• kimse, i$lendigi zaman yururlukte bulunan kanunun suc saymadigi bir fiilden dolayi cezalandirilamaz, kimseye sucu i$ledigi zaman kanunda o suc icin koyulmu$ olan cezadan daha agir bir ceza verilemez .

    (bkz: hukuk)
  • (bkz: nullum crimen sine lege)

    ayrica, bunun olmazsa olmaz eslikcileri icin
    (bkz: nulla poena sine lege)
    (bkz: belirlilik ilkesi)
    (bkz: paul johann anselm ritter von feuerbach)
  • suçun ve cezanın şahsiliği ilkesi ile birlikte türkiyede epey uzun bir süredir rafa kaldırılmış, unutulmuş, yokmuş, hiç olmamış gibi davranılan hukukun temel taşlarından birisidir.

    sevmediğimiz, hoşlanmadığımız, dünya görüşüne, sempati duyduğu kişilere, tipine, mensubiyetine gıcık olduğumuz hiç kimsenin cari kanunlarda suç olarak tanımlanan eylemleri işlemediği müddetçe cezalandırılmaması yani hakkında tutuklama ya da mahkumiyet kararı verilmemesi gerekir.

    hele hele toptancı bir önyargıyla bu öyleyse sülalesi de böyledir diye elin ulaştığı herkesi kanunun suç saydığı fiillerin delili olmadan cezalandırmak hukuka, ahlaka, örfe ve vicdana aykırıdır.

    hukuk herkese uygulandığı müddetçe adaleti tesis eder ve vicdanları onarır.
    ve hukuk herkese lazımdır.
  • hiçbir işe yaramayan, kötü bir rehincinin öldürülmesi dünyaya ne kaybettirecektir?

    hatta dünya bir pislikten temizlenmiş olacakken raskolnikov da ekonomik sorunlarından kurtulacaktır.

    ancak rehinciyi öldüren raskolnikov'un peşini kanunlar bir türlü bırakmaz.

    işte buna suç ve ceza'da kanunilik ilkesi denir.
  • türk ceza kanununun 2. maddesinde açıklanan ilke.
  • kanunda belirtilmemis bir eylemin gerceklestirildigi halde suc sayilamayacagi gercegidir.
  • bir hareketin suç olarak kabul edilip cezalandırılabilmesi için kanunda yer alması gerektiğini ifade eden ilke.
  • suç faili(!) ve suç mağduru kadınsa, genellikle aile meclisinin sütüne kalmış ilke.
  • sanırım şu sıralar sözlükte ki kargaşayı yenmek için en çok ihtiyacımız olan ilke.
hesabın var mı? giriş yap