sonsuzluğun sonu

• hepimizin zamanda yolculukla ilgili, keşke geçmişe dönebilsem ve şunu şöyle yapsam dediği kişisel hikayeleri vardır. hiç değilse (bkz: back to the future) serisindekine benzer şekilde genç halime sayısal sonuçlarıyla ilgili bilgi verip köşeyi dönsem diye aklımızdan geçirmişizdir.
  
  sonsuzluğun sonu, zamanda yolculuğu bireysel hikayeler üzerinden değil, insanoğlunun tarihteki başarısızlıkları ve hataları üzerinden işlemeye çalışmış oldukça başarılı bir kitap.
  
  zaman yolculuğu ile ilgili yazılan en tutarlı kitaplardan birisi olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. her bir detay üzerine öyle ince düşünülmüş, hikaye öyle güzel kurgulanmış ki zaman yolculuğu temalı filmlerden/dizilerden çokça aşina olduğumuz, göze batan mantık hataları, tutarsızlıklar bulunmuyor. bu yanıyla asimov, dehasını ve bilimsel birikimini hayal gücüyle oldukça iyi harmanlamış diyebiliriz.
  
  okuduktan sonra bana şunu da düşündürttü. beğenerek izlediğimiz zaman yolculuğu temalı birçok dizinin, filmin altyapısını asimov’a ve 1950’lerde yazmış olduğu bu kitaba borçluyuz belki de.
  
  --- spoiler ---
  
  kitabın en sevdiğim kısmı, zamanda yolculuk yapsak ve tarihteki kötü sonuçlar doğuran bir olayı engelleyebilsek neler olur sorgulamasıydı.
  
  mesela 2. dünya savaşının kök nedenlerini bulup, geçmişe müdahale edip, savaşın çıkmasını önlesek milyonlarca insanın hayatını kurtarırız. veya atom bombası fikri hiç bulunmasa hiroşima ve nagazaki’de yaşanan yıkım hiç yaşanmazdı. başlangıçta çok ideal görünüyor bu durum, öyle değil mi?
  
  ancak sayfalar ilerledikçe ve kitabın sonuna doğru yaklaştıkça aslında bu müdahalelerin insanların zorluklar karşısında mücadele ve savaş azmini ortadan kaldırdığını ve insanlığın sonunu getirdiğini anlıyorsunuz.
  
  --- spoiler ---
  
  bilim-kurgu ve zamanda yolculuk temalı kitapları sevenler kaçırmasın..
• ısaac asimovun zaman yolculuğunu ele aldığı bir bilim kurgu kitabı. sadece bir yayınevinde bulabildim, başladım, çeviriden olsa gerek wattpad genç yazarı ayarında bir dili vardı. dayanamadım 50. sayfaya gelemeden kapattım. bir yayınevi daha bastığı an tekrar başlayacağım.
• urla’da bir kahvenin tahta sandalyesinde okumaya başlayıp hemen hemen tek solukta bitirdiğim, okudukça sınırsızlıkta kapladığım yerin, sandalyenin, tahta masanın ve dahi urla’nın ne denli küçük fakat öte yandan asıl ve yüce olanın maddeden bağımsız olarak aşk ve sevgi olduğunu her sayfasında başıma kakan bir isaac asimov harikasıdır ..
  
  ben 47. fizyo yılımda tanışmanın ayıbıyla yaşayadurayım ama aşka inanan bilimkurgu severleri de eğer okumadılarsa hemen harekete geçmeleri için uyarayım ..
• öncelikle çok kıymetli bir yazarla tanışmış oldum "sonsuzluğun sonu" sayesinde. isaac asimov usta 1955'te yazdığı bir romanla 2020 yılında beni gerçekten bilimkurgu alemine soktu. daha önce okuduğum bilimkurgu janrı altındaki hiçbir kitabın şu an için bende bir karşılığa sahip olmadığı gerçeğiyle yüzleştim. bu kadar -yirmi yedimde- geç keşfettiğim için üzülmemin yanı sıra önümde okunmamış bir ton asimov kitabı oluşuna seviniyorum. kitabın bende yarattığı etkiyi basitçe anlatmak için şöyle kısa bir video ekliyorum yoruma;
  https://www.youtube.com/…5i6aoc&ab_channel=gregstee
  
