2226 entry daha
  • daha önce yazılmış ve fakat bir nedenle yazarı tarafından silinmiş entryleri, kendi başından geçmiş gibi yazan yazarların olduğu başlık.

    biz bu başlığı yıllardır satır satır okuruz yeğen, yer miyiz bunları?
  • hiç unutmam ilkokul 4 yada 5'e gidiyorum. o zaman evimiz sobalı. ve sobanın yakılmaya başladığı aydayız. bizim bugün yarın yakacak almamız gerekiyor evde dönen mevzudan biliyorum. neyse okuldan çıktım eve yürürken kinder sürpriz çikolatanın sarı yumurtasını buldum önümde. oyuncak var mıdır diye merakla eğilip aldım. açarken o günün parasıyla 60 milyon gibi bir para çıktı içinden sağa sola avucumda saklayarak sordum kaybeden var mı diye. kimse çıkmadı. normalde hayal kurar bir alacaklar yapılacaklar listesi hazırlardım ama ilginçtir ki aklımdan bir şey geçmemişti. binanın önüne geldim küçük bir kamyonet içinde 2 parti daha taşınacak kadar odunla binanın önünde duruyordu. . eve çıktım. odunlar da bize gelmiş. annem kilere diziyor babamda adam ile birlikte 4. kattaki evimize taşıyor. gittim annemin yanına yumurtadan çıkan parayı gösterdim. annem bir şeyler mırıldanarak babanın odun için ödeyecek parası yoktu o parayı babana verelim mi dedi ve babamda oduncu arkadaşına verdi. o paranın o ana nasıl öyle ulaştığı konusunda doğaüstü güçlerin etkisi olduğuna o kadar çok inanmış bir çocuğum ki bugün bile aksini düşünemiyorum.
  • modaratörlerden başlığın "yaw he he" olarak değiştirilmesini talep ediyorum.
  • bak bak, midiritirlirdin bişliğin “yiw hi hi” ilirik diğiştirilmisini tilip idiyirim demiş hıyar. oldu canım, başka? şuraya bin kere yazıldı, inanmıyorsan bakma, okuma. adam sayfalarca entryi okuyor sonra da bunlar ne yeaaa diyor. ya siz ne çeşit bir yaratıksınız?

    birkaç üstteki bilirkişi uzmanı yazar da, adamın yaşadığı hikayeyi maddeler halinde açıklamaya kalkmış, aklınca analiz yapmış. sonuç olarak da üzüldüğünü belirtip, olmamışlık raporu vermiş. ahaahaha şimdi bu arkadaş bir hipotezi çürüttüğünü sanıp, daha sonra sigarasından şööyle bir nefes almış, vakur bakan gözlerle uzaklara dalıp “ulan harcanıyorum ben buralarda yea” diye diye göğsünü kabartmıştır eminim. aferin lan manyak, süper bir iş yaptın.

    neyse, şimdi usulca terk edin burayı. yeni yeni cinli hikayelerimizle bizi başbaşa bırakın. hakkaten yok mu şöyle güzel cinli minli hikayeler, çok boşlandı burası. ekonomik kriz cinleri de mi etkiledi yoksa aq.
  • bazı ağzını büzüp konuşan yalak ağızlıların tersine (bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar) başlığında bulunup paranormal dizi senaryoları okumaktan gına gelen yazarların serzenişine kulak vermek gerekir.

    çok fantastik kurgu okumak hoşuna gidiyorsa kalk çayını da al o başlığı takip et. şimdi kulaklarını yere doğru eğip gözlerini kocaman açma bana. çünkü bu başlık fantezilerimiz değil başımızdan geçen olaylar.
  • yıl 2013, ben o zamanlar samsunda öğrenciyim.

    öğrenci evinde bir batak gecesi bitmiş, hepimiz yatmışız. ben bir elemanla daha salonda yatıyorum, diğer odalarda yatan 2 eleman daha var. o sıralar arkada ses olsun diye televizyon 24 saat hep açık.

    neyse sabaha karşı evde fısıltılar duyuyorum ve uyanıyorum. karşımda biri uzun zayıf ve diğeri kısa toplu iki kişi var. uzun olan arkası donuk, televizyonu kapatıp odadan çıkıyor ve ben kısa olana bakıyorum. kısa olan hani böyle başörtülü, uzun pardesü giyen klasik anadolu teyzesi olurya aynı o tip. namaz kılarken selam verme pozisyonunda oturmuş bana bakıyor fakat baş örtüsünün içinde yüzü yok. göz göze gelince hassiktir diyerek yataktan zıplıyorum ve teyze kayboluyor, teyze kaybolduktan hemen sonra ezan okunmaya başlıyor. toplam bütün süreç yaklaşık 4-5 saniye sürüyor.

