• kimse vermemiş, bari ben vereyim bir kere:
    (bkz: sinestezi)
  • jeffrey moore'un turkiye'de april yayinciliktan cikan kitabi.
  • sinestezya yunanca "aynı anda" "birlikte" anlamına gelen sin (sigma upsilon nu) öneki ile "duyu" anlamına gelen estezis kökünün birleşiminden türemiş bir sözcüktür. sinirbilimsel bir rahatsızlığı tanımlar. algılanan bir duyunun diğer duyu organlarından hissedilecekleri tetiklemesi anlamındadır. en sık görülen türü seslerin sinestetik kişinin zihninde renk cümbüşü yaratması şeklindedir. bir başka yaygın türünde bilişsel, dilbilimsel işlevler renkler ve şekillerle 'gayriihtiyari' ilişkilenir. bu renk ve şekil sinestezyasında rakamlar, tek tek harfler, hatta ay, yıl, gün gibi kavramlar zihinde kendiliğinden renklenir. örneğin ünlü fizikçi richard feynman'da bir sinestetiktir ve bir otobiyografisinde deneyimlerini paylaşmıştır.

    yalnız bu sinestezya sanatsal metafor kullanımıyla karıştırılmamalıdır. her ne kadar ünlü bestecilerin, ve diğer sanatçıların bir kısmında sinestezya var idiyse de, sinestezi tamamiyle istemdışıdır; nörolojik bir hastalıktır.

    halüsinojen kimi maddelerin de (bkz: lsd) (bkz: meskalin) benzer bir deneyim yaşattığı bilinmektedir. ayrıca kimi körlük ve sağırlık vakaları ile geçmişte yapılmış lobotomi deneylerinde de gözlenmiştir.

    sinestezya, asosyalliğe yol açan, nörolojik bir rahatsızlık olsa da genellikle çok harika bir yan etkiye sahiptir: güçlü bir bellek ve yaratıcılık.

    sinestetik kişiler belli sesler için, mesela genellikle yüksek frekanslar için daha açık renkler gördüklerinden, benzer sesleri zihinlerinde aynı renkle gruplarlar. gene kimi isimler de kendiliğinden bir renk ile çağrışır ve o kişiler o renk gruplarıyla birlikte anımsanır. bu gruplama ve sınıflandırma belleğin çağrışım gücünü arttıran bir tekniktir, ve sinestetiklerde bu kendi kendiliğine olmaktadır.

    sinestezya sık görülen bir rahatsızlıktır. yaklaşık her 23 kişiden 1'inde hafif de olsa bir sinestezi görülür. yaklaşık 90'da 1 oranında da şekilli renk sinestezisine rastlanır. ilginç olansa çoğu sinestetik, öyle olduklarını pek fark etmez. ancak diğer insanların kendileri gibi 'şeyler' hissetmediklerini anladıklarında farklı olduklarını ayırt edip genellikle bunu saklarlar. hatta gizli bir güç, 6. his gibi algılayıp keyfini sürerler. bu kişiler bu özelliklerini keşfedip kendi yararlarına kullanmayı öğrendikçe, fırsat bulurlarsa genellikle bilim ve sanat gibi yaratıcı alanlara yönelmektedirler.

    ünlü sinestetikler arasında ressam wassily kandinsky, yazar vladimir nabokov, besteci duke ellington, franz liszt, nikolai rimsky korsakov, fizikçi richard feynman ve şair arthur rimbaud ile charles baudelaire de vardır.

    sivil sözlük alıntısı
  • sinestezisini olumlu yönde kullanamadığını ifade eden bir karakter olan noel'i içinde barındıran kitap.

