• ing. "sen bunu biraz daha dusun" anlaminda bir kalip. bir nevi istihareye yatmak hadisesi gibi ve fakat ayni degil.
  • karar vermeden once uzerinde biraz daha kafa patlatmanin iyi olacagi, fevri karar olmanin pek de akilli bir is olmadigina iliskin laftir. genelde size ve karariniza saygisi olan ama sizinle ayni goruste olmamasina ragmen, size mudaheleyi kendine hak gormeyen kisinin nazik uyarisidir. sular durulunca hersey bazen daha bir netlik kazanir.

    isin garibi laf mecazi de olsa bazi bazi uzerinde bir gece dusunup, sabah sakin ve dinlenmis kafayla daha dogru karar alinmasidir.
  • dive deep albümünde yer alan 9 numaralı morcheeba şarkısı. riverbed ve washed away'de olduğu gibi bu şarkı da da thomas dybdall'ın güzel sesini duyuyoruz.

    sözleri henüz internet semalarında yer almamakla birlikte, alınteri productions anladığı kadarını sunar:

    don't find me
    i just got a lot going on
    don't tell me
    it's just an excuse for holding back

    hold on, let me sleep on it tonight
    decide in the morning light
    hold on let me sleep on it tonight
    i know it's gonna be alright

    don't worry
    it didn't do anything
    i just need to settle down and stop wondering
    ...

    only trouble like before
    the time to cheat me once more
    we just need to take it slow and let it go

    hold on, let me sleep on it tonight
    decide in the morning light
    hold on let me sleep on it tonight
    and i know it's gonna be alright
  • üzerinde çalıştığınız bir proje var. belirli bir aşamaya geldikten sonra çalışmayı bırakıp 1 gün sonra ya da 2 gün sonra tekrar geldiğiniz aşamaya kadar olan kısma göz atıyorsunuz. böylece, "oha oha, ben nasıl bu hataları yapmışım? burası şöyle olsa daha iyi olurmuş." diyerek farkındalığınızı arttırıyorsunuz.
    özellikle tez yazarken ya da her türlü tasarım işinde tavsiye edilir.
  • bu şarkının elleri var. elleriyle saçlarını tarar. stand high patrol teselli veren bir arkadas olur. yatagin ucuna oturup halden anlar bir ses tonuyla "aman canim bilmiyor musun? gecenin en karanlik anı şafağa en yakındır. yarin olsun daha iyi hissedeceksin" diye fısıldar.
    sonra arkadaşım,
    sonrası iyilik, güzellik.

    the darkest hour is just before dawn
    the darkest hour is just before dawn
    sleep on it
    sleep on it
    sleep on it

    tomorrow you'll have another chance
    tomorrow you'll have another chance
    so sleep on it
    sleep on it
    sleep on it

    (..)

    the darkest hour is just before dawn
    the darkest hour is just before dawn
    sleep on it
    sleep on it
    sleep on it

    tomorrow you'll have another chance
    tomorrow you'll have another chance
    so sleep on it
    sleep on it
    sleep on it
  • türkçeye (bkz: üzerine uyumak) şeklinde geçen bir kalıp. önemli kararlar almadan önce , içinden çıkamadığınız olay örgülerinde veya yapılacak olan bir alışverişin gerekliliği konusunda tereddüte düştüğünüzde üzerine minimum bir gece uyuyup ertesi gün sakin kafayla düşündürmeyi hedefleyen yöntemdir.
  • ingiliz milletlerde toplum içinde kullanılan garip ve aslında kişiye ve verilecek karara olan saygıyı derinden gösteren deyiştir.

    anlamı, sen bunu biraz düşünden farklıdır. biraz düşünmedeki türkçe karşılığı olan, birkaç saat düşün hallederiz-den farklıdır.

