak acikladigini gosteriyor ki bence sorguladigi hersey yanlistir, ya da degildir.
  • okuması çok ağır kitap. çevirisinin bunda payı ne kadar bilmiyorum ama zaten konu hep soyut şeyler üzerinden ilerliyor, ek olarak anlatımı da ağır olunca ne kafada kalıyor ne de ilerliyor.

    yine de elde bulundurmak ve ufak ufak göz gezdirmekte fayda var.
  • gerek siyasi sebepler gerekse akademik kulüplerin "modası geçmiş" olarak nitelindirdiği hususlara eğilmesi nedeniyle hak ettiği itibarın iade edilmediği martin heidegger'in aynı düzeyde haksızlığa uğradığı eseri. benim felsefe tarihi boyunca -heidegger'den sonrası dahil- en çok önem verdiğim eserdir -tabii benim önem veriyor olduğumu kim önemser. bu ihtimamın nedeni, bu eserin ağırlığınca doğru -bu kelimeyi kullanmamı affedin- olmasından değil, aksini de söylemiyorum ama nedeni bu değil. bunun başlıca sebebi, bu kitabın bir kırılma noktası olması. tabiri caizse öncüllerin dahi sorgulanıyor olması; metafizik terminoloji, metafizik, sözcük hiyerarşisi, varlık ve varolan ayrımı, nedir ve kimdir farkı vs... hususlara -yani herkesin fark edemeyeceği kadar göz önünde olan hususlara- eğiliyor olması. peki bunu kimse fark etmedi mi? pekala fark edenler oldu, bunların en başında -açık açık söylemese de- derrida gelir.

    tabii sonrası kehre.
  • martin heidegger bu eserinde şöyle der; ( agora kitaplığı yay.)

    "soru sorma varolan-şeyin genel olarak 'var-olması' ve 'öyle-olması' açısından bilişsel arayıştır."

    varlığı oluşturan esas zemin 'hiç'liktir. insanın varoluşsal sorgulamalarının - sorularının tamamı, bu hiçlik temelinden kaynaklandığı için eninde sonunda ulaşılabilecek nokta; elemdir. insanın daima tekrarladığı ve yaşadığını sandığı ' boşluk hissi ', yaşamı boyunca varlığın hiçlik içerisindeki bilişsel çabalarının / arayışlarının tezahürüdür ve nihayete varacağı yer yine hiçliktir.
  • yeni çevirisi ile alfa yayınlarından tekrar basılmış kitap. felsefe severlere duyurulur
  • kaan ökten tarafından yenilenip düzenlenmiş baskısı alfa kitap'tan tekrar çıkmıştır.yakında raflardaki yerini alır.
  • alfa yayınları çevirisini okuyorum. çeviri güzel anlaşılır bu konuda sözüm yok fakat latinceleri çevirmeyip, okuma rehberi adı altında başka kitap satmaya çalışmak edepsizlik. heidegger için söylenecek söz edilgen, dünyaya firlatilmis özne düşüncesi varlığın anlamını açıklamıyor metafizik tarihinde varolan bütün kavramların içini boşaltıyor ve yerine de bir şey koymuyor. kaygı ve korku dolu bir kitap.
  • söze ve dile dair bir tavsiye?

    "dasein'ın açımlanmışlığının eksistensiyal konstitüsyonu olarak söz, onun varoluşu bakımından tesis edicidir. sözlü konuşmaya birer olanak olarak duyma ve susma da aittir. varoluşun eksistensiyalitesi bakımından sözün tesis edici işlevi bu fenomenler sayesinde özellikle açıklık kazanır."
hesabın var mı? giriş yap