• ne şanslıyım ki bir tanesine sahibim. dünyanın en güzel kadını ayrıca her geçen gün sevdikçe daha da güzelleşiyor, demleniyor.. ben de daha mutlu ve motive oluyorum güzelimi gördükçe.

    şarap gibi yıllaşması ve sonsuza dek sürmesi dileğiyle..
  • aksi olur mu ki?

    her kadın sevildiğini hissetdikçe güzelleşir, bakışları bile canlanır, ten güzelleşir, vücuda bi alım gelir daha da..

    o yüzden kadınlar anlar birbirlerinin bu hallerini, bi farklılık olduğunu.. ve hayatında biri mi var diye sorarlar birbirlerine..

    aksi de doğru; yani sevgisizlik ve ilgisizlik de yavaş yavaş çürütür kadını.

    çünkü azizim kadınların en büyük zaafıdır bu mesele. keşke sevmeye, sevilmeye bu kadar ihtiyacımız olmasa...
  • aslında şöyle oluyor bu süreç;

    kadın önce sevildigine ikna oluyor, sevildikce mutlu oluyor ve kendisi de sevmeye başlıyor.

    hem maşuk hem aşık olan kadın mutlu oluyor ve guzellesiyor
  • (bkz: sevdikçe körleşen erkekler)
  • sevilmek, herkesi güzelleştirir. hele de sevdiğindense.
  • kadinlar sevdikce degil, tanidikca guzellesirler. ilginctir, erkekler de.

    birilerini tanimadan begenmeniz, kukularinizin veya pipilerinizin istahindan beslenir sadece. sehvet de guzeldir, gecelik iliskilerin yargicidir. ama sehvet ve sevgi, baska yollarin yolcularidir.

    yani begenme ve sehvetin basrolde oldugu durumlarda, kontrolu ele alan beyniniz degil, ilkel gudulerinizdir. zaten o yuzden varoslarin, cahillerin yataklari cok renklidir.
  • hoşlanılan bayanın, kendisini sevip baktıkça daha az kusurunun gözle görülür olmasının sonucudur. netekim aşk da insanı sarhoş yapar (bkz: çirkin kadın yoktur az votka vardır). asıl olay, kişinin bir gün hiç takmadığı gözlüğünü takıp eşine baktığında "tanrım ben bununla mı evlendim!" tepkisini vermesidir ki married with children adlı yapıtta * da bu olay işlenmiştir.
  • --- spoiler ---
    sevilen kadın güzelleşir ; sevilmeyen kadın da komikleşir...
    --- spoiler ---

    sevildikçe güzelleşen kadın olmak isteyip olamamak ya da olup da anlayamamak arasında gidip gelen bir karmaşa içersinde iken halet-i ruhiyem...

    --- spoiler ---
    aşk dediğin ya dağıtır ya dağılır!!!
    --- spoiler ---

    demekle bulunan tesellilerden tecelli edinerek geçen bir hayat kesiti...çağımızın büyük düşünürlerinden fransız komünist (bkz: edgar morin), sezonun en güzel aşk filmlerinden (bkz: çikolata)'da da geçen bu söz...

    http://blog.milliyet.com.tr/…in/blog/?blogno=459411

    --- spoiler ---
    kadın!!!mutluysa güzelleşir, güzelleştikçe mutlu olur, mutlu olunca güzel sever, güzel sevince de sen mutlu olursun...kadını üzmee!!!
    --- spoiler ---

    derken (bkz: nejat işler)...

    yaradılış amacını aynı zamanda kadını bilmeyen bir adam, onu hayat yolunda yürürken yanına alacağı destekçisi hayat arkadaşı olarak görmek yerine, zaafları için görür ve koparıp atar...adam da huzura eremez koparıp attığı çiçeğe de yazık olur...kadını ancak bilen sevebilir; çiçeği ancak bilen koklayabilir. çünkü kadın nefs değil, nefestir... kadın çiçektir denir ya hep yani koparılıp sahip olunan değil, koparmadan sevilen bir çiçek ve sevildikçe güzelleşen...bir çiçeği sahiplenmeniz için onu koparmanıza gerek yok...onu kalbinizle sevdiginiz zaman, zaten sevdiği adama ait olur, eğer solmasın ve ömrü uzun olsun isterseniz...(bkz: küçük prens)'te de diyor ki; ona ayırdığın zamandır senin gülünü değerli yapan...

    kimilerine ise kadını çiçekten ziyade bir ağaca benzetir. kadınlar, bilmeyen adamların daldan dala konduğunu sandığı, daldan ibaret değildir. kadın, meyve veren koca bir ağaçtır...değerini, kıymetini bilmezseniz daldan dala göçebe gibi yaşar, huzuru da bulamazsınız...

