• insanın hayatında onu zevk doruklarına çıkaran iki nokta var ; yemek ve seks.. bu da demektir gibi ağzımın ve cinsel bölgen aynı amaca hizmet ediyor. aynı biçimde davranıyor aynı sinyalleri alıyor. freud'da bu dediklerime selam çakmış zamanında; anal dönem ve oral dönem olarak ayırmış.

    dersi bi kenara bırakırsak aslında ikisinin de oldukça benzer evreleri var ;

    ön sevişme ---

    yemek yemenin ön sevişmesi kokularla başlıyor. yemeklere uzaktan bakıyorsun , veya hazırlıyorsun . salatayı ince ince doğruyorsun , limonunu sıkıyorsun .. eti atıyorsun tavaya , 'cııııızzzzz' diye bir ses geliyor , kokular insana daha fazla dayanamayacakmış gibi , hemen yeme isteği uyandırıyor. veya bir restoranda gittiğinde , 'ondan istiyorum , bundan istiyorum , her şeyden istiyorum..' açgözlülüğü yapıyorsun.

    sevişmek de aynen öyle ; ufak ufak tadılan mezeler, gelen yemek kokuları, ön sevişme gibi. yemekteki kokular gibi sevgiliyle öpüşmek de insanı sabırsızlığa itiyor.

    mezelerden iki kaşık alıyorsun , ''ama şimdi doyarım * '' korkusuyla mezeye de dalamıyorsun. sabırsızlanıyorsun , gelsin artık yemek!

    sevişme evresi ----

    ve sonunda geliyor yemek, biraz önceki açlığın verdiği saldırganlıkla hapur hupur götürüyorun kebapları dolmaları .. 'pilavı' diyorsun , 'pilavı ihmal ettim' . bu , sevişmede erkek arkadaşların kadınların göğüslerine gösterdikleri alakaya tekabul ediyor.. tamam 'yemek' belki lezzetli ama 'pilav' olmasa neye yarar kebap?

    yemekleri götürüyosun hızlı hızlı ama doymaya* mı başladın sanki ne?? doyuyor musun yoksa? onca mezeye salataya daha dokunmamışken doymak olur mu hiç? biraz ara verip öyle mi yesen ? ama o zaman mezeler soğur.

    o zaman yavaşlıyoruz biraz.. yavaş yavaş yiyiyoruz yemeğimizi , yavaş yavaş çiğniyoruz , bütün tatları hissediyoruz sonuna kadar ! yavaşça çiğne yavaşça yut , yemeği hisset.. belki biraz yeni bir şeyler de deneyebilirsin ha? misal patlıcan salatasını neden pilavla yemiyorsun? eti neden acılı ezmeye daldırmıyorsun? belki hiç tatmadığın bir 'lezzet patlaması' yaşayacaksın , et et gibi değil de , daha öte bir tat vericek sana? .. evet belki her halukarda 'doyabilirsin' , ama neden daha fazla , daha büyük bir lezzet alarak doymayasın ki?

    pozisyon değişiklikleri , yemekleri birbiriyle kombinlemek gibidir , her yeni şey daha büyük bir lezzet verir , heyecan verici tatlar bulursunuz, tatlı ve tuzlunun aslında müthiş bir ikili olduğunu keşfedersiniz.. ama unutmayın ki balıkla da yoğurt yenmez , zehirlenirsiniz.

    tatmin sonrası ----

    evet , yemeklerimizi yedik , ve eğer biraz olsun 'damak' tadımıza düşkünsek , çabuk çabuk yemek yerine , her bir anını hissederek yedik..

    bir sigara yakıyoruz di mi? bu kısım ikisi için de ortak galiba *

    çaylar geliyor , parterinizle konuşuyorsunuz ;

    'yemek nasıldı? ' --- 'zevk aldın mı? '

    'pilav diri mi kalmış? ' ---- 'göğüslerle yeterince ilgilenemedim mi?'

    peki sonunda ne diyorsunuz ? ;

    ''doyduk çok şükür ama burası artık eskisi kadar kaliteli et kullanmıyor sanki kamil ha? kamiill???? ''

    edit: imla
  • aynı zamanda gününe göre tercih ettiğin yemek türlerinde de görebiliriz bunun yansımalarını;

    fast food ve quickie arasındaki, kısa zamanda-minimum sürede maksimum haz almaya yönelik olması benzerliği buna örnektir;

    * fast foodlarda çoğunlukla ayak üstü rahatsız sandalyelerde, sadece yemeğini koyabileceğin yüksek masalarda ve hatta banklarda bile yenir. quickie olayında da aynı benzerlik vardır, mekan olayı kişinin hayal gücüyle sınırlıdır.

