• sözlüğün sözlük olduğu zamanları özlemle anmayı beraberinde getirir...
  • her şeyin kendine has zamanı vardır, o vakti doldurur kavram, nesne, yaşam.

    uzunca süredir sözlüğe entry girmiyor, bakmıyor, okumuyor, ilgilenmiyordum. 2-2,5 sene takribi. sonra birisi çıktı dedi ki bırak ya bu sözlük ağızlarını... benim ağzım mı sözlüktü emin olamadım. aslında kişinin yaşadığı yanılsamaydı bence. zira buraya birileri bir şeyler yazıp ifade özgürlüğünün tadını çıkartıyorsa o durum "sözlük ağzı" olarak algılanmamalıydı. ama tartışmadım kişiyle, gücüm, takatim, bak öyle değil böyle demedim, demek de istemedim, zira ne düşünürse düşünsün dedim. umrumda olmamalıydı 3. kişilerin görüşleri, düşünceleri. sözlük ağzı olsa ne fark ederdi, olmasa... öyle inandırmıştı kendini.

    ama bende şöyle bir etkisi oldu. yav bir vakitler sözlüğe girerdim ben bişiler, anı formatında, kısa anekdot formatında, bırak formatı içimden geldiğince bişiler. bir nesil sözlükle büyümüştü, ben de o nesildendim işte. 8 sene, dile kolay, ara ara geliyor, ara ara kayboluyor, kendi halimde yazıyor, birilerini kızdırıyor, birilerini üzüyor, birilerini gülümsetiyordum.

    özgür bir ilişkimiz vardı sözlükle. ne o beni sıkıyor, ne de ben onu sıkboğaz ediyordum. yazarsam kabul edip yayınlıyor, yazmasam sitemkar "a aa kaç zamandır neden yazmadın" diye telefon etmiyordu. bir yerlerde benim varlığımı biliyor, zorlamıyordu işte. ben dönüp dolanıp kendisine gelince de başının üzerine koyuyordu.

    işte uzunca aralardan sonra 3. entrym. geri mi dönmüşlük bu? değil belki de. selam verme, buradayım diye haberdar etme. gitmedim ki, kafamdan silmedim ki geri dönüş olsun. uzak kaldım, kişisel tercihti eha selam olsun sözlük sana.
  • 2 yıldan fazla bir zaman sonra dönerseniz kendi entrylerinizi nereden okuyacağınızı bile bulamayabilirsiniz. neden döndüğümü bilmiyorum. bir gün tamamen silinirim diye korktum sanırım. yazdığım entrylerle beraber geçmişim de silinecekmiş gibi geldi. öyle bir sürü entry yazasım da yok. işim gücüm var benim zaten. tez yazıyorum ben olum. tam 7 senedir yüksek lisans yapıyorum. allah belamı verecek en sonunda. o tez bu yıl bitecek. sırf bunu buraya yazmak için döndüm belki de. evet evet o tez bu yıl bitecek. çünkü bu yıl bitirmezsem atılıyormuşum. öğrenci işlerindeki memur öyle dedi. o da yaşlandı valla. onunla tanıştığımızda ben de gençtim, bekardım. şimdi iki çocuğum var. yuh lan. bu tez bu yıl bitecek. yazdım buraya. evet evet. tekrar üyeliğim aktif olduğuna göre ben artık susabilirim.

    edit: tezimi bitirdim. 8 yılda tamamladım. hocam: "doktora yapmalısın." dedi. "emin misiniz?" diye sordum. şimdi doktoraya hazırlanıyorum. bir şekilde başlarsam kaç yılda bitecek diye oldukça da merak ediyorum.
  • modlog ayarlarda hesabı kapat kısmında söyle bir ifade var. "dikkat: hesabınızı kapatmanız geri dönüşü olmayan sizi pişmanlıktan pişmanlığa sürükleyebilecek bir eylemdir." peki o zaman bu iş nasıl oluyor? bir bakıyorsun biri bi cellalleniyor hesabını kapatıyor sonra bir bakıyorsun sessiz sedasız bir şekilde geri dönmüş. nicki hiç değişmeden gelenler bile var. nicklerine "x sozluge dönsün" kampanyaları acılanlar falan. "halk istiyor" diye fatmagul'un tecavuz sahnesini dayadılar ya onun gibi bi olaylar falan. giden dönmesin abi mümkün oldugunca bence. yani neden kapattıgını tabi ki bilemem cogunun. güvenlik icindir rica eder ben artık bu nicki istemiyorum der bi iyilik yapılır falan ki bence böyle seylerde olmalı ama yine de "dava adamıyım" diyenler dönmesinler. cunku donunce sus pus oluyorlar. sanırım yönetime borclu falan hissediyorlar kendilerini. olmuyor.

    edit: kontrol merkezinde o modlogda değill!
  • genelde asiri issiz kaldigim ve yapacak birsey bulamadigim zamanlarda oluyor. birkac gun aktif sekilde bakiyorum sonra yine terk ediyorum. eski tadi kesinlikle yok.
  • uzun zamandir ac birakilmis falan gibi degilde sanki daha cok uzun zamandir idmansiz kalmis gibi... once 3-5 entry girilir etrafa bakilir... sonra 8-10 derken gunluk hayatta karsilastigimiz olaylari sozluge girme amaciyla aklimizda tutariz... tutariz dimi?
  • sozlugun hem kamuoyuna kazandirdigi yazma-okuma(okuma-yazma) kulturunu dusundugumuzde (ki bu saygiyi tetikler), hem de sozlugun en bastaki siari olan kutsal bilgi kaynagi mottosuna oldukca yaklasan kollektif bir ansiklopedi olusturdugunu kavradigimizda (bonus olarak yalnizlik, dusunceleri ifade edecek ne cok ciddi ne cok sallapati bir ortam eksikligi hissi, geceleri degisen insan psikolojisi gibi etmenleri ekledigimizde) vuku bulan hadise. gidenler hep vardi donenler de hep olacak. keza izel celik ercan da bu konuyu zamaninda ele almis ve donmelisin isimli bir eserle ic dunyalarini bizlere acmislardi.
  • ucurulduktan aylar sonra tum eski entrylerle beraber geri alindigini farkedildiginde de yapilir. karma resetlenmistir, ama olsundur onemli degildir. mola aslinda iyi gelmistir (bkz: kafa izni). eski entryler havalandirilir, gereksizler gonul elverdigince ayiklanip bahar temizligi yapilir. yedek alinir. okumaya ve yazmaya devam edilir.

    (bkz: lazarus)
  • on yedi yıl önce yazar olup, tam dokuz yıl sessiz kalıp bugün sözlüğün birden aklına düşmesi. sonra ben yokken neler olmuş fikriyle yeniden sözlüğe bakmak... üstüne bir de, aaa ne güzeldi ya deyip kendini entry yazarken bulmak.
hesabın var mı? giriş yap