• geçen gece sordular: "sözlükte 50 yaşinda görünüyorsun deli misin ya da nesin?" (bir dost). bana abi deme, dedim ama anlamadi. neyse, hayatimin baharindayim da diyemedim. ama bu dünyaya erken geldiğimin resmidir işte bu seyyan hanim. kendisi hatirina değil 50, papyonlu ütülü pantolonlu fraklı briyantili bir tangosever halinde 150 yaşında bile görünmeye raziyim. "en candan arkadaşim ruhumu seran gece, ben kime baglanicim, agleyorum gizlice..."

    manşert: papyonumu takip oturuyorum en ön masada ütülü pantolonumla. bakiyorum sahnede yatan seyyah hanim'a. kalbimizin devlet mezarliğinda yatan, yasaya falan gerek olmadan kondurduğumuz mezarlikta. istemeyiz yasanizi masanizi tasanizi diyen mezarlikta..
  • "seyyan oskay. otuzlu yılların cumhuriyet türkiyesi’nde kadınların erkeklerle beraber gündelik hayatın içinde var olduğunu kanıtlamaya başladığı bir dönemde türkçe seslendirdiği tangolarıyla iz bırakan ses sanatçımız. seyyan hanım, 1913 yılında selanik’te doğdu. 5 çocuklu bir ailede hikmet bey ve raziye hanım’ın tek kızıydı. eşitlik anlamına gelen 'seyyan' adını ona veren hikmet bey, kızının diğer erkek kardeşleriyle aynı haklara ve aynı değere sahip olduğunu seçtiği isimle çevresine ilan ediyordu. seyhan hanım, necip celal’in bestelediği 'mazi kalbimde yaradır' adlı tangonun ilk solistiydi. taş plaklardaki bu duyarlı sesin sahibi, 16 mayıs 1989'da maltepe’deki evinde, çocuklarının arasında tıpkı yaşamı gibi sessizce öldü. "

    *
  • sesiyle dünyayı sepia moduna alan kadın..

    bi anda; üzerimde pullu dizaltı bi elbiseyle, başımda tüylü şapkayla, alçak ökçeli ayakkabılarımla görkemli bi balo salonunda, elimde inceliğiyle göz dolduran bi kadeh varmışcasına hissettiriyor.
  • murat belge kendisiyle bir görüşme gerçekleştirmiş. bir internet dökümanında rastladım:

    "bir zamanlar bu ülkede nasıl bir müzik varmış? kim neleri söylemiş? radyoevi arşivlerine girip çıkma fırsatınız yoksa bir yerlerden hazır bant vb. elde edemiyorsanız bu soruların cevaplarını öğrenmenin yolu, taş plak toplamaktır.(…) bir taş plak alıcısı olarak dinlediğim değişik türlerdeki müzikler arasında tango türünde etkileyici ve dinledikçe unutulmazlaşan bir ses dikkatimi çekiyordu.”seyyan hanım” dı bu sesin sahibi. çok kişiye sordum kimdi ne zaman söylemişti diye. hiç cevap alamadım, bir keresinde bir plak kabı üzerinde resmini gördüm o kadar. ama sonunda bir rastlantı yardım etti. seyyan hanım’ın izini buldun. beni kabul etme nezaketini gösterdi. maltepe’deki evine çağırdı. (…)tanışınca niçin ardında bu kadar az iz bıraktığını anladım.

    “çok genç yaşta konservatuara girdim. sesim alaturkaya gitmiyordu, tangoya müsaitti. hocam da öyle teşvik etmişti. italyanca ve fransızca söylüyordum. ilk söylediğimde beş yıllık öğrenci sanmışlar, oysa başlayalı iki ay olmuştu.(…)ilk konserim kadıköy’se opera sineması’ndaydı. kaptanzade ali rıza bey’in bestelerini söylemiştim. bundan sonra daha profesyonelce çalışmak için teklifler aldım. o zamanlar dervişzade ibrahim bey beyoğlu’nda bir gece kulübü açmıştı. adı moulin rouge. orada söylemeye başladım.(…)oldukça sakin bir yerdi. safiye ayla’da yanılmıyorsam ilk burada sahneye çıkmıştı. biz söylerken dans edilmezdi. baştan sona programdı.(…)annemle gider programı bitirince çıkar giderdim. öyle taşkınlığı olan bir yer değildi ama yine de bu hayat hoşuma gitmiyordu. içki içen insanları eğlendirme işini hiç bir zaman benimseyemedim.”

