star trek

• 2009 tarihli sinema filmi gayet iyi, hoş ve fakat;
  
  --- spoiler ---
  
  ışınlamasıdır, zamanda yolculuğudur havada uçuşurken (birçok şey gibi), kaptan kirk'ün çocuğunun cinsiyetini doğmadan bilememesi olacak şey değil!
  
  --- spoiler ---
  
  ultrason lan bu, dışkapı ssk'da bile var insafsızlar..
• neredeyse 40 senedir anlayamadığım bir mallığa imza atan dizi ve filmler serisi.
  
  bu mallık şudur; şimdi bir gezegene yaklaşırlar. uss enterprise bir anlamda keşif gemisi bir şey olduğu için bilinmezliklerle karşılaşma olasılığı baya fazladır. işte bu olasılık dahilinde ne idüğü belirsiz gezegene inilmesi gerekiyorsa bunu doğrudan köprü ekibinin yapmasıdır. belki ölüp gideceksiniz, gemiyi niçin komutasız bırakıyorsunuz. illa drama olacak ya, kaptanın da köprüde canı sıkılıyor, hemen inelim diyorlar. geleceğin insanına rahat batıyor. starfleet academy, tonla kaptan yetiştirebiliyorsa sözüm yok tabi.
  
  bi de dikkat ettiğim şöyle bir husus var; ya arkadaş, federasyondaki hiç bir herif yaptığı işten şikayetçi değil. demek ki 23. yüzyılda insan kaynakları teorileri kendilerini baya aşmış. herkeste müthiş bir motivasyon var. her seyredişimde şaşıp kalıyorum. artık federasyonda bir iç savaş çıkmasının vakti geldi. insanoğlu birbirini kırmadan bu kadar uzun süre duramaz, dayanamaz.
  
  ha birde unutmadan. romulanlar, istedikleri an federasyonun eline verir.
• şu sıralar facebook sayfası ( http://www.facebook.com/startrek ) adresinde borg saldırısı altındadır. tabi yeni filmin tanıtımı için bi yaygara da olabilir. http://www.startrek.com/article/resistance-update adresinden takip edilebilir.
• 12. sinema filminin 17 mayıs 2013 tarihinde gösterime gireceği söyleniyor. yönetmeni yine j.j. abrams ve son yılların modası olduğu üzere 3d olacakmış...
• star trek 2009'un ilk dakikası içinde "captain we have visual" diyerek geçen adam profesör randy pauschtur. pankreas kanserinden öleceğini öğrendiğinde verdiği konferansta açıkladığı çocukluk hayallerinden biridir star trek'de bulunmak. abrams, pausch ölmeden birkaç ay önce bu sahnede kendisine rol vermiş, pausch filmi görmeden ölmüştür.
• star trek kültürünü uzaktan seyretmek yerine kültürün bir parçası olursak daha iyi anlayabiliriz.ne demeye getiriyorum?ufak tefek aksaklıkları eleştirmek dışında; star trek'i anlamak yerine, "kafamızdaki gelecek şablonuna göre" star trek'i yargılamak bana basite kaçmakmış gibi geliyor, zira kendisini mevcut şuurla algılamak biraz zor.tam anlamıyla idrak etmek için algı kapılarını biraz aralamak gerek.
  
  neden gelecekte böyle, neden şöyle?neden para yok da, kullanılmıyor?neden insanlar isyan etmiyor da daha iyi olmak için çabalıyor, neden yönetici kadro sözgelimi kaptan köşkü bu denli özverili hareket ediyor ve direkt tehlikelerden kaçınmak yerine bunların üstüne gidiyor ve insanlar hep daha iyiye eğilim gösteriyorlar.hatta insanı bırak android'ler bile bu anlayışa sahipler. (bkz: commander data)
  
  çünkü eşşeğin zikinden dolayı dediğinizi duyar gibiyim.evet, bu da bir yaklaşım tarzı ancak ben olaya başka türlü yaklaşmaktan hoşlanıyorum, yalan da olsa, uyduruyor da olsam.(insanlar gülüyordu de, trende, vapurda, otobüste.yalan da olsa hoşuma gidiyor, söyle.)^*
  