    kimilerine göre; erkek sevmek kadın sevilmek üzere yaratılmıştır...bu nedenle seven ve aşık olan erkektir kadın değildir; şair olan erkektir kadın değil. kadın aşık olunandır; erkekse aşık olandır. aşık kadın boş bir tarla gibidir; onu sürecek olan bakımını yapacak olan ve tarlayı verimli hale getirecek olan ise erkektir...nerede hüzünlü, kederli, sıkıntılı, solmuş ve üzgün bir kadın varsa o tarlasını iyi işleyemeyen, geliştiremeyen bir erkekten dolayı olmuştur...kadın etkendir erkek ise edilgen...kadın yapmaz ama yaptırır kadınlar savaş çıkarır, erkekler ise savaşır...aşık hep erkektir, kovalayan arayan...kadın ise talep edilendir, arzu duyulan, sevilen...sevildikçe güzelleşir kadın ve can olur erkeğine...kadını mutlu eden erkeğin sevgisidir...erkek kadının hayatına girince onu elde ettiğini düşünür ve ihmal etmeye başlar...unutmayın ki ihmal edilen tarlada ayrık otları ve dikenler birikir...bu nedenle kadınları kadınlarınızı sürekli sevin ve ihmal etmeyin...

    --- spoiler ---
    bir kadın güzel olduğu için sevilmez...senin ona verdiğin değer kadar anlamlıdır, sevdikçe daha da güzelleşip kıymetlenir...
    --- spoiler ---

    seven insanın daha güzel ve çekici görünmesi sadece yaygın bir kanı değil, bilimsel bir gerçektir de...aşık insan (bkz: serotonin) adlı hormonu salgılıyor ve güzelliğine güzellik katıyor...

    ve gerçeklere gelince...

    --- spoiler ---
    aşık insan özellikle de kadın güzelleşir...
    --- spoiler ---

    ruhbilimci (bkz: nancy etcoff)'a göre aşkı incelerken, güzelliği de anlamak zorundayız. yoksa sonsuza dek onun kölesi kalacağız. (bkz: darwinci estetik) kuramını savunan (bkz: teksas üniversitesi)'nden profesör (bkz: dev singh); "bizi eş seçiminde yönlendiren ilk etmen güzelliktir. bu dürtünün önüne geçmek mümkün değildir" diyor...

    şair (bkz: edmund spenser)'da 400 yıl kadar önce bu konudaki ilk bilimsel görüşün tohumlarını şu sözlerle ortaya atıyor; "güzellik insanoğlunun kendi türünü çoğaltmak için keyifle yuttuğu bir zokadır." aşk, o insanın ayaklarını yerden kesen, kanını kaynatan, gözlerine ışıltı veren duygu...ve güzellik...bir şekilde iki olgunun yolları kesişiyor, güzellik aşkı, aşk güzelliği beraberinde getiriyor...minik çene, doğurganlık...

    (bkz: new mexico eyalet üniversitesi) (bkz: biyopsikoloji) uzmanı (bkz: victor johnston), ergenlik döneminde yüzlerin bir değişimden geçtiğini söylüyor...johnson'a göre erkeklerde (bkz: testosteron) çenenin uzamasına neden oluyor, kadınlarda ise (bkz: östrojen) hormonu kalça, göğüs ve dudakların şişmesine yol açıyor...johnston, dolgun dudak, göğüs ve kalçaların yanı sıra minik bir çeneye sahip olmanın doğurgan bir dişiliğin göstergesi olduğunu belirtiyor...hormonlar şansınızı artırıyor bu iddiayı kanıtlamak için 16 kafkas kadınının yüzlerini bilgisayar ortamına yerleştiren johnston, 10 bin deneğin katılımıyla yeni bir yüz elde etti...sonuçta çıkan güzel yüzde doğurganlık belirtilerinin en üst düzeyde olması, insanoğlunun üreme iç güdüsüyle en 'hormonlu' tipi seçtiğini ortaya koydu. insanların aşık olacakları tipi seçerken cinslerinin hiper özelliklerini taşımaları büyük rol oynuyor. buradan hareketle, "testosteron ve östrojen hormonlarını ne kadar salgılarsanız, aşkta partner bulma olasılığınız da o kadar artar" gibi bir sonuç çıkarmak mümkün...

    güzelliğin kimyasal sırrı aşık insanların her zamankinden daha güzel ve çekici göründüğü ise sadece yaygın bir kanı değil, bilimsel bir gerçek. (bkz: cardiff')teki (bkz: whitchurch hastanesi)'nden biyokimyacı (bkz: abdullah bedevi), normal zamanda hiçbir çekiciliği olmayan insanların, (bkz: serotonin) hormonunun beyinde daha az salgılanması sonucu güzel ve cazip göründüğüne dikkat çekiyor...

    sonuç olarak...

    --- spoiler ---
    aşk işi uzmanlık işi değildir...
    --- spoiler ---

    örneğin; şairler, yazarlar, senaristler aşkı hayal eder; belki de köydeki bir kadın yaşar...aşkın kimde olduğu belli olmaz...

    edit:derleme+düzenleme
  • sadece bir sanridir. gecer
  • sevdiğini alamıyorsan, aldığını seveceksin.
hesabın var mı? giriş yap