spente le stelle
-
sözleri şöyledir;
quel cuor perdesti
per un miraggio
quel cuor tradisti
odiar di più, non puó !
la mia voce, senti
il suo dolor... o no ?
la tua sparí
e io, pazza, t'aspetto !
dimenticar...
o non più vivere
ormai, salvo...
la notte... la notte... la notte...
ah !...
spente le stelle
col pallido raggio di luna
piange l'amore
che si lancia come l'onda poi se ne va
vuota, la notte
e la sua speranza breve
ora sgorga l'amaro pianto
un cuor ferito, disperato passa qua
dunque fuggisti
i sogni vuoti
dunque perdersi
i brevi vortici
dimenticar ( etc... )
spente le stelle ( etc... ) -
italyanca sonuk yildizlar/yildizlar sonmus anlamina gelen cumle..
-
şarkının ingilizce çevrimi:
you've lost this heart
while chasing after a mirage
you've betrayed this heart
and i can do nothing but hate you
can you hear my pain?
your voice dies
and stupid as i am, i wait for you forever
forget
or live no longer
or, then, only the night, the night, the night!
the stars have gone out
with the pale moon beam
love cries
that rushes forward like a wave
then disappears
the night is empty
and the hope it brings is brief
bitter tears fall
a broken heart, despairing
passes by...
what has happened to the empty dreams?
where have the brief temptations gone? -
sözleri kalp yaralayan yağmurlu hava şarkısı.
-
müzik zevkimi kökten değiştiren, anlam kazandıran, içimde merak ve hayranlık uyandıran muhteşem şarkı.
sanırım ortaokulun başlarındaydım. ailemiz için pazar gezmeleri bir klasikti, maaile toplanıp bir yerlere giderdik. o günlerden birinde dayımın arabasında dinlemiştim ilk defa bu şarkıyı. emma shaplin'in albümünü almıştı ve yolculuk sırasında arabada dinlemiştik. tek kelimeyle hayran kalmıştım. o çocuk halimle nutkum tutulmuştu.
hafta içi gidip hemen albümünü almıştım emma shaplin'in. carmine meo gerçekten harika bir albümdü. neredeyse tüm şarkıları ezbere biliyordum. o heyecanla fahir atakoğlu'nun albümlerini dinlemeye başladım. oradan opera'ya merak saldım ve arkası geldi zaten.
o yıllarda tenis oynuyordum; hatırlıyorum antrenmanlar sırasında kafamın içinde hep bu şarkı yankılanırdı. maça çıkardım bir yandan bu şarkıyı mırıldanırdım.
eğer bugün bir nebze de olsa ince zevklere sahipsem bu şarkı sayesindedir. daha halen her dinleyişimde ilk günkü heyecanla dinleyebiliyorum. -
-
detaylara girmekten hoşlanmayan hoşsohbet bir lugat kurdu.
-
nescafe 3'ü 1 arada. şirin, tatlı, sempatik.
-
çok tatlı bir insana benzemekle beraber bir o kadar da atarlı, inatçı, dobra ve ağza sıçabilitesi yüksek birisi. valla şu donuk kanım ısındı kendisine bir kere, hadi hayırlısı.
yalnız çabuk sıkılıyor. ruhu mu dar nedir... -
samimi, zarif, ölçülü, mütevazı, pozitif, sevgi dolu...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap