• kraldir. tek dilegim gitmemesidir. besiktasa yakisan adamdir. kaybeden takimin direktorunu tebrik eden, uzatmalarda hala takimi motive eden, karsi takimin yedigi kirmiziya haksizdi diyebilen adamdir. bize yakisir. insallah baska diyarlara gitmezde bizimle kalir. mac arasindaki verdigi gazlarin, mac sonrasindaki verdigi tepkilerin, besiktasa kattigi herseyin hastasiyiz, kal bizimle hocam.
  • lan oğlum konuşun lan... derbi maç kazandıramadı deyin lan... arsenal'i eleyemedi deyin, gruplarda yunan takımını yenemedi deyin... konuşsanıza lan. dilinizi mi yuttunuz?

    kendisi beşiktaş'a yakışan hocadır. aha tanım da budur.
  • büyük maç kazanamıyor diyenlere selam çakmıştır.
  • "tıpkı bir türk gibi savaşacağız" dedi.

    bu savaşı bize kazandırdı. umarım sezon sonu gitmez. bir gün gidecek ama inşallah 15 sene sonra gider.
  • adamdır adam!

    olcay bu maçta takıma katkı yapamadı, futbolunu oynayamadı, en sonunda kenara çekildi. bilic orda gidip sarıldı, teselli etti ya. helal olsun. bi balotellinin oyundan çıkışına bakın bir de olcayın.

    fark var.
  • kendisi hakkındaki fikirlerim değişmedi, sezon sonuna kadar belli konularda kendini geliştiremezse umarım şimdi o uğruna beşiktaş'ı feda edecek kadar çok istediği piyasayı yapabilmiştir ve ingiltere'ye uğurlarız.

    bu konulara gelince: benim gözümde hala gs ve fb deplasmanlarından en az birini kazanıp, küçük-orta takımlara karşı öne geçer geçmez takımı arkaya yaslama alışkanlığından kurtulursa, kasap anadolu takımlarını açma konusunda kendini geliştirirse ve beşiktaş'ı şampiyon yaparsa, ya da bunları en azından makul ölçüde yapabilirse beşiktaş kendisine sözleşme uzatmayı teklif etmelidir. yoksa beşiktaş'ı yönetmeyi hakeden bir teknik direktör değil demektir.

    bugüne gelince... oyuna müdahelesi bence doğruydu. 30.dakikadan itibaren sosa çıksın ama lütfen artık oğuzhan girmesin, şu tolgay'ı soksun diyip durdum. tolgay ilk geldiğinde de hakkında yazmıştım (bkz: tolgay arslan/@daginik) "kendisinin çok büyük bir sürpriz yapıp yeri geldiğinde (özellikle sakatlıktan yeni çıktığı zamanlar) sosa'yı bile yedek bırakabileceğini düşünüyorum" ve "necip ve oğuzhan artık biraz zor forma görürler, çünkü sosa-atiba-veli üçlüsünün yedeği bu adam olacaktır" şeklinde... nihayet oğuzhan konusundaki "romantik" ısrarından vazgeçti ve oyunu çözen adamı soktu. (umarım romantik ısrarları motta konusunda devam etmez ve opare gibi motivasyonu üst düzey yapmış bir adamı, pimi çekilmiş el bombası için soğutmaz).

    liverpool, iki maçtır asla üst düzey bir ingiliz takımı gibi oynamadı. bu liverpool'la oynayan beşiktaş'ın turu geçme şansı en başından beri %50'ydi. hala eskişehir maçında kendisinin daha önce hiç yapmadığı bir şey olan, takımda 2 sakat varken 2 kişiyi daha dinlendirip ideal 11'deki kaleci hariç takımı %40 eksik çıkarmasını ihanet olarak sayıyorum. ben turu geçemez demedim ki... turu geçmek için aldığı risk bencilce dedim. ve arkasındayım.

    takımın 70. dakikaya kadar korkusunu üzerinden atamaması yine bilic adına olumsuzdu. neyse ki bugünü gol atmadan geçemeyeceklerini biliyorlardı yavaş yavaş potansiyellerini görüp cesaretlendiler.