  şimdi bu noktada richard linklater'ın görüşlerine katılmamak elde değil.insanlık tarihi büyük devrimlerle süreçlere ayrılmıştır.tarım devrimi, bilimsel devrim ve endüstriyel devrim gibi.devrimler tarihi de 10.000 yıl, 400 yıl, 150 yıl gibi gittikçe kısalan sürelerle ifade edilir.buradan yola çıkarak yeni devrimin daha da kısalmış bir sürece tekabül edeceği sonucuna varıyoruz ki bu yeni devrim de insani erdemler devrimidir.yepyeni kişisel devrimlerdir.insanlık belli konularda doyuma ulaştığı takdirde, yeni arayışlar içerisinde olacaktır bu önce insani devrimler ve arayışlar olur; dürüstlük, sadakat, özgürlük, adalet gibi kavramlar...sonra da (bkz: to boldly go where no man has gone before) türünden arayışlar olur...neyse işte, böylelikle star trek'teki gelecek yapılanmasına bir değinmek istedim, bence önemli bir detay.
  
  bir diğer önemli husus ise şudur benim için.star trek ilk çıktığı zaman bunu an dahilinde deneyimleyememiş olmak.dönemin algısı, şartları hepsi çok daha farklı.şu an ancak kendini şartlandırarak bunu yaşamış kişilerin hissettiklerine yakın hisler deneyimlersin ve bunlar yeterince orijinal olamaz.işte ilk seyreden tayfadan koskoca eşşek kadar adamlar sinemalarda leonard nimoy'u izleyip ağlaşıyor.ulan siyah beyaz tüplü televizyonun var, uzayda seyehat etmek, macera aramak cazip gelmez olur mu hiç?
• şu an tv8'de uzay yolu 9:isyan bölümüyle yayında
• (bkz: tricorder/#26962816)
• (bkz: he is dead jim)
• j.j. abrams'in cektigi ve cekecegi filmlerle felsefesinin icine sicmasindan korkutugum seri. yok efendim uhura spock'a is atiyor, turbolift'lerde yiyisiyorlar(yeni neslin konu alindigi idw publishing kokenli cizgi romanda daha beter, yatip kalkiyorlar. spock isi ilerletiyor. bildigimiz spock profiline terso seyler bunlar.) yok efendim chekov'un dili donmuyor, geminin bilgisayari bile anlamiyor; irkcilik pacadan akiyor. ote yanda vicuv vicuuv laserler patlamalar, intikam icin delirmis kopurmus karakterler. bir kere spock'in cocuklugu kavga dovus. olacak is degil. akademi'de "sizin ben ta amk!" der gibi "live long and prosper" diyen bir spock. bunlari dusundukce abrams'in yaptiklari gene roddenberry'nin mirasina edilmis kufur gibi geliyor.
  
  ha yeni enterprise'in ic ve dis tasarimini tuttum. hele ki kopru tasarimini begendim. ve bir sonraki filmde klingon odakli bir senaryo olmasi durumunda klingon makyajlarinin nasil olacagini merak etmekteyim.
  
  bir sonraki filmde picard'in dedesini falan da gorsek, "bla bla picard" deseler; "aha picard'in akrabasi galiba uwuwuwuw" desek o da guzel olurdu. yapmazlar ama tos nerede picard nerede.
  
  chekov ile yapilan irkcilik konusunda aklima ne geldi bak: icerisinde universal translator gibi bir aletin oldugu evrende bir filonun en onde gelen gemisindeki bilgisayarin rus aksaniyla konusulan ingilizceyi anlamamasi gercekten cok salakca bir durum. adamlar elin vulcan'inin ne dedigini sakir sakir ceviren, ayni dili konusuyorlarmis gibi takilma yapmadan iletisim kurmalarini saglayan teknoloji var ama bilgisayarlari chekov'u anlamiyor.
  
  iste abrams'in sictigi nokta. senin cekecegin star trek'in icine sicayim ben ama elimiz de mahkum, gidip izleyecegiz.