• türbanlılar ve çarşaflı kadınlar hakkındaki söylemleri üzerine kendisi hakkında habervaktim.com'da mehtap yılmaz adında bir insan, asıl korkulacak olan serra yılmaz'ın kendi tipi minvalinde;

    "hem insan böyle bir laf etmeden önce hiç aynaya bakmaz mı? gövdesine gömdüğü kafasına, kurbağa kermit gibi yusyuvarlak pörtlettiği gözlerindeki o ürkünç ifadeye, ötekiye karşı bakışı kadar dar alnına, fatih ürek'le tek yumurta ikizi gibi duran armudi suratına... insan sormadan edemiyor! yahu aynalara mı küs, yoksa görme engelli mi bu kadıncağız acaba? "
    demiştir.

    bu işin şakası tabi diye eklemiştir.

    ulan allah'tan, din'den ekmek yiyorsunuz siz be. arada bir sattığınız gibi olun, ilk fırsatta kalbinizdeki pisliği göstermeyin böyle.
  • gene manşet üstünden saldırılmış kendisine, tam olarak şöyle demiş:

    "...korktum, korkutucu geliyor bana. ama hiçbir zaman kimseye "neden başını örttün?" deme hakkını kendimde görmüyorum. dolayısıyla hiç kimsenin de bana "sen niye başını açık geziyorsun? niye içki içiyorsun?" gibi bir şey sorma hakkı da yok..."
  • kulak kanatan aksanıyla söylediği "yes but it's not my fault" lafı, hiç de entelektüel birikimli bir insanın kullanacağı sözlere benzememektedir. bunun aksine ırk diye bir şey yok, ne ben türkiyedenim ne de siz avrupalısınız, hepimiz insanız ve biriz deseydi, o zaman bu kadına entelektüel ve aydın diyebilirdim. bu haliyle kavramlardan sıyrılamamış, kitap bilgisiyle kendine aydın diyen yüzlercesinden biri.
  • örtülülerden korkuyorum ama bu sadece beni ilgilendirir, onları değil demiş kadın fakat dincilere yetmez tabii bu.
    dincileri okşaman lazım hep.
    öyle de kendine güvensiz, kompleksli bir güruh bu,
    illa birilerinden onay almaları lazım,
    onay haricinde en ufak bir söz duydular mı krize giriyorlar çünkü bilinçle inançla yaptıkları bir şey değil bu.
    neyse ne, o da onun fikri, deyip geçip gidemiyor.
    daha doğrusu bu yaptıklarının hiçbirinin inançla dinle alakası yok.
    bir din mevzusu var hassas bu ülkenin tarihinde,
    ülkede ne kadar çapsız kompleksli beş para etmez donanımsız sürüngen varsa bundan nemalanıyor.
    kendi düşkünlüğüne dini bahane ediyor.

    bunlara göre demokrasi, yalakalıktan ibaret.
    okşamayacaksan susacaksın, al sana ileri demokrasi.
    beğenmemek hakaret bunlar için.
    korkmak hakaret.
    her bok hakaret.
    bu kadar da mıymıy olunur mu be kardeşim..
  • yüzü gözü kapalı karafatma gibi gezen silüetlerden korkuyorum dedi diye hemen tipine saldırıldı. gözü pörtlekmiş ağzı çörtlekmiş bilmemne. sığlıkta çığır açtınız, cahilliğin amına koydunuz lan.
  • italya'da yapılan ve türkiye'nin bakanlar düzeyinde temsil edildiği bir toplantıda akp'li bakanlarımızdan biri kendisine tahsis edilen tercümanı istemediğini organizasyondan sorumlu türk yetkililere iletiyor. türk yetkililer de "tabi efendim derhal" cevabını verdikten sonra italyan yetkililere bu isteği taşıyorlar.

    italyanlar önce işin şahsi bir problemden kaynaklandığını sanıp olaya yapıcı yaklaşmak isteseler de gerekçeyi öğrendikten sonra kesinlikle tercümanın değişmeyeceğini bakanımıza iletiyorlar. gerekçe harfi harfine şöyle: "bacak boyu uzun, fiziği düzgün, sarışın bir tercüman istendiği"

    akp'li bakanın fiziğini beğenmeyerek istemediği ve italyanların değiştirmeyi reddettiği tercüman serra yılmaz.
  • az once saba tumer'in programinda asagidaki konusmayi yaparak beni ve babami koparmistir kendisi. demistir ki:

    "sevismek dunyanin en guzel eylemi degil midir? biz* ise bu fiili kufur olarak kullaniyoruz. dusunun birinin size edebilecegi en agir kufur, anneni bilmem ne ederim, seklinde oluyor. halbuki bu bazen beni cok gulduruyor. yani dusunuyorum annem 70 yasinda kadin. belki boyle bir seye memnun bile olabilir diye dusunuyorum."*

    not: ayrica kulturu ve bilgisiyle de gercek sanatcinin nasil olmasi gerektigini gostermistir cumle aleme.
  • neden bu kadar abartıldığını bi türlü anlayamadığım oyuncu. her rolünde kendisini oynayan bir oyuncuya neden ve nasıl muhteşem oyuncu muamelesi yapılır anlamış değilim. birilerinin tabusu olmuş bu kadın. bir de karakter oyuncusu diyorlar ya. yapmayın göz var izan var.

    ayrıca yaptığı tv programları da başarısız be kardeşim. konuklarıyla samimi bir ortam oluşturup onlarla doğru düzgün muhabbet edemiyor. en kral konuk bile gelse ondan faydalanamıyor. tüm bunlara rağmen program yapmaya devam ediyor. ilginç.
  • hayatımda gördüğüm en balon oyunculardan. övmeyeni entelektueller piyasasından atıyorlar sanırım. istisnasız her rolde aynı tavırlarla yani değişik/garip ses tonu ve illa gizemli olma çabası ile boy gösteriyor. bir dünya filmde izledim hep mi aynı olur hep hep hep mi!!! çok sıkıcı!
  • turbanli bir bayan gordugumde uzuluyorum deseydi belki biraz daha hafif atlatirdi diye dusundugum sanatci.

    basortusune anane gelenek falan demissiniz de bundan 40 yil once (daha cok sehir merkezlerinde) simdi basini ortmus annelerimizin genc kiz olduklari donemde cogunun basi acikti, dizlerinde eteklerle hatta pantolonlarla geziyorlardi. bisiklete biniyorlardi. hatta evlendikten sonra bile devam ettiler. sacma geliyor degill mi? ben de sasirmistim haci kizi annemin basi acik sekilde ailece arkadaslariyla pikniklerde, dugunlerde cekilmis siyah-beyaz fotolarini gorunce. vurgu yapmak istedigim nokta basi acik olusu degil, rahat oluslari, eglenebiliyor oluslari, topluluktan dislanmamis olmalari. ama simdi annemle ayni dunya gorusunu paylasan genc kizlarin hangisi sokaga turbansiz cikabiliyor? hangisi uzerindeki kiyafetin ve ortunun verdigi baskidan siyrilip ozgurce hareket edebiliyor. kantinde pinpon oynamaya bile cekiniyorlar. icleri kipir kipir ama bir misyonlari var, sirtlarinda agir bir yuk var. iktidari elestirmek icin yazmiyorum, biz bir sekilde donusturulduk beyler ve her gun biraz daha cirkinlesiyoruz...

    edit: imla
hesabın var mı? giriş yap