• esprileri insanı hakikaten yarım yarım yarıyor. bir röportajında "en çok george carlin ve woody allen’dan etkilendim" demiş, kendisine duyulan sempatiyi bir kat daha artıracak bir beyanat.
  • "içki içmeyen veya uyuşturucu kullanmayan insanlara üzülüyorum. günün birinde hastanede ölüm döşeğine düşecekler ve nedenini hiç bilmeyecekler" demiştir.
  • adamın bi "even snakes are afraid of snakes" diyişi var, bi gün aralıksız güldüm buna. çok acaip adam çook.
  • cahillikler kitabı adlı kitapta kendisinin "ışık, sesten daha hızlıdır. bazı insanları, seslerini duyana kadar ışıl ışıl görmemizin sebebi de bu değil midir?" sözüne yer verilmiştir. *
  • meşhur esprileri daha önce yazılmış. burda bi kaç bilinmeyen var...

    i have a pony (1985)
    i recently went to the hardware store, and i bought some used paint... it was in a shape of a house. i also bought some batteries, but they weren't included. so i had to buy them again.
    i was once walking through the forest alone. a tree fell right in front of me, and i didn't hear it.
    i have a large seashell collection which i keep scattered on the beaches all over the world. maybe you've seen it.
    curiosity killed the cat, but for a while i was a suspect.
    when i first read the dictionary i thought it was a long poem about everything.

    i still have a pony (2006)
    i'm addicted to placebos. i could quit, but it wouldn't matter.
    lots of my friends have babies, but i don't have any babies, but i have lots of friends - babies don't have any friends. they all have those baby-monitors so they can hear the baby from the other room, which i consider a form of wire-tapping. one day there's gonna be a really smart baby who makes a fake recording of some fake baby noises... gonna crawl out of the window and go to italy. i need one of those baby-monitors for my subconscious to my consciousness so i can know what the hell i'm really thinking about... sometimes i talk to myself fluently in languages i'm unfamiliar with. just to screw with my subconscious... it's a good thing a lot of people speak foreign languages, otherwise those people would have no-one to talk to.
    my doctor says i shouldn't work out any more until i'm in better shape. so i said "all right, don't send me a bill until i pay you."
    in school they told me "practice makes perfect." and then they told me "nobody's perfect." so then i stopped practicing.
    last time i went to the grocery store i caused a lot of commotion cause i tried to buy that thing at the register that separates your food from the other guy's food... (feints distress) "no, i need this! you don't know what its like where i live..."
  • i still have a pony albümünde arka arkaya sıraladığı tek cümlelik esprilerin en güzidelerinden biri: "my niece has hdadd...high definition attention deficit disorder. he rarely could concentrate enough on something but when he does, it's really good."
  • sunucu: hiç psikoloğa gittin mi?
    sw: dokuz yaşındayken gitmiştim. çünkü onuncu yaşıma basmama bir iki hafta kalmıştı ve çoğu insanın iki haneli yaşlarda öldüğünü öğrenmiştim.
  • aşırı derece komik bir amerikalı stand up sanatçısıdır. her gösterisinde 10 gösteriye yetecek kadar espri yapardı. mizah seviyesi olarak gelmiş geçmiş en iyilerden biri olmasına rağmen pek bilinmemesi ilginçtir. esprilerinin büyük çoğunluğu kelime oyunu veya laf esprisi olduğu için tercüme edilince komikliği kalmıyor. bu yüzden orijinal dilde altyazısız olarak izlemek tavsiye edilir. adamdan rahmetli gibi bahsetmişim ama günümüzde hala hayatta ve hala canlı gösteri yapmaya devam ediyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=vn3ytaysoe8

    https://www.youtube.com/watch?v=jdkiecmcfq8

    https://www.youtube.com/watch?v=r_qmk5w_f_s

    https://www.youtube.com/watch?v=ub8zdrnb3b0
  • ince gören, muazzam bir komedyen. esprinin tercümesi olur mu? olmaz, ama bunlar espriden ziyade, hayat dersi tadında.

    "bir tabela gördüm. 'dinlenme alanı 25 mil' bu oldukça büyük. bazı insanlar gerçekten yorgun olmalı."