    gidip içeride uyuyanları uyandırıp soruyorum salona geldin mi, televizyonu kapattın mı diye. ikisi de uyandırdım diye kovuyor beni. kendimi halüsinasyon gördüğüme ikna etmeye çalışıyorum ama televizyonu kim kapattı?

    aradan 3 ay geçiyor ve olayı unutuyorum. fakat bu 3 ay içinde sık sık karabasan geliyor, öyle ki gecede 2-3 defa. fakat korkmuyorum, zira olayın sadece nörolojik bir hadise olduğunu biliyorum. her defasında gidip su içip bir şey olmamış gibi yatıyorum.

    3 ay sonra ev arkadaşımla beraber trabzon'a gezmeye gidiyoruz, bunun akrabalarını falan geziyoruz bol bol yedirip içiriyorlar bize. sonra bu benim buranın köyünde meşhur dedem var(cezveli dede mi neydi lakabı, belki trabzon'lu olan arkadaşlar bilir) in cin işleriyle ilgileniyor onun yanına gidicem eğer korkmazsan sende gel, korkarsan takıl burda bizim çocuklarla diyor. bende inanıyor olmama rağmen hayatta korkmam öyle cinden falan, ne korkucam lan diyorum biniyoruz arabaya gidiyoruz.

    köy trabzon'un merkezine çok yakın 15 dk sonra varıyoruz. evin kapısı hep açıkmış, girince kapı direk salona açılıyor. salonda bir tane l seklinde divan, yerde minderler ve yuvarlak hamur açma tahtası var. biz selamun aleyküm diyip dalıyoruz eve, içeri girince bu gözlerini bana dikiyor ve cins cins bakmaya başlıyor. sonra yanına geçip oturuyoruz minderlere, çay getiriyor içiyoruz. bizle havadan sudan muhabbet ediyor işte anan baban nasıl, okul ne zaman bitecek, işte bol bol okuyun serserilik yapmayın falan. bizimle muhabbet ederken hamur tahtasının üzerinde kağıtlara arapça bir şeyler yazıyor katlıyor sonra değişik yapraklar otlar var bunları hassas tartıda tartıyor ve bunları küçük fermuarlı poşetlere koyuyor.

    klasik akraba muhabbetinden sonra dedenin yanından ayrılıyoruz, o günden sonra bana bir kez bile karabasan gelmiyor.
  • benim değil ama kız kardeşimin başından geçen bir olayı anlatıyım.birkaç yıl önce kuzeni ve eşiyle beraber ankara'dan artvin'e gitmek için yola çıkarlar.yol uzun, kardeşim arkada etrafı seyrede seyrede gidiyorlar.giresun taraflarında küçük, hoş bir yerleşim yerinden geçiyorlar.yollar, evler,küçük tarihi bir cami.artvin'e indikten bir kaç gün sonra sohbet arasında kardeşim bu yerden bahsediyor ama kuzeni ve eşi ısrarla böyle bir yerden geçmediklerini söylüyor.dönüşte eski yoldan dönüyorlar ve bingo!kardeşimin bahsettiği yerden geçiyorlar aynı yol ,aynı evler,aynı cami.garip olan taraf giderken yeni sahil yolunu kullandıkları için bu yeri uzaktan bile görme ihtimali yok.
  • 11 yildir oturdugum evde irili ufakli pek cok hadise yasadim. bir donem geceleri oturup kitap okuma huyum vardi. kitap dediysem roman iste. ama roman da olsa okudugumu anlamamin tek yolu mutlak sessizlik ve hareketsizlik. ne muzik ne konusma ne fon gurultusu. hatta etrafta gezinen hic kimse olmayacak olursa asla okuyamam. gece cocuklar ve esin uyumasini beklemek sesle ilgili kisimlara care olsa da hareket sorununu malesef cozememekteydi.