    "sabah ola hayrola" sözü "sleep on it" sözünden tamamen farklıdır. sabah ola hayrola, bir sonraki gün, istenilen eylemin kendileri için yararlı olması temennisi vardır. üzerine düşünüp, karar vermeniz beklenmez. bu beklentide karar verecek makam, arap-islam sentezindeki müslümanların inandığı yaratıcı "allah" olur. yani, modern türk kültüründe ki bu kültür, arap-islam kültürü sentezi ile eski olduğu iddia edilen türk ata kültürünün en kötü yanlarını almış toplulukta, tamamen mantık dışı beklentinin, bir dışa vurumudur. kesinlikle, "sleep on it" deyişi ile kıyaslanamaz. böyle bir çeviri, şekil ve anlam itibariyle büyük bir yanlış ve yanılgıdır. bununla beraber, arap-islam kültürü sentezinde, "sleep on it" kavramına yakın bir kavram vardır. hacet namazı adı verilir. eylem o dur ki, arzu edilen şey için, müslüman kişi, abdest alıp, 2 veya 4 rekat ( çoğu fıkıh kitabında 4 rekat diye geçer) namaz kılar ve namaz kılarken, belirli duaları okursa, o gece yattığında, karar vermesi gereken eylem için ne yapması gerektiğine dair imgeler ya da talimat aldığı bilinmektedir. ingiliz milletlerin kullandığı "sleep on it" deyişine en yakın eylemlerden biri olmasına rağmen, aslında dogmatik düşünce ve kararın yaratıcıya, daha doğrusu kişinin freud'un açıklamaya çalıştığı rüya temelli iç - alt benliğine ait saf, eri ( ilkel ) isteklerine bırakılmasıdır. "sleep on it" deyişinin söylendiği kişiye verilen değer, saygı yoktur.

    "sleep on it" deyişi,bir kişi tarafından diğerine söylendiğine, söylenen kişiden beklenen, kişinin düşünmesidir. bu düşünce, bir kaç saat düşünme değildir. gerçekten de, deyişin doğrudan düz anlamına yakın bir deyiştir. en azından 1 gün, konu hakkında düşünülmesi istenmektedir. ancak, bu düşünce bypass edilebilir. yani bir karar için, "sleep on it" dendiğinde, doğrudan emir gibi algılayıp gidip, gündüz ya da öğle vakti yatar, akşama doğru da karar alabilirsiniz. elbette, troll bir bypass olarak görülecektir. * neyse, bu deyiş özünde, karşıdaki kişiye olan, düşünce, bireysel özgürlük saygısını gösterir. önemli bir olay karşısında, karşıdaki kişiden, o olayın sonuçlarını iyi düşünmesi, sonrasında herhangi bir şekilde pişman olmamasını belirtir. sözün gelişi anlaşılan, pişman olma durumu, olayın pişmanlık yaratacağı ya da yüksek olasılıkla yaratacağı değildir. insan psikolojisinde, herhangi bir kararın sevindirici, mutluluk verici olması, neredeyse bütün kültürlerde, önceden uyarılan bir konu olmamıştır. ancak bu durumun, etkisinin bağımlılık verdiğini kanıtlayan şeyler vardır. örneğin, kumar oyunlarının temeli, bu kandırmaya dayanır. önceden mutlu olacağı prensibi, kişiye empoze edilip, kumar oynanması teşvik edilir. ya kazanırsan, ya kazanırsam...

    her neyse, " sleep on it" kavramı, günlük hayatın önemli bir eyleminde, ortaya çıkacak seçimin, bireysel olarak duyulan saygıyla, kişiye düşünme süresi vermesini ve sonrasında oluşacak, iyi ya da kötü ( çoğunlukla kötü) sonuçlara hazırlıklı olmasını konu edinir. dogmatik düşünce temeli yoktur. görülen rüya ya da imgelerle karar verilmesi, kişiye saygı olarak kendisine bırakılsa da, asıl istenen hür irade ile kararın verilmesidir. efektif midir ? şahsi tecrübelerime dayanarak evet diyebilirim.

    aklıma gelmişken, buna benzer bir deyiş, uzun süreli kızgınlık, sinirlilik halinde "sen git bir dinlen", "git bir yat", "otur bir soluklan" deyişi oldukça paraleldir ama amacı, o anki sinirlilik duygusundan kurtulma amacı güder.
  • türkçe karşılığının -sabah ola hayrola- olmadığını düşündüğüm ing. deyim. (bkz: #120783637)
hesabın var mı? giriş yap