    "bir kadına döner kapıyı açmaya çalışırken neredeyse iki kolumu kırıyordum."

    "bütün gece poker ve tarot kartlarıyla oynadım. büyük bir evim var ve dört kişi öldü."

    "istatistiklerin 42.7'si olay yerinde uydurulur."

    "temiz vicdan genellikle kötü bir hafızanın işaretidir."

    "her sabah kalkıp hazır kahve yapar ve onu içerim ki gerçek kahve yapmak için enerjim olsun."

    "tüm vücudumu saran bir dövme yaptıracağım ama benden daha uzun olacak."

    "gerçekten sıkıldığımda, şehir merkezine gitmeyi ve güzel bir park yeri bulmayı severim, sonra arabamda oturur ve kaç kişinin bana çıkıp çıkmayacağımı sorduğunu sayarım."

    "sonuç, düşünmekten yorulduğun yerdedir."

    "bir çok insan yüksekten korkar. ben değil, ben genişlikten korkarım."

    "psikokineziye inananlar elimi kaldırsın."

    "hırs, tembel olmak için yeterli mantığa sahip olmamanın kötü bir bahanesidir."

    "faturalar posta yoluyla çeklerin iki katı hızda aktarılır."

    "birkaç çocuk kitabı yazdım... bilerek değil."

    "karamsarlardan borç para alın - geri gelmesini beklemezler."

    "otomat makineleri dışında değişim kaçınılmazdır."

    "dans, yatay bir arzunun dikey ifadesidir."

    "kartallar uçabilir ama gelincikler de jet motorlarına kapılmaz."

    "görünmez bir mürekkebin bittiğini nasıl anlarsın?"

    "neredeyse psişik bir kız arkadaşım olacaktı ama tanışmadan önce beni terk etti."

    "sıkı çalışma karşılığını gelecekte verir. tembellikse şimdi verir."

    "frenlerini tamir edemedim, bu yüzden kornanı daha gürültülü yaptım."

    "alışverişe çıkmayı ve satıcıları korkutmayı seviyorum. bana yardım edip edemeyeceklerini soruyorlar ve ben de onlara bana uygun bir şey olup olmadığını soruyorum. buna karşılık hangi bedene ihtiyacım olduğunu sorduklarındaysa 'extra orta' diyorum."

    "iş görüşmesindeydim ve bir kitap açıp okumaya başladım. sonra adama dedim ki, sana bir soru sorayım. 'ışık hızında seyahat eden bir uzay gemisindeyseniz ve farları yakarsanız, herhangi bir şey olur mu?' 'bilmiyorum' dedi. 'işini istemiyorum' dedim."

    "caddedeki 24 saat açık bakkala gittim. oraya vardığımda, adam kapıyı kilitliyordu. 'hey, tabelada 24 saat açık olduğunu söylüyor' dedim. 'evet, ama art arda değil' dedi."

    "bu bara gittim ve güzel bir kızın yanına oturdum. bana baktı ve 'hey, çorapların farklı renkte.' dedi. 'evet, biliyorum, ama benim için fark etmiyor, çünkü kalınlığa göre hareket ediyorum' dedim."

    "bir sabah uyandım ve tüm eşyalarım çalınmış, yerini birebir kopyaları almıştı."

    "bir keresinde sağlıklı gıda restoranında çalışmıştım. adamın biri geldi ve bana sordu, 'kuru buzu eritirsem, ıslanmadan banyo yapabilir miyim?'"

    "nobel barış ödülü almak için öldürebilirim."

    "ilk başta başarılı olamıyorsanız, paraşütle atlama kesinlikle size göre değildir."

    "barbie bu kadar popülerse, neden arkadaşlarını da satın almak zorundasın?"

    "iki kötülük arasında seçim yapmanız gerekiyorsa, daha önce hiç denemediğinizi seçin."

    "kimsenin sizi umursamadığını düşünüyorsanız, birkaç ödemenizi ıskalamayı deneyin."

    "yarın spontane olmayı planlayın."

    "eşanlamlılar sözlüğünün (thesaurus) eş anlamlısı nedir?"

    "peki, o zaman karanlık hızı nedir?
hesabın var mı? giriş yap