  benim gibi bilimkurgu kitaplarına ve asimov külliyatına nereden giriş yapacağınızı bilemiyorsanız bu kitaptan daha uygun bir başlangıç noktası düşünemiyorum
• beynindedir.
  çünkü onun sonu belli.
  ne görse, doğmamış çocuğa don biçer gibi son ölçüyor.
  uysa da uymasa da.
• zaman yolculuğu konusunda başyapıttır.
• enfes bir kitap. asimov ile bu kitap sayesinde tanışmış oldum. daha doğrusu tanışmaya adım attım. tam bir deha ürünü olduğu bir gerçek. sadece mükemmel bir fikre sahip olmakla kalmıyor bunu aynı zamanda mükemmel bir kurguyla süslüyor ve ayrıntılarıyla mest ediyor. bu kitapla farkettim asimov ile çıktığım yolculuk benim için çok başka olucak. geç olsa da başladım demiyeceğim. her şeyin zamanda bir yeri varmış bunu gösterdi bana.
  
  bu arada burdan sonsuzlara sesleniyorum dokunmayın benim gerçekliğime asimov'dan beni mahrum bırakmayın.
• vakıf serisi, robot serisi, imparatorluk serisi, dune serisi, yerdeniz serisi ve diğer tekil bir çok bilim-kurgu romanını okudum. ancak bu kitabı okurken aldığım hazzı hiç birinden almadım. kitabı tek seferde soluksuz okudum, çünkü ara veremedim öyle zevkliydi.
  
  sanki bir tarih kitabı gibi insanlığın hayali bir tarihini okudum. bu tarihin içinde kaybolup gittim. asimov ustanın en iyi kitabıydı benim için. sonu ters köşe ve hikayeyi başa döndürür gibiydi. okurken hiç bitmesin istedim.
• ters köşeleriyle okuruna fezada yirmi tur attıran 1955 tarihli isaac asimov kitabı.
  
  --- spoiler ---
  
  ortalama insana fırsat verilirse güvenli ve dolayısıyla sıradan olanı seçeceğini söyleyen ve bu seçimin, olası bir felaketle gelecek daha iyi bir ihtimali imkânsız kılıp kılamayacağını sorgulatan eser. şimdi böyle düşününce "hani nerede bilimi kurgusu, uzayı galaksisi" diye düşünecek oluyor insan ama kitabın en güzel yanı bu bence. evet, bilim kurgu. evet, zamanda yolculuk. ama sadece o kadar değil. iyi bir hikâyeyi beğenecek gözü ve zevki olan herkes sever bu kitabı. zamanda yolculuk hayranı olmak şart değil. ha hayranıysanız daha güzel, kitabın zaman yolculuğuna getirdiği bakış açısı çok iyi çünkü.
  
  bu kitaptan ilhamla çekilmiş 1987 yapımı konets vechnosti adında bir de film vardır ki baş karakterleri kitaptaki versiyonlarından farklı bulduğum için daha ilk dakikalarından dehşetengiz bir önyargıyla izlemeyi bıraktığımdan benim için bir muamma olarak kalmayı sürdürecek gibi gözüküyor. hata yaptın diyen beri gelsin.
  
  --- spoiler ---
• ısaac asimov'un okuduğum ilk kitabı. önyargıyla çevirmeye başladığım sayfaları sonraları belirsiz bir arzu ve keyif ile çevirmeye başladım. kitabı okurken soluk soluğa bir maratonun içerisinde olacaksınız, durup etrafınıza bakmaya fırsatınız olmayacak çünkü sonsuzluğun sonuna doğru koşuyorsunuz. bilim kurgunun bu kadar dahiyane bir olay örgüsü ile buluşması kesinlikle tadılması gereken bir zevk.