    *fast food olayında siparişini verir 15 dakika içinde doyabilirsin.. hazırlaması zahmetsizdir ve emek istemez, bazıları mideni bozarken bazıları da büyük damak orgasmları yaratabilir. quickie'nin mantığında da olayı seramoniye dökmeden sonuca ulaşmak vardır, amacın doyuma ulaşmaksa, en kısa sürede doyuma ulaşırsın.

    * fast food yemeklerde, yemeğin temel gereçleri olan çatal-bıçak ve hatta tabak kullanılmaz. onların yerini eller, ve yağlı kağıttan yapılma ambalajlar alır, ambalajı tamamen sıyırmadan ısıracağınız kadarını açar, gerisine uğraşmazsınız. quickie de de giysilerin önemi portatifliğidir. süslü iç çamaşırları ve çeşitli aksesuarlar, olayın mantığına ters ve zahmet çıkarıcı şeylerdir, aynı fast foodlarda çin porseleni kullanmak gibi.

    *fast food ve quickie de , isimlerinden anlaşılacağı gibi, hızlı gelişen şeylerdir, günler öncesinden planlamazsın, herşey aniden gelişir, zaten bütün güzelliği de oradadır.

    fast food güzeldir, iyidir, çoğu zaman büyük damak lezzeti verir ama insanın da canı da arada bir çoook önceden planlanıp hazırlanmış, mezeli çeşnili bir rakı sofrası arar.
  • benim için iyi bir müzik dinlemek gibi. diyelim ki alcoba azul'u dinliyorsunuz.

    o güzel yemek tüm ihtişamıyla, fingirdek fingirdek, uzaklardan "merhaba" diyor size. kokusuyla göz kırpıyor. birazdan onu yiyeceğinizi bilmenin tutkusuyla çapkınca gülümseyip, mutlu oluyorsunuz. buyur edip, ilk el çırpışta bir dilime saplıyorsunuz çatalınızı.

    - la noche ira sin prisa de nostalgia
    habra de ser un tango nuestra herida -

    asla bitmeyecek bir günmüş gibi öpüyorsunuz geceyi...

    - un acordeon sangriento nustras almas
    seremos esta noche todo el dia -

    dilinizle tadını emiyorsunuz. ufak ufak yutuyorsunuz sonra.

    - vuelve a mi
    amame sin luz en nuestra alcoba azul
    donde no hubo sol para nosotros -

    damağınızdan göğsünüze, oradan tüm kanınıza karışan tadı, içinizi saran yemeğin sıcaklığını daha da istiyorsunuz. "kör et beni." diye çığlığınız duyuluyor.

    - ciegame
    mata mi corazon
    en nuestra alcoba azul -

    doyduğunuz anda dudaklarınızdan uçup giden tek bir ses var.
    - mi amor -

    veya bildiğin bulgur pilavına methiyeler düzüyorsunuz. hepsi aynı. iyi yemek, iyi sevişmektir.
  • ikisinde de kalıplara sığmamak önemlidir.

    ne her zaman yatakta seks yapabilirsin , ne de her zaman masada yemek yersin , sıkar.. hatta bazen yatakta yemek yenip , masada veya mutfakta sevişebilirsin ki güzel bir fantezidir.

    sevişmek gibi yemek yemekte de dikkati başka bir yere odaklamak , yemekten aldığın tadı azaltır. tadına varamadığın yemek , yemek değildir.

    dikkati sadece , yemekte yemeğe , sevişmede partnerine odaklanırsan , daha memnun olursun.
  • karın doyurmak için değil sadece tad almak için yemek yemek olabilir. yaşasın yemek yemek.
  • ikisinde de eylem esnasında alınan zevkin sonucu benzer sesler çıkarmak mümkündür, ama yine de yemek yerken abartmamak, çığlık falan atmamak lazım.

    ikisinde de eller, ağız ve dil önemli rol oynar,

    ikisinin de bağımlısı olunabilir,

    ikisinde de iştahlıyken durmak zordur,

    ama ikisinde de iştahı birden kaçırabilecek durumlar vardır...

    ve ikisinde de doyar doymaz uyumak iyi değildir.
  • bazen öyle abartılır ki sevişir gibi değil , tecavüz eder gibi yenilir. masadaki tuzluklar biberlikler bile boşaltılır. arta kalan limonlar kabuğuyla kemirilir. öyle yani. allah kimseyi aç bırakmasın...
hesabın var mı? giriş yap