• sahsima "lgbt propogondasi var gereksiz uzatiyorlar bazi sahneleri dedim" diye bir dunya laf soktuktan sonra "ha dizide bu tarz ufak bir propaganda var," diye ekleyen mal oglu mallarin ve onlari da favoriliyen histerik homolarin severek begendigi dizi. bana laf sokmak icin de gizli escinsel terimini kullaniyor, gay arkadaslarim olmus olmasina laf sokuyor. ben oluyorum gay dusmani, bu mal degnegi de histerik escinsellerin dostu.

    mal degnegine ozelden atilan mesaj: sen kimsin senin saygini kazanmaya calisacagim ukala. ilk entry'imde en ufak bir saldirganca tavir veya hakarette bulunmama ragmen konudan sorumlu eleman sirf gaysiniz diye sanki sizmissiniz gibi hakarette bulunan da ve lafimin arkasindayim histerik gibi savunan, korler sagirlar birbirini agirlar tadinda koca kari muhabbeti ceviren sizsiniz. nimetten mi sayiyorsun kendini mal degnegi.
  • 5 mayıs'ı iple çekmeme neden olan dizidir.

    ayrıca;

    ötekiler bir türlü kendinden menkul olamazlar. onlar ait olduğu sınıfı, zümreyi, kimliği temsil ettiğinden, negatif ya da pozitif eylemleri top yekün ait olduğu kesime mal edilir. şu an güzelim dizinin başlığında yaşanan da budur. haklı haksız ayrımına gitmeden iki taraf da özelden yaşamaları gereken tartışmayı buraya taşımış, birbirlerine sataşmakla kalmamış iyice çirkinleşmişlerdir. biri sizi homofobik olmakla suçlayınca homofobik olmazsınız ama "histerik homolar" deyince kendinizi savunacak argümanınız da kalmıyor. bunu belirtmekte fayda var. hatalıysam yeşillendirin, başlığı katletmeyin.
  • hakkinda tamamen subjektif olarak yapilan bir (ama saygida kusur etmeyen) yorumum sonrasinda "histerik" homoseksuel elemanlarin baslikta bana laf sokma yarisina giristigi dizidir. kaldi ki o orijinal yorumuma editler disinda bakarsiniz lgbt propgandasi lafi da up uzun ve dengeli bir yorumun sadece ufak bir kismi.

    histerik lafi tum homoseksuellere degil (ki bunu da son entry'lerimden birinde net belirtmistim), su baslik altinda suursuzca bana soylemedigim seyleri soylemisim veya ima etmisim gibi yaparaktan laf sokma yarisina girisen homolar icin kullandigim bir sifattir. simdi birtakim efendi sahislar (ki ok prensipte haklilar) bana burada adap dersi vermeye kalkiyor basligi kirlettigim icin, de keske herkes burada beni ayni cirkinlikle linc ederken bir el atsalardi. kusra kalmayin da ortami bu kadar cirkinlestiren sozumona o cok duyarli kesime biraz kendi zehirlerinden verdim. adamin bana laf sokmasi bile "gizli escinsel". bu mal degnegine kaldiysa homoseksuellerin sozculugu boku yemissiniz siz benden soylemesi.

    aslinda cok onemsenmeye degmeyecek insanlara laf anlatip vakit harciyorum ama huyum kurusun boylesi kesime ortami bos birakmak zor geliyor.

    tekrar ediyorum. homoseksuellerle en ufak bir problemim yok. zaten sinirimin bu kadar hoplamasi da bu yuzden.
  • hayatın tüm renklerini barındıran güzelim dizi.

    --- spoiler ---

    özellikle toplu ibadet* sahnelerinde "vay anam vay neler dönmüş serhat ya" diye höyküresim geldi. son derece estetik ve seksiydi bana göre. ayrıca hiç de abartı veya aşırı bulmadım. dizinin genel atmosferiyle pekala uyumlu ve üstelik cesurca.

    nomi ve amanita'nın hem fikir oldukları gibi; "why can't people see how hot it is"

    --- spoiler ---

    edit: dizinin cast sorumlularını tebrik etmeyi unuttum. her oyuncu göz dolduruyor ama özellikle rus asıllı bir alman vatandaşı olan wolfgang bogdanow karakteri max riemelt'e cuk oturmuş. adam resmen rus tipli.
  • izlediğim en iyi dizilerden biri. insanı duygudan duyguya maceradan maceraya sürüklüyor. karakterlerin ve mekanların çeşitliliği de diziye ayrı bi çekicilik katıyor. izlerken dünyayı geziyormuş hissi uyandırıyor insanda. 5 mayısta yayınlanacak yeni sezonunu merakla bekliyorum.
  • zevkine çok güvendiğim bir arkadaşım tavsiye edince ilk bölümü izleyeyim dediydim. "bu ne lan böyle türk dizisi gibi, saatlerce bakışmalar, fenalık getiren iç çekmeli diyaloglar" diye düşünüyodum ki, 2. bölümden 5'e nasıl geldim bir nefeste bilmiyorum!

    oha diyorum sayın seyirciler. ilk 1-2 bölümde dayanın, sonrası manyak sürükleyici.

    spoiler var!!!
    bi de, bu karşılaşmaları, birilerini görme durumlarını neden birkaç kişiden başka kimse sorgulamıyor onu anlamadım henüz. nomi "sesler duyuyorum" diyordu tamam, riley ve will de telefon no alıp verdiler "ahanda gerçekmişiz" dediler, hintli kız, wolfgang, koreli hatun falan hala olmayan birileriyle konuşup soonra güne normal devam ediyorlar. mantığı endir bilen var mı?
  • eski capheus, cok daha karizmatikti, yenisi ozellikle gulumsedigi zaman cok aptal gorunuyor oysa eskisi huznunu ve sevincini cok daha iyi yansitiyordu.
  • 2.sezonunu iple çektiren dizi.house of cards ile mayıs ayımızı şenlendirecek
  • konser eşliğindeki doğum sahnesinde müthiş bir anlatım dili ve kullanan, doğumun şiirselliğini ve kutsallığını bütün gerçekliği ile birlikte, pek etkileyici bir şekilde işlemiş dizi.

    aksiyon veya seksten ziyade şiirsellik, karakterlerin birbirlerini sırayla tamamlaması, bir bütün olmaları gibi daha derin, ruhani güzellikler barındırdığı için beğeniyorum.

    2. sezonunun ilk 2 bölümünün de gayet başarılı olduğunu söyleyebilirim.**
  • birinci sezonun son bölümünde, amanita'nın çalıştığı kitapçı dükkanı, san francisco'da beat edebiyatının kutsal mekanı sayılan city lights bookstore'dur.
hesabın var mı? giriş yap