• sukunet ve sakin kelimelerini kaynagi.
  • bir çiçek adı.*

    bir diğer güzide isimli çiçek için:

    (bkz: atlas çiçeği)
  • boyun eğerken çıkan ses efekti.
    bakın etrafınıza, hiç homurdanarak boyun eğen birini göremezsiniz.
    en azından beyaz karga görene kadar bu böyle.

    edit: gecenin bu sükununu da sevgili qsczsedxaw'ın mesajı ile haberdar olduğum albino bir karga bozabilirdi.

    http://webarsiv.hurriyet.com.tr/…4/05/02/452769.asp
  • dinme ve kesilme anlamını da içkindir bu güzel kelime. sükûn bulmak deyiminde de bulunur. arayanlara nazire yapar bu deyimle sükûn. arayasınız ki bulasınız der gibidir. sükûn, sessizliksizlik'in akamete uğradığı, türlü gürültülerin dindiği, kesildiği özel anları imler ki, o bulmak idrakin karşılığı oluverir. elemlerin bitişinin lezzet oluşu gibi. sükûn, sükûnet ve sekînet. sizliklenişinizin farkında olunabilecek türden bir dinginlik uzamı. sükûna ermek var bir de. bulmakta olduğu gibi, her ermenin bir erdirilme olduğunun bilinci ile bir kendine gelmek, kendinde olmak hâli. sessizlik içre sessizlik.
  • ben bana kalırsa çok güzel konu kapatıyorum. bugün hep bana konuş diyen ama konuşturmayan insanların günü. ben de duymak isteyebilecekleri içinden az cevap vereceği ya da çabuk ikna olacağını seçip onu söyleyip susuyorum.

    konuşkan bir insan olmak demek beni anlamak demek değildir. beni anlamak demek düşüncelerimi anlamak demektir. böyle bir serinliğim var bazı günler.

    en çok kalabalık sofraları seviyorum. sıranın bana gelmediğini kimsenin anlamamasını sağlamak çok kolay oluyor. mesela her şeye değil ama mutlaka bir şeylere yorum yaparsan ara ara da susarsan, dürüstçe korursan bazılarının ruh hallerini, hassasiyetlerini, dürüstçe desteklersen yine ara ara, bir kısmı ketumluk ettiğini fark etmiyor, edenler de seni koruyor, destekliyor.

    böylece insan yıllarını hadi abartmayayım, aylarını kimseyle o an hissettiklerini, içinde bulunduğu halet-i ruhiyeyi paylaşmadan geçirebiliyor.

    sükûnet ve huzurla.
  • nirvana hali. öyle ki, tanımlamak anlatmak pek mümkün değil. anlatabiliyorsan sükun da değildir o. bazı şeyler tasvirlenemez, en geniş tanımı ancak "bilmeyenlerin konuştuğu, bilenlerin sustuğu şey" olan bazı kavramlar vardır. aşk gibi. "bilen söylemez, söyleyen bilmez." anlatmak ve anlamak için kelimelere ihtiyaç duymadığımda anladım bildiğimi.

    biliyorum bazı şeyleri artık. daha nice bildiklerim var da... bildiklerim arasında en güzel hal bu!
  • --- spoiler ---

    gizli bir hazineydi; görünmeyi, bilinmeyi sevdi.
    sıfırdan zamana, sonsuz an'dan anbean'a,
    na-mevcuddan vücuda, la-mekandan mekana,
    noktadan mükemmele,
    kelimeden cümleye,
    emirden vakiye.

    muhabbeti aşikar kuvveyi fiil eyledi
    ol, dedi.
    ol'uverdi.

    kûn!
    bir kaf. bir nûn.
    sonra sükûn.

    --- spoiler ---
  • arapça sukûn,
    1. durma, hareketsiz kalma, durgunluk.
    örn --> odamda her yere kasvetli bir sükûn indi. (bkz: orhan seyfi orhon)
    2. gürültü ve patırtıdan uzak olma, sessizlik.
    3. rahat, iç huzûru.
    örn --> ömrümün bu son günleri sükûn ve tahayyül içinde geçiyor. (bkz: ahmet hâşim)
    4. dinme, kesilme, yatışma.*
    5. arap ve osmanlı alfabesinde bir harfin harekelendirilmemesi, üstün, esre, ötre ile (a,e,ı,o) okunmaması durumu, harfin harekesiz olarak kendi sesi ile okunması, sâkin olma.*
    6- sükûnet.*
    örn --> kanatlı hercai menekşeler gibi kelebekler ekinlerin sükûnunda uçuşurken bu kitapçıktan birkaç sayfa okunsun. (bkz: ahmet hikmet müftüoğlu)

    kaynaklar:
    1- sükûn/lügatim
    2- sükûn/lüggat
    3- tdk
hesabın var mı? giriş yap