• bir fal simülasyonu, tam anlamıyla, hatalarına kadar. gerçek hayatta fal bakarken ne varsa, solitaire'de de o var. bu fikri kafamda pekiştiren de aşağıdaki linkte görüntüsünü görebileceğiniz oyun oldu.

    http://i147.photobucket.com/…02/cooss/solitaire.jpg

    gördüğünüz gibi, iki tane kupa as var*, maça yedi ise yok. yani deste yanlış. evet, deste yanlış. büyüksün solitaire.
  • sekreter vakit gecirgeci
  • is yerlerinde sabahtan aksama kadar hatta internet cafeye gidip bu oyunu oynayanlar da var.
  • daha elimde desteyle oynamaya başladığım ilk andan beri hep asları kupa, maça, sinek ve karo olarak sıralayıp yukarı çıkarırdım. bilgisayarda da onu yapıyordum. bazen takıntılı olduğumu düşünüp bunu yapmayı bırakıyordum, sonra takıntıyla ne alakası var deyip yine aynısını yapıyordum. ne zaman istesem bırakabilirdim ki.

    sonra bir gün , kupanın kumral bir kadın, maçanın esmer bir erkek, sineğin siyah saçlı beyaz tenli bir erkek ve karonun da sarışın bir kadın olduğunu fark ettim. belki eski bir faldan bunu öğrenmiştim; öğrenciliğin faydaları.

    ve bu sırayı takip etmeye devam ettim. eğer bu sıra mümkün olmayacaksa (bilgisayarda oynanılanlarda kendileri otomatik çıkıyordu yukarıya ve bazen müdahale ettirmiyordu oyun) kaybetmeyi göze alıyordum. yine de en solda kupa kızı, en sağda karo kızı duruyorlardı işte. onların yeri orasıydı.

    bugün birden şeyi düşündüm, saçma sapan şu kâğıtların bile gözümde bir yeri, yurdu var. ya benim yerim, yurdum?

    bir ara, uzun bir sonbaharda beni hiç kimsenin tanımadığı, benim de kimseyi tanımadığım fırtınalı bir sahil kasabasında yaşamayı hayal ederdim. şimdi dünyada bile kalmak istemiyorum.

    oyundan nereye geldim.

    bir maskeli baloda ve sonsuz bir turda şu müzikle vals yapsaydım keşke. ta ki ayaklarım kanayana dek. kan izlerimi takip ederek dansa devam eder miydim acaba?

    "intihari hak edip de yasamaya mahkum gibi."
    (bkz: #72759227)
  • insanları mouse kullanmaya alıştırmak üzere windowza konulmuş bir oyun
  • ben bu oyunu icat edenin de, yapımında emeği geçenin de, windows'a entegre edip evlere ofislere salanın da alnından öperim arkadaş. can sıkısına birebir.

    öğleden beri şansızlıklar yakamı bırakmadı. önce ulakbim'in o meşhur, süratli interneti gitti. okunacak manşetlerin, köşe yazılarının, yaran entrylerin hepsi sekteye uğradı. bilgisayarı ilk kez gören ilkçağ insanı gibi kalakaldım bilgisayar karşısında. kendimi toplarladıktan sonra bilgisayarda film ya da dizi aramaya başladım. heyhat. aradığın anda bulunmaz zaten bu meret. ama aramadığın anda hard diskine göz gezdirirsin, hard disk dizi paketlerinden, film serilerinden geçilmez. haydi bunu da sineye çektim. bari bilgisayarı kapatıp kitap okuyayım dedim. tam elime kitabı alacaktım ki, katın şalteri attı. bilgisayar çalışmaya devam etti, odamdaki ışıklar sönünce odada kısmi karartma oldu. ne yapayım ne edeyim derken yıllardır oynamadığım solitaire, windows 7'nin başlat menüsünden göz kırptı. cilveli bir şekilde "gelsene gelsene!" dedi. cüretkar davetine uydum. birkaç el attım kendime geldim. oyunu bitirip patlayan kartları gördüm, sonrasında yeni el açtım. teşekkürler solitaire, günümü kurtardın. yahu solitaire yazmak amma da zormuş.
  • freecell 5 basar
  • windowsunla gelen bi kart oyunu. halk arasinda fal bakmaya yarar. bazi babalar stress atmak icin oynadigini soyler. gayet gereksiz bisey.. kaldirilmali+yasaklanmali+ya da en basidinden game watch turune indirgenmeli. pentium ii 500 olan, 64 mb rame sahip bir aletde cd oyunlari oynamak, vcd izlemek, netde delicesine surf yapmak varken niyee solitaire???
  • fransizcada dunya nimetlerinden elini etegini cekmis, ermis insan.
  • windows xx işletim sistemi ile birlikte geldiğini ve tek satılmadığını düşünürsek bir bakıma dünyanın en pahalı oyunu denebilcek kağıt zamazingosu
hesabın var mı? giriş yap