• sosyalist devlet ile kari$tirilmamalidir . sosyal devlet uretim araclarinda ozel mulkiyeti tanir, serbest rekabet piyasasi vardir . bu devlet tipine serbest rekabetci kapitalist toplum anlayi$inin gunumuze uyarlanmi$ halidir denilebilir .
  • çalışanlara ve sermaye sahiplerine yüzde 40lara varan vergi yükü bindiren, sonra da bu vergi gelirleriyle kalan kesimi eğitim, sağlık, sosyal güvenlik hizmetleriyle refaha ulaştıran, bir bakıma tepeden inme robin hoodluk yapan devlet yapısı. "kapitalizm mi istiyorsunuz? serbest piyasa mı? buyrun, istediğiniz kadar köşeyi dönün; nasıl olsa paranızın yarısı ihtiyacı olanlara gidecek" şeklinde bir düsturu vardır. avrupa ülkeleri genellikle bu tip politikalarla yönetilirler.
  • özde kapitalist olan ,fakat kitlelerin isyanlarını dizginlemek için vahşi kapitalist sisteme sosyal bir makyaj yapan devlet anlayışı. amaç sömürülen kitlelerin, öldürmeyecek fakat oldurmayacak şekilde sübvanse edilerek sitemin tekerine çomak sokmasını engellemektir.
  • uluslararasi düzeyde sosyal devletin, vahsi kapitalist bir devlete rekabeti mümkün degildir. vahsi kapitalist bir devlette isveren calisanini istedigi zaman isten cikarir, fazla calistirir, az ücret verir, sirketi büyütür kücültür. sosyal devletin insan merkezli kurallari vardir. calisani löp cikaramazsiniz, fazla calistiramazsiniz. saglik ve egitim ücretsizdir ve devletin garantisi altindadir. minimum bir yasam kalitesini saglamak anayasa ile devletin güvencesi altina alinmistir. bu farklilik sosyal devletin sonunu getirmistir. sosyal demokrasinin almanya'daki son 10 yilini yasamasinin sebebi insan mutlulugu merkezli sosyal devletin sirket merkezli vahsi kapitalizm karsisinda daha fazla rekabet edememesidir. vahsi kapitalist devletin insani degil sirketi koruyan kurallari vardir. robert nozick, john rawls, besim tibuk konu ile ilgili ikonlardir.
  • müreffeh bir batı ülkesinde örneğin hollanda'da işsizlik sigortasından yararlanmak için sabit bir ikametgah istendiği gerçeği karşısında, evsizler için riyakarca bir gözboyama olan işsizlik sigortasının işlevselliğini düşündüğümüzde, makyajın ne kadar profesyonelce yapılmış olduğunu anlayabiliriz. tabi "o evsiz de sabit bir ikametgah ediniversin canım" diyebilirsiniz ama evsahipleri de evlerini kiralamak için düzenli bir işte çalışıldığına dair belge istemektedirler. tam bir kısırdöngü yani.

    ayrıca sistem en alt tabakaya bazı sübvansiyonlarda bulunmalıdır ki çark dönsün. zira yapılan sübvansiyonlar zaten tüketim yolu ile çarka akan ırmağa katkı yapan ufak dereler olacaklardır yine.
  • anayasata göre türkiye cumhuriyetinin de olmak iddiasında olduğu rejim
  • parasi olana kitabi, olmayana hitabi kullanan devlet.
  • insanlık için en uygun devlet anlayışıdır.
  • yurtdısında bir kaza gecirmeniz halinde dunyanın neresinde olursanız olun ozel saglık ucagı ile kendi ulkenize getirilip tedavi edilmenizi saglıyabilen devlet.
  • sosyal ve ekonomik olarak, "dezavantajlı gruplar" olarak tanımlanan insanlara temel hizmetleri vermeyi, sağlamayı taahhüt etmiş devlet. anayasamız da ülkemizi bu şekilde tanımlar. ancaaak, kendini cin sanan bürokrasimizin "mesele halletme" yöntemi anayasamızda bile kendisini göstermiş, devletin sosyal olması niteliğinden doğan görevleri sıralandıktan sonra, "bu görevler kaynaklar ölçüsünde yerine getirilir" diyerek, sosyal devlet olmanın görev ve ilkeleri çöpe atılıvermiştir.

    anayasa üçüncü bölüm

    xiii. devletin iktisadî ve sosyal ödevlerinin sınırları

    madde 65. – (değişik: 3.10.2001-4709/22 md.) devlet, sosyal ve ekonomik alanlarda anayasa ile belirlenen görevlerini, bu görevlerin amaçlarına uygun öncelikleri gözeterek malî kaynaklarının yeterliliği ölçüsünde yerine getirir.
hesabın var mı? giriş yap