• 3 hafta önce sözlükten tanıştığım bir kadınla yemeğe çıkma kararı aldım. kadıköy'de buluştuktan sonra bir yerde yemek yedik. azıcık sahilde dolaştıktan sonra kahve içmek için starbucks'a doğru yürümeye başladık.

    o zamana kadar her şey güzel gidiyordu. gerek mizah olsun gerek siyasi olsun gerekse kültürel olsun her anlamda anlaşabiliyorduk. ama starbucks'a gittikten sonra değişti her şey. sıraya girdik sıra bize yaklaştıktan sonra kendisine "ben guatemala antiqua içeceğim sen ne istersin?" diye sordum. bana "yok ben onu sevmiyorum filtre kahve içeceğim" dedi. kendimi gülmemek için zor tutup "guatemala antiqua zaten filtre kahve demek" dedim. biraz utanmıştı beyaz tenli olduğu için kıpkırmızı oldu "sorun değil bilmek zorunda değilsin, fakir olabilirsin" dedim.

    nedense o saatten sonra suratı düştü, sohbetleri dinleyemedi, bir an önce gidebilmek için türlü türlü yalanlar attı. evlere dağıldıktan sonra da bir daha ne mesaj attı ne de aradı.

    sebebi neydi acaba çok merak ediyorum.
  • hem cahil hem de fakir kızdır.
  • kahvenin içeriğini bilinmemesi ne zamandan beri fakirlik göstergesi oldu.
    ayrıca bu egoyla işin çok zor, geçmiş olsun.
  • +ne içersin?
    -flat white.
    +başka bir şey içmiyor musun sen? hep aynı şeyi söylüyorsun.
    -bi tek onun adını biliyorum.
  • sonra diyorsunuz ki neden sevgilim yok!

    kahvenin adını bilmiyor diye fakir, evden tost getiriyor diye varoş, arabası olmadığı için çekici değil... böyle uzar gider.

    daha da kötüsü ne biliyor musunuz, “aslında her şey çok iyi gidiyordu” demeniz. görüşleriniz tutmaz, hayata bakış açılarınız aynı değildir, hoşlanmamışsınızdır anlarım da böyle ufacık detaylar için belki de çok güzel ilişkilere başlamadan veda ediyorsunuz, belki çok güzel dostlukları kaçırıyorsunuz.

    insanları yaftalamayı bırakıp önce karşılıklı konuşabilmenin, birlikte vakit geçirmenin kıymetini anlayabilsek daha iyi olmaz mı?

    arkadaşlar yumurta akı'nın troll olduğunun farkındayım, ben hikayesine istinaden yazmadım, genel olarak düşüncelerimi yazdım yahu.*
  • bir erkek olarak az önce fakirin teki olduğumu ve açlıktan nefesimin koktuğunu öğrendim. teşekkürler sözlük.
  • starbucks; gelir seviyesi düşük sınıfa hitap eden, popülist ve herkesin içtiği bir marka olduğu için nasıl olur da sunduğu kahvelerin isimleri bilinmez? hayret doğrusu yani.

    gerçi ekşi sözlük tayfasının ortalama geliri asgari ücret olduğu için starbucks kahve isimleri ezbere bilinebiliyor.
  • fakir değilim ama ben de bilmiyorum. çünkü: kahve sevmiyorum.
    geçenlerde arkadaşlarla gittik, herkes tuhaf tuhaf şeyler söylüyor. ben de ; sorun yaşamayım diye dümdüz çay istedim, zaten en sevdiğim. orda bile “biz mi demleyelim siz mi demlersiniz?” dediler. önce bir duraksadım, bir şey anlayamadım. altı üstü çaydı işte. sonra ne farkı var demeye korkup, siz demleyin dedim. önüme çayım geldi rahatladım. bu da böyle bir anımdır.
  • sen kahve isimlerini bildin de zengin mi oldun? diye sorarlar insana!!
    sonradan görme olmak da kötü!
    üzüldüm o kızın adına birkaç saati boşa gitmiş ama neyse ki ucuz yırtmış.
  • evet benim o kız ben , kromozomal anomalilerin isimlerini latince çat çat söyleye bilirim ama ne yazık ki o zenginler diyarının (!) kahvelerinin isimlerini bir türlü ezberleyemedim( mecbur kalmadıkça gitmediğimden belki) bunun için çok üzgünüm yüreğim parçalanıyor geçsin diye şimdi italya dan aldığım kahve makinemi çalıştırıp kendime bir filtre kahve yapacağım
hesabın var mı? giriş yap