suit

• birbiri ardına çalınan birkaç parçadan oluşan müzik eserlerine verilen ad.
  
  barok döneminde aynı tonda yazılmış allemande, courante, sarabande, gigue danslarını içeren eserlerdir süitler. bazen bir prelüd vardır başında.
  
  sonradan "süit" bu özelliğini ve tanımlanabilirliğini kaybetmiştir, geç romantik dönemde, -20. yüzyıla doğru, genelde ortak temalı fakat tonalite veya biçim bakımından bir ortaklık zorunluluğu olmayan bölümlerden oluşur olmuştur.
• doğum yeri ve yılı bilinmeyen alman besteci johann jacob froberger tarafından ilk örnekleri yazılmıştır.
  froberger toccatalar ile başlamış ve sonradan sonatı doğuracak olan dans süitlerinin ilk örneklerini, bach'ın ingiliz-fransız süitleriyle, partitalarıyla en yüksek noktasına ulaşacak olan süitleri yazmıştır.
  
  bu ilk süitlerin en önemli farkı, gigue'in sonda deil, ortalarda bir yerde olmasıdır. bu gelenek yüzyıl sonunda değişmeye başlamış ve gigue hızlı bir dans olarak en sona konulmuştur.
• gittiğim en kötü oyundu. saçma sapan esprilerin olduğu, aptal karakterlerle dolu oyun. ancak salon kahkahalarla güldü. hatta aptal hizmetçi kız karakterini sonunda epey alkışladılar ki çok sinir bozucu bir tipti. hikaye gidişat olarak kısır. bu durumu yaşayacak tiplerin gerizekalı olması lazım bu olay gidişatı için ki seyirciyi bu kadar aptal yerine koymak yersiz. gitmeden önce bir daha düşünün. güldür güldür show, recep ivedik falan seviyorsanız sizde sevebilirsiniz heralde. ancak öteki türlü 2 perdelik can sıkıntısı ve saçmalığa maruz kalma..
• ingilizce'de otel odası manasına gelen kelime suit değil suite'dir.
  
  (bkz: suite)
• mânasız fazla oyunculukların olduğu tiyatro oyunu. oda temizlikçisi hiç güldürmedi üstüne oyuncu karakterden çıkıp durdu. damat, judie ve gelin'in komik olabilecek repliği bile yoktu bence. sağdıç arada gülümsetti ama o bile kahkaha attırmadı.
  özetlemek gerekirse, paranızı vermenize değmeyecek bir oyun.
• ing. uymak, uygun olmak.
• pahali otel odasi. (2 oda bi salon, jakuzi, banyo, bar, bok pusur) ortalama $400 civari
• partita ile aynı anlama da gelen müzik terimi. genelde bir girizgah bölümü (prelude yahut uvertür) ve takip eden barok danslarından oluşur. allemande, courante, sarabande, gigue, gavotte, bourree, menuet vs. . bach'ın solo çello için besteledikleri meşhurdur.
• müzikte aynı karakterde, değişik ritimli dans parçalarından oluşan müzik.
• bugün balıkesir avlu kültür merkezinde oynanan güzel tiyatro oyunu.
  
  oyuncu kadrosu genç, konu akıcı olunca da yeterince güldürdü. bazen bel altı esprilerinin dozu kaçsada ben eğlendim. emek ve yetenek bol. kaçırmayınız efenim.