server

• ser verip sır vermeyen kişi..
• hiç üşenmeden bıkmadan, binlerce bilgiyi tablolara aktaran, sorduğunuz sorulara anında cevap veren, aynı anda bir sürü insana cevap yetiştirebilen, bilgisayarları birbirine bağlayan, gece gündüz mesai yapmasına rağmen maaş, ekmek, su gibi beklentileri olmayan, arada sırada baygınlık geçirse de hiç şikayet etmeyen mucizevi hardware-software bileşiği.
• bir ağ üzerinde bir programı veya verileri farklı kullanıcılara paylaştıran, dağıtan donanım veya yazılım. serverlar, genelde yedekli yapılarla çalıştığı için, herhangi bir bileşenin durması veya arızalanması halinde (bkz: güç kaynağı), (bkz: hdd) veri kaybı engelleniyor ve çalışmaya kesintisiz devam edilebiliyor.
• kölelerin bağlandığı sistem. burjuva bir yapıları vardır, kendilerine emir veren (policy ve rights) kartellerin (adminler) verdikleri emirlere göre kölelerine gösterip vermeme hakları bilem vardır.
• bu yaz günlerinde bizim götümüzden ter akarken, hemen yanıbaşında son model kliması olan dağıtıcı.
• yeni doganlara güzel bir isim.
• client'lara hizmet etmekle yukumlu makina..
• başkan
• (bkz: server tanilli)
• kotu donanim, ucuzcu patron yuzunden cokup duran, her seferinde yeniden kurmak zorunda kalinabilen alet. o sikinti aninda ismi bile server^* yapilir bunun, bazen hizli yazayim derken sever yazarsin, 2 yil boyunca sever kalir makinanin ismi.