• efendim, sidarta, siddartha, sidharta, siddhartha gibi bir sürü varyasyonu olan bu buddha kişisi ve hermann hesse kitabı isminin işbu varyasyonu, slovenya'lı bir rock grubuna aittir. müzik hayatlarına bir cover grubu olarak başlamış olan bu grup, bir süre sonra kaçınılmaz olarak kendi şarkılarını yazmaya başlamıştır. yeterli materyal biriktirdiklerinde, tüm şarkı sözlerinin ingilizce olduğunu gören grup, kendilerini kınayarak bunları anadillerine çevirmiş, 1999'da da ilk albümleri id'i (freud'a atfen) çıkarmışlardır. albüm ülkelerinde çılgın bir başarı kaydetmiş, ancak 2001'de yayınlanan albümleri nord'un satışları bunu bile geçmiş, bütün müzik listelerinin tepelerine yerleşmiş, bilinen bütün satış rekorlarını da kırmıştır. akabinde, ingilizcesi de yayınlanmış olan rh albümü gelmiş, bu albümün bir ingilizce versiyonu, bir de limited edition'ı yayınlanmıştır (bir hafta boyunca mtv'de dönenip durmuş olan my dice ya da "rock chart müziği" de muhtemelen bu ingilizce versiyondan pörtlemedir, albümün 4. single'ıdır.). kendi ülkelerinde ödülleri el arabasıyla toplayıp götüren bu abiler, ülkeleri dışında ise pek iplenmemekte, şu aralar avrupa'ya açılmaya uğraşmaktadırlar. eğer diğer şarkıları da my dice denli güzelse (bu konuda fikir edinemedim zira grubun albümlerini edinmeye çalışırken, "siddharta" dediğim zaman zihni müzik'te bile elime bir buddha bar toplaması tutuşturuldu) hazır açılmışken buralara da bir uğramalarında bence hiç bir beis yoktur.
    resmi siteleri http://www.siddharta.net/ şeklindedir ayrıca.
  • her şey bir yana hermann hesse, hikaye anlatımında zamanı kullanmak konusunda ve dilde tutumlulukta gerçekten çok büyük ustadır. koskoca bir yaşamı 140 küsur sayfaya sığdırırken tek bir fazla cümleye yer vermez, olası bütün fazlalıkları ustaca ayıklar geriye saf öykü kalır.
  • sancı veren bir arayış romanı.

    --- spoiler ---

    ve dünyada kendim kadar az bildiğim başka hiçbir şey yok. kendi hakkımda hiçbir şey bilmeyişim, kendimin bana böylesine yabancı, böylesine bilinmez kalışı bir nedenden, bir tek nedenden kaynaklanıyor: kendimden korkuyordum çünkü, kendimden kaçıyordum! atman’ı arıyor, brahman’ı arıyordum; ben’imi parçalara ayırmak, kabuklarından birer birer soyup almak, bilinmedik özünde tüm kabukların çekirdeğini, atman’ı, yaşamı, tanrısal’ı o en son nesneyi ele geçirmek istiyordum. ama bunu yaparken kendimden oldum.

    --- spoiler ---

    siddharta kitabı ve buddha sözleri
  • slovenya'dan çıkan en önemli rock grubu... mtv'de zamanında azımsanmayacak kadar çok boy göstermişlerdi.
  • (bkz: siddhartha)
  • her şarkısında diğerinden alakasız bir tad bulunan, fevkalade klipler çeken grup.
    kaliteli insanlar topluluğu..
  • içinden birkaç cümle seçip de alıntı yapmaya utandığım tepeden tırnağa muhteşem , hayal gibi bir eser. çocukluğumun okuduğu her şeye fazladan bir anlam ve güzellik bağışlayan aşırı dozda hayalciliğe bürünmüş o parlak okurluk döneminden beri ilk kez içinde kaybolduğum ve kendimi olağanüstü hissettiğim kitap bu. cümlelerin içinde doğayı seyrediyorsunuz, nehri duyamasanız bile dinliyorsunuz, zenginliği yaşıyorsunuz, çul giyip ormanın derinliklerinde oruç tutuyorsunuz. anlatının tam içinde, orada siddharta ile birlikte yaşıyorsunuz.

    bunu başarırken de hiçbir abartılı tasvire ve zorlama felsefi içeriğe yeltenmiyor yazar. çok doğal, su gibi akan, birbiri ardında yabancılık çekmeyen cümlelerle sadeliğin güzelliğini önünüze seriyor.