    opare ve necip konusunda kendisini tebrik ediyorum. opare denenebilirdi ama necip'in böyle bir maç çıkaracağını asla öngöremezdim, bu konuda beni haksız çıkardı ve bazı salak beşiktaş'lıların sandığının aksine bu durumdan gayet memnunum, çığlıklar atarak koşmaya başladım liverpool penaltıyı kaçırınca. mehmet demirkol'ların, hıncal'ların gazına çok gelmeyin; onları örnek gösterip güntekin'e talimat almış diyorsanız konuşacak bir şey yok zaten.

    başta çok kızsam da yönetim artık bu işleri öğrendi gibi ve beşiktaş'ın büyüklüğünü tanıdı. eminim burdaki herkes gibi gaza gelip hemen sözleşme falan uzatmayacaklardır bilic'le, sezon sonunu bekleyip bahsettiğim değerlendirmeleri kendileri de yapacaklardır.

    edit: evet liverpool kötüydü. beşiktaş arsenal'ı oynatmamıştı, ama liverpool kendi oynamadı. zaten liverpool'un bu seneki durumuna bakarsanız, liverpool'un elenmeyecek bir takım olmadığını en başından görürdünüz. gördünüz zaten de, işinize gelmiyor. liverpool tottenham'dan daha iyi bir takım olsa da arsenal kadar iyi bir takım asla değil. eskiden olduğu gibi ya da büyük takımların genelde olduğu gibi topla oynamayan, topu rakibe bırakan, yetenekli-hızlı bir-iki oyuncusuyla fişi çeken bir takım. tabi ki yıldız oyuncuları var ve özellikle birkaç oyuncusu beşiktaş'ı elemesine yetebilirdi - ama beşiktaş'ın da ciddi bir şansı vardı.

    arsenal maçındaki beşiktaş çok iyiydi. bilic ilk geldiğinden itibaren zaten 3 maç süper, 3 maç vasat, 1 maç çok kötü oynatıyor takımı. bunu da yazmıştım. o yüzden sonuç odaklı olmak gerekiyor. yukarıdaki yazdığım eksiklikler bu maçta düzeltilmiş değil. bu maçı ben çok ekstra hazırlanılmış, pendikspor'un fenerbahçe'yi ya da kayserispor'un beşiktaş'ı yendiği bir maç olarak görmesini istemiyorum, nihayet beşiktaş'ın büyük takım olduğunu anlamasını istiyorum, bunu yapamadığı sürece de gözümde değeri değişmez.

    şu renkli troller fena eziklemiş sizi, şuurunuzu kaybetmişsiniz. liverpool'u kötü sezonunda yenen bir hocayla 15 sene kontrat uzatacak takım değiliz biz.
  • seviyorum bu adamı net. bizden biri kesinlikle. böyle biri başarılı olunca da ayrı keyif alıyorum. 26 şubat 2015 beşiktaş liverpool maçında oyun kurgusu, çıkardığı kadro ve değişiklikleriyle galibiyetin mimarıdır.
  • beşiktaş ruhuna güzellikler katan muhteşem insan! zekasına,duruşuna, karizmasına hayran olmamak mümkün değil. iyi ki var!
  • liverpool'u, onlar liverpool gibi oynamadığı için elediği iddia edilen hoca.

    zaten arsenal de arsenal gibi, tottenham da tottenham gibi oynamamıştı.

    gerçi ortalama zekaya sahip bir insanın dahi aklına, tüm bu rakiplerin kendileri gibi oynayamamalarının sebebi acaba ilahi güçler mi, tesadüf mü, yoksa bilic mi diye sormak gelir yahu. nefretiniz gözünüzü karartmış. kolay gelsin.

    sistemine, ısrarına, inancına kurban.
  • liverpool zaferi göstermiştir ki sorun kendisinde değil sorun takımın özgüveninin arada dip yapmasıdır. hani işler bir parça kötü gidince biliçe saydıranlar bu geceden sonra umarım çenelerini kapatırlar. kendine güvenen bir beşiktaşın liverpool gibi bir takımı nasıl taşak oğlanına çevirebileceğini gördük. golden sonra liverpoolun gol atamayacağına o kadar emindim ki pozisyon bile bulamadılar. umuyorum beşiktaşın başında daha nice zaferlere şampiyonluklara imza atacak teknik direktördür.
hesabın var mı? giriş yap