    'ben hiçbir zaman hiçbir şeye ulaşamayacak bir insan grubuna dahilim. bu kadar basit. güzel şeyler üretmeye, güzel keşifler yapmaya çalışan, ama bir türlü beceremeyen bir insan grubuna. yazdığım her satır başka satırları, başka yazarların benimkinden daha güzel satırlarını anımsatıyor. yaptığım her resim ya da yazdığım her şarkı benden daha iyi ressamların benimkilerden daha iyi tabloların, benden daha iyi bestecilerin benimkilerden daha iyi şarkılarını çağrıştırıyor. yaptığım her bilimsel keşif daha önce yapılmış oluyor. asla giremeyeceğim kapıları çalıp durmaktan uzun zaman önce vazgeçtim ben.'
  • jeffrey moore tarafından yazılmış, oldukça değişik bir kitap. kesinlikle tavsiye edilir.

    http://kitapbocegim.blogspot.com/…effrey-moore.html
  • "kimse düşerek bir yerini incitmemiştir;asıl zararı veren sonundaki durma anıdır." s210
  • bazı araştırmacılar tarafından 'hastalık' olarak kabul edilen sinestezi,bazılarına göre mucize,hatta mistik bir insan yeteneğidir.böyle bir hastalıktan haberim bile yoktu.bende herkes gibi jeffrey moore'un kitabını okudum.bu hastalık sayesinde yaşadığın,gördüğün,okuduğun veya duyduğun her birşeyi beyninin bir köşesine atabiliyorsun.mesela çarşambayı düşündüğünde maviyi anımsıyorsun veya biri konuştuğunda sanki ağzından renkli şelale akıyor gibi görüyorsun.biri sana yeşil kazak dediğinde çocukluğuna gidip sıra arkadaşının üstüne meyve suyu döktüğünde dikkatini çeken o yeşil kazak aklına geliyor.işte sinestezya'nın çok mistik ve muhteşem birşey olduğunu düşündünüz büyük ihtimalle(ben öyle düşünüyordum) aslında kötü tarafı çok bu hastalığın.aklına gelen binlerce şey yüzünden günlük hayata odaklanamıyorsun veya biriyle iletişim kurmak kabus haline gelebiliyor.unutamadığın kötü hatırlarını her an her yerde hatırlayabiliyorsun.kitap'ta genetik olabileceğini öğrendiğimde bayağ şaşırmıştım.kitapta 4 sinestezik arkadaşın yolları kesişiyor ama hepsinin hastalık seviyeleri farklı.hepsi dr.vorta 'nın tavsiyesiyle günlük tutuyor ve kitap daha çok bu günlüklerden ilerliyor.gayet akıcı ve sürükleyici bir kitaptı.
  • bilinçli zihinsel olayların tetiklenmesiyle ortaya çıkan bilinçli bir duygusal deneyimdir.bir çok kişi aslında böyle bir nörolojik rahatsızlıga sahip oldugunun farkında degildir.her duyguyu,mevsimi,şarkıyı bir renkle tanımlarlar. ünlü sanat kuramcısı ve ressam wassily kandinskiy sinestezikdir bir çok kişiye göre sanatta bu kadar başarılı olmasının temelinde yatan sinestezya hastalıgına sahip olmasıdır.
  • hastalık hakkında biraz daha bilgi sahibi olmak ve böyle birinin yasantisini merak etmek adına alıp okumaya basladigim ama hastalıktan ziyade adamın yaşantısını anlatan kısmın daha ağır bastığı kitap.

    tamam obsesiflik dominant, yüksek frekansta calişan beyin falan eyvallah da adamın yaşantısını karamsarligini daha fazla sunmuş. sanırsın biyografi okuyoruz.

    kitabın yarısı günlükten oluşmuş zaten.

    saf psikoloji kitaplarından hiç şaşmamam lazımdı. ne yapayım ben noel'in hayatini..

    bu tür kitaplara biraz sığ bakıyorum. terimi öğrenmek ve hastalık hakkında bilgi sahibi olmak istedim ama kişinin yaşantısı anlatılınca en fazla ne hissettiğini öğrenmeye yakinlasabiliyorsunuz.
hesabın var mı? giriş yap