    her şey hakkında bir iddiası var. hayata dair aklınıza gelebileceğini ne varsa hem de arkadaşlık, evlat sevgisi, saygı, doğa ve dahası. bu iddialı içerik, görünürde iddialı ve itici bir kılığa sokulmadan tüm sevimliliği ve derinliğiyle ellerinizin arasında duruyor işte. okurken sürekli düşünüyorsunuz. yorulana kadar düşünüyorsunuz. sonra dinleniyor, siddharta'yı özlüyor okumaya devam ediyorsunuz. sonra yine düşünüyorsunuz ve düşüncelerinizi seviyorsunuz.

    sonunda bir an tamamlanmamış hissettim. sanki daha farklı bitmesi gerekirdi. daha net bir sonla. yazar keskin ve ağdalı bir finalin hikayenin anlatmak istedikleriyle ters düşeceğini düşündü belki. bu kitap bildiğimiz anlamda keskin, ağdalı ve "kesin" olabilecek her şeyin zıddı.
  • venom e ile müthiş gaz bir şarkı yapıp rock'n rolla da girmiş yıllardır anlamasak da dinlenen gruptur.
  • aklımda yer eden cümlelerden biri, siddartha vücudunda yağ klamayana kadar yürüdü cümlesidir.. her diyete girdiğimde bu cümle gelir aklıma, olabilir mi lan derim ama olmaz..
  • inanç yolculuğunuz üzerine kendi sözünü söylemeye çalışan kitap. "budizm güzellemesi herhalde bu" düşüncesi ile okudum büyük bölümünü. sonlara yaklaşırken; hımm tam da öyle değil gibi ama diye düşünmeye başladım. salağa anlatır gibi budizmi övmese bari endişem boş çıktı. salağa anlatır gibi anlatmıyor.. biraz giriftlik sosu ile harmanlıyor.. güzelleme demek de haksızlık olur. ama budizmi olumladığı diğer tüm inançlardan ayrı tuttuğu ancak son kertede ortaya koyduğu inancın adına budizm demediği bir anlatı var.. nasıl inanmalı ve ne şekilde yaşanmalı sorusuna cevap arıyor sonunda da cevap veriyor. işin garip tarafı tek bir cevap veriyor oluşu.. şunu yapın demekten sakınmamış oluşu.. can yayınları sayfa 143 mesajın bulunduğu yer.. ama sadece mesajı okuyarak da kitabı anlayabilirsiniz de diyemem.

    neyse; mesajı buraya yazalım ki ortada ne kadar yüzeysel ne kadar derinlikli bir öneri olduğuna siz karar verin;

    ** alıntı**
    nesneleri sevimli ve el üstünde tutulmaya değer gösteren de işte budur; onların da benim gibi olmaları. bu yüzden sevebiliyorum onları. sevgi dostum govinda, herşeyin başı gibi görünüyor bana. !!!! dünyanın içyüzünü görmek onu açıklamak, onu aşağılamak büyük düşünürlerin işidir belki. !!! ama benim için tek önemli şey dünyayı sevebilmektir. onu aşağılamamak, ona ve kendime hınç ve nefret beslememek, ona, kendime, ve bütün varlıklara sevgiyle hayranlıkla ve huşuyla bakabilmek .
    **alıntı**

    budizme bakışını anlatan kısım için; *

    gotama * iyilikseverliği, kollayıp gözetmeyi, acımayı, katlanmayı buyurur ama sevgiyi dışında tutar bunun. dünyevi nesnelerin sevgisine yüreğimizde yer vermeyi yasaklamıştır.

    siddhartha bu budist söylemi kendisi ile şöyle uzlaştırır;
    gotama ile aramdaki çelişki bir kuruntudur sadece. gotama ile aynı görüşü paylaştığımızı biliyorum. nasıl olur da gotama sevgi denen şeyi benim kadar bilip tanımaz? o gotama ki insan olmanın her yönünü, kalıcılıktan uzqaklığı ve hiçliği içinde görüp tanıdı; ama yine de insanları öylesine büyük bir sevgi ile kucakladı ki, uzun ve zahmetli bir yaşamı yalnızca ve yalnızca onlara yardım etmeye, onlara öğretmenlik yapmaya adadı.
hesabın var mı? giriş yap