    “evlendiğiniz subay sizi buradayken mi tanımıştı?”

    “öyle oldu. zaten bütün subaylar birliklerinden kaçıp oraya geliyorlardı. (…) evlendikten sonra bazı plak şirketleriyle anlaştım. columbia’ya, odeon’a da plak yaptım ama asıl sahibinin sesi ile yılda on plaklık bir anlaşma yapmıştık. yılın belli zamanında istanbul’a geliyordum (o zamanlar kocam şark hizmetindeydi) plakları doldurup dönüyordum.”

    “bir plaktan kaç adet çıkarırlardı piyasaya”

    orasını hiç bilmiyorum, ilgilenmedim. kimisi plak başına 10 kuruş gibi yüzde alırdı. ben bunlarla uğraşmazdım. bana ayda 100 lira ödüyorlardı.”

    “sizden önce veya sizin zamanınızda batı müziğinin yıldızları kimlerdi?”

    “ben ilklerden sayılırım. benden önce fikriye hanım’la afife hanım varmış. fikriye hanım’ı moulin rouge’da tanımıştım. benden yaşlı ve çok iri yarıydı. sesi pesti. necip celal’e gitmezdi sesi, daha çok muhlis sabahattin’den ya da operetlerden söylerdi. ayşe opereti gibi. (…) sabahattin bey benden operetlerinde, sinemada oynamamı istemişti ama kabul etmemiştim. çok değişik bir hayat tarzı gerektiriyordu böyle işler.” (…)

    taş plaktan bildiğim o ses ve sonra sesin sahibi hakkında uzun süre bilgi edinemeyişim. acaba tüllü şapkalarını yuvarlak şapka çantalarına koyup etollerine sarınıp, orient express’e bindi ve paris’e gitti böylece türkiye’den silindi mi, diye bir spekülasyona beni iterken, sahici seyyan hanım’dan, tahmin ettiğim tarihlerde bavullarını hazırlayıp sarıkamış’a gittiğini öğreniyorum. sahici seyyan hanım, sindirilmiş bir olgunlukla oturuyor, kocasıyla, çocuklarıyla geçen hayatının amaçlanmış; ve gerçekleştirilmiş sadeliğini anlatıyor."

    edit: link ölmüş. kaynak yedirenkdergi. com'du...
  • taş plak cızırtısında kaybolmayan leziz ve iç titreten sesine, kırmızı şarabın yakıştığı nadide insan.
    öyle bir "mazi kalbimde bir yaradır, bahtım saçlarımdan karadır" der ki, tarumar eder.
  • yerli edith piaf.
  • ilber ortaylı bir programda bahsetmişti de öğrenmiştik, seyyan hanım'ın o muhteşem sesiyle gözde bir müzisyen iken bir pelerinli zabite aşık olup evlendiğini, her şeyi bırakıp eşinin görevi nedeniyle başta erzurum olmak üzere anadolu'nun pekçok şehrini gezmek suretiyle inzivaya çekildiğini..
  • memleketteki ilk tango solistidir seyyan hanım.. necip celal andel'in bestelediği, yine türkçe'deki ilk tango olan mazi'yi, 1932'nin ılık bir bahar günüsü plağın bir yüzüne okuyarak, o derunî sesini kayıtlara geçirmiştir.. plağın diğer yüzüne de fehmi ege'nin mehtaplı bir gecede'sini söylemiş; göynümüzü çift taraflı haşat edip gaçmıştır şen kuzu gibi..
  • kendini bu zamana ait hissetmeyenlere zamanda yolculuk yaptıran olağanüstü ses.
  • göynüm* deyişine hasta olduğum kadın.

    (bkz: mazi kalbimde bir yaradır)
hesabın var mı? giriş yap