    gozunuz bir kelimeye odaklanir okumak icin, hemen yandaki kelimeler ise bulaniktir. evet odak alanimiz cok dardir ama gorus acimiz epeyce genistir. kitabi okurken sol tarafimdaki kapiyi da gorurum ayni zamanda. tipki sizin de gorebildiginiz gibi. ama iste aramizda kucuk bir fark vardir bendeki o bulanik gorunuslu kapilardan siluetler golgeler gecmektedir. kizim uyandin mi sen demek icin kafami ceviririm bakarim kimseler yok. baslarda odalarina gidip uyuduklarindan emin olurdum. sonralari anlamaya basladim. kizim gelse mutlaka ses de duymam gerekirdi. aslinda sesler de duyardim. genellikle mutfaktan. gecenin ucunde birileri kap kacakla kasik catalla oynar gurultu cikarirdi. anlik goruntuler kisa sureli sesler takirtilar. her seferinde irkilip gerilirdim. gecem adeta mahfolurdu.

    bir gun bir tanidigim nasil olduysa falima bakti. kendisi falci degildir. eskiden ikna edebilrseniz eger bir kac kelam ederdi hakkinizda. su aralar tamamen vaz gecti bu huyundan. hislerinin keskinligine defalarca sahit oldum. bana aynen soyle demisti; sizin evdeki mahlukat seni korkutacak seyler yapiyor. ( ne yasadiysam bire bir soyledi) sen korkuncada arkana gecip seviniyorlar nasilda korkuttuk diye. ama korkma baska bir zararlari yok. o gunden sonra geceleri sesler duydugumda kapilardan birseyler gectiginde bu sozleri hatirlayip gulumsemeye basladim. zamanla hepsi gecti. ama bazilari oyle korkutucu gelmistiki ne zaman hatirlasam tuyler diken mod on olur.

    yine bir gece yanliz basima birseyler okuyorum. antrenin lambasi gece lambasi niyetine hep aciktir evin camlarina disardan hic isik gelmedigi icin.
    esim cocuklarla birlikte yatak odasinda uyuyor. ben oturma odasinda yuzum kapiya donuk vaziyette otururken kapinin onunden bir sey gecti. devasa bir sey. boyu kapidan da yuksekti. odaya giren isigi kesti adeta. ve dis kapiya dogru ilerledi. yaklasik on dakika sonra kalkip bakabildim o yone ama tabiki kimsecikler yoktu. bundan daha korkutucu olanina ise esim de sahit oldu.

    bir gece sikintili bir sekilde uyandim. ev zifiri karanlik. yahu cocuklar uyansa korkar ne diye lambayi kapattin diye soylenerek esimi uyandirdim. o da ben kapatmadim ki dedi. kalktim ama hala bozuk atiyorum soylene soylene antreye cikip isigi tekrar actim. tam arkami donup yatak odasina girecekken cat diye biri ya da birsey her ne zikkimsa artik lambayi tekrar sondurdu. anisskm diyerek isigi acip ucarcasina kendimi yataga firlattim. sanki oyle kosunca bana gozukmeden lamba sondurebilen bu arkadastan kacilabilyormus gibi. ertesi gun bu lambanin anahtarini uzun sure kurcaladim ama istedigim sonuclari alamadim. yarida biraksam bile kendi kendine atmiyor essoglusu. biraktigin yerde oylece kaliyor. o ses de zaten ancak sert bir sekilde kapatilip acilirken cikiyor.

    yine sahitli olanlardan biri kapinin caminin tiklatilmasidir. ıkimiz de o sese uyandik. sonuncusu ise biraz abartiliydi. sirtim kapiya donuk vaziyette uyumaya calisirken biri belimi durttu. cocuklarimdan biri odama ve okadar yakinima ses cikarmadan nasil gelmis olabilir ki diye biraz korkarak dondum baktim kimse yok. ısiklar sesler sesler golgeler tamam da arkadas ellemek nedir ya. tabi elini kullandigini umuyorum yani oyledir degil mi. gorunce erekte olunacak bir erkek hic degilim zira. el dir o el.

    bu yasadiklarim cok kucuk seyler. kizimin anlattiklarinin yaninda devede kulak kalirlar. nereden nasil baslayacagimi bilemesem de bir gun anlatirim.

    eklemedit: basta @surveyor olmak uzere yardimci olmaya calisan iyi kalpli yazarlara tesekkur ederim.

