slaughterhouse

• alman ve sovyet askerlerinin birbirlerini delicesine kırıp geçirdiği doğu cephesi hakkında yazılmış olan gayet detaylı bir el kitabıdır.
  
  spoiler
  
  kitabın ilk kısmı bilindik sıkıcı tarih kitabı formatında olup "merkez ordu grubu çerkassi'nin güneyinden saldırırken, 3. panzer ordusu, 75. muhafız tümenini kesmek için onlardan ayrılıp bilmemnereye döndü" tarzında yazılmıştır. bundaki amaç doğu cephesi'ndeki harekatları özet geçmek içindir ama tadında bırakılmış, fazla uzatılmamıştır.
  
  kitabın ikinci kısmında cephede birbirine giren orduları yöneten alman ve sovyet generallerinin kısa biyografileri mevcuttur.
  
  üçüncü kısımda savaşlara giren tüm askeri birliklerin (alman ve sovyet) ordu, kolordu ve tümen seviyesinde kısa kısa bilgileri aktarılmış durumda.
  
  dördüncü kısımda tümenlerin detayları verilmiş.
  
  beşinci kısımda cephede kullanılan silahlar anlatılmış.
  
  altıncı kısımda ise "forgotten battles" başlığı altında doğu cephesinde önemli olan ama çok da fazla anılmayan birkaç muharebeden örnekler verilmiş.
  
  end of the spoiler
  
  kitap elbette belli başlı satış sitelerinde hardcopy, e-book formatlarında satışta. illegal olarak da internette bulunabilir durumda. güzel bir kitap ve doğu cephesinin detaylı bir özeti. el kitabı olduğundan sayfa sayfa tüm çatışmaları anlatmıyor ama bir konuyu okurken "lan bu totenkopf (3. ss panzer tümeni) tümenine ne olmuştu dur bir bakayım" diyen biriyseniz alıp el altında bulundurulabilecek yegane güzide kaynaklardan biri. el kitabı dediğime bakmayın 500 sayfalık bir kitaptır kendileri. eleştirebileceğim tek olumsuz noktası haritaların çok karmaşık şekilde kitaba konmasıdır.
  
  ülkemizde maalesef türkçesi bulunmuyor. aslında şu ana dek yoktu demem daha doğru olur çünkü ağır işsiz biri olarak şu anda oturup bunu çevirmekle meşgulüm. umarım çevirdikten sonra yayınlatacak birilerini de bulabilirim ve bu güzel kaynak memleketimizdeki 2.dünya savaşı meraklılarının yararlaması için satışa sunulabilir.
• detroit'li royce da 5'9", new jersey'li joe budden, long beach'li crooked i ve brooklyn'li joell ortiz'den oluşan rap supergroup'u. bugün aylardır beklediğim shady records debut albümü welcome to^*'ı çıkardılar ve bundan önceki iki albüm artı bir hafta önce çıkan mixtape'de gördüğümüz şeyi bir kez daha gördük: dört inanılmaz lyricist bir araya gelince gerçekten de rap sevenlerin ağzını açık bırakacak işlere imza atabiliyorlar. kesinlikle şu anda piyasada bulunan en yetenekli adamlardan. rap hall of fame'ine girmemeleri imkansız, dört yaşayan efsane. kesinlikle harikalar.
• yeni albümleri için just blaze (executive producer olacağı söyleniyor), cardiak, j.u.s.t.i.c.e league ve araabmuzik ile stüdyoya giren dört başlı canavar. sabırsızlıkla bekliyoruz.
• move on rmx
  
  frat house
  
  goodbye
  
  tavsiye ettiğim şarkılarıdır.
• 2012-13 sezonunda ki lakers'a benzettiğim grup. bireysel anlamda mükemmel ama bir araya gelince hiç bir şey olmuyor. sadece benzerlik açısından söylüyorum bunu o sezon ki lakers'dan daha iyilerdir ayrı konu.
  
  shady'nin kendileri hakkında yaptığı en büyük hata buradaki mc'leri solo işlere yönlendirmek yerine ortak albüm yapmaları oldu. onları bir araya getirince ne yazık ki ortaya bir şey çıkmadı evet albümde frat house, our house, hammer dance gibi sağlam şarkılar var ama bu da 12-13 sezonunda ki lakers'ın saha içinde yaptığı güzel ama devamı gelmeyen, sürekliliği olmayan şeyler gibi...
• ing.mezbaha + death grubunun reign of terror lpsinde yer alan gore/death tadinda bir şarkısı kayıtlar kötü olmasina ragmen hosca vakit geçirtiyor şarkı dinlenirken (bkz: reign of terror)
• "as long as there are slaughterhouses, there will be battlefields"
  
  leo tolsytoy'in "mezbahalar var oldugu surece savas alanlari da olacaktir" sozu ile bahsettigi savas alanlari.
• bir david lynch filmi olan wild at heartta soundtrack olarak kullanılmış olan powermad şarkısıdır.
  
  not: parça grubun 1989 yılında piyasaya sürülen absolute power isimli albümünde bulunmaktadır.
• powermad adlı metal grubunun bir parçasıdır. zebur'dan bir bölümle açılır şarkı: (“tanrı, benim çobanımdır, eksiğim olmaz. beni yemyeşil çayırlarda yatırır, sakin suların kıyısına götürür.”) bu şekilde devam eder ve sonra o efsane riff girer. metal tarihinin en iyilerinden ama en az bilinen birkaç riff'inden bu. ağır metalciyim diyenler bile bir haberdir.
  ayrıca parça david lynch'in, wild at heart filminde nicolas cage'in barda o çirkin dansını sergilediği sırada arka planda çoşturur.
• (bkz: slaughterhouse five)