    daha okullarin acildiginin ilk haftasinda kizim okulla ilgili sorunlar yasamaya basladi. yeni okul yeni ortam arkadaslar gibi etkenleri dusununce ilk haftanin stresi normaldir dedik. gunden gune gitmek istememek okulda hic duramamaya evrildi. bulanti kusma bas donmesi bayilmalar bas gosterdi. ılaclar telkin tesvik hatta tehdit hicbir sey ise yaramadi. durumu gunden gune daha da kotuye gitmeye basladi. ne yaptiysak ise yaramadi.
    bir gece eve geldigimde karim bana cocugumuzun birseyler gordugunu, inanmayacagimizi dusundugu icin bunu bizle paylasmadigini soyledi. ben de basbasa kalip bana her ne goruyorsan anlatabilirsin dedim. o konusmayi buraya aynen yaziyorum.

    baba 4 taneler. 3'u birlikte geliyor biri digerlerinden ayri geliyor. boylari cok uzun neredeyse tavana degecek kadar.
    uzun kulaklari ve boynuza benzeyen seyleri var baslarinda. kirmizi tek gozluler.
    agizlari yok ama benimle konusuyorlar. en cok okulda geliyorlar. bana cok kotu seyler soyluyorlar. kahkaha atiyorlar bazen. sesleri ne insana ne hayvana ne erkege ne kadina benzemiyor. bazen de dedem geliyor. ( daha evlenmeden once vefat eden, hic gormedigim, esimin dedesi) o cok iyi, bana yardim ediyor beni onlardan koruyor. onun gelecegini etrafi saran guzel kokudan anliyorum. ( okulda esime ve arkadaslarina da gostermeye calismis "bakin orada duruyor gormuyor musunuz" diyerek)

    11 yasindaki bir cocuga boyle bir durumda insan ne diyebilir? kanim dondu nefesim kesildi adeta. o an aklima gelen en mantikli aciklamayi yapmaya calistim. bak kizim bu aralar hic yemek yemiyorsun ve cok yorgun dustun. sen farkinda degilsin ama bedenin cok zayif dustugu icin kisa sureli uyku hali yasiyor ve ruya benzeri seyler goruyorsun. nasil ruyanda gorduklerin gercek degilse o seyler de gercek degilller. mesela elini savursan icinden gecer. (zorlama gulucukler) gecmez baba. cunku onlar bana dokunabiliyorlar da. (sessizlik)

    o kahrolasi anlardan birini yasarken kucagimdaydi. bas agrisiyla aglarken birden sustu. elleri kasilmaya vucudu titremeye basladi. sonra gozleri yukari kaydi. nefesi bir sure durdu. birden bire korkarak sicradi. bana sarilip baba burdaydi. onlari size anlattigim icin bana kizdi ve ne yaparsan yap bizden kurtulamayacaksin dedigini soyledi.

    okuldaki arkadaslarinin soyledikleri, sinifta bir noktaya baka kaldigi (genellikle yukari) sonrada da bazen bayildigiydi. daha sonraki gunlerde goz dibinde sislik oldugunu ogrendik. karanlik gorme renkleri gorememe bas agrilari derken kabus gibi gunler yasadik. yalanci tumor, sanrilari acikliyor derken o sisligin dogustan oldugunu hicbir norolojik etkisinin olmadigini ogrendik. oyle bir hale geldik ki bir ara, goz diyor norologa gotur, norolog diyor psikologa gotur, psikolog diyor benlik bir sey yok. ozetle gitmedigimiz yer yaptirmadigimiz tahlil kalmadi diyebilirim.

    gecen sene kayit dondurduk. bu sene de okula gitmek istemiyor. hem psikoterapi goruyor hem ilac kullaniyor. goruntuler uzun suredir yok. yaklasik 1 aydir agri, kriz vb. yok ama okula da gonderemiyoruz. basladigimiz yere donmus gibiyiz. okula gidemeyip hayati iskalayacak olma ihtimaline mi uzuleyim, agrisiz sizisiz gorece saglikli dolasabildigine mi sevineyim bilememekteyim.

    gecenlerde annesine sorarken duydum "babam yanima geldi mi ben uyurken" diye.
    yalan soyledim evet bendim yanindaki dedim. ben artik sormaya korkuyorum. annesine geceleri birilerinin ona dokundugunu soyluyormus. yanliz yatamiyor. ıki hafta sonra yeniden mr cekilecek. bir gelisme olursa yeniden editlerim.
  • evet. gerçek olaylar gelmeye başladı. böyle yazın canımı yiyin.
3919 entry daha
hesabın var mı? giriş yap