• hala daha gerizekalı polyannalar tarafından "niyet oküyürsünüz, ırkçısınız..." denilerek savunulan dilencilerdir.

    kardeşim bak biz refah seviyesi çok yüksek bir toplum değiliz. işsizlik oranımız dudak uçuklatan cinsten. eğitim seviyemiz yerlerde geziyor. daha depremzedelere çadır gönderemiyoruz. öyle lanet bir ülkeyiz yani...

    öyle tiyatro sahnelerinden, film repliklerinden getirdiğin üç beş afilli lafla "ya siz çok ırkçısınız bakın dilenciler aslında böyle insanlar, uff kınıyorum sizi ya..." diyerek marjinal olmaya çalıştığın belli.

    ancak o dilenci kılıklılar bir gün annenin çantasını kapıp kafasını patlata patlata döverse misal karşılıklı bu sahneyi oynar mısınız bilmem.

    kimse istemedi mültecileri? niye, çünkü durumumuz yok. işte olay bu kadar basit. gelmesinler dedik, geldiler. reyhanlı'yı bombaladılar. insanlara kan kusturdular. beleşe tedavi oluyor, üniversitelere giriyorlar. sen bir gün işsiz kalsan her ay iki yüz elli lira para ödeyeceksin hastanede tedavi olabilmek için.

    hiç mi kanına dokunmuyor? hiç mi lanet edesin gelmiyor? nasıl bu kadar tuzunuz kuru oluyor, nasıl böyle kör ve sağır olabiliyorsunuz... kendi ülkenin vatandaşı olmayan insanlar kayıtsız kuyutsuz elini sallaya sallaya ülkede gezerken sen bir akbilin kaybolsa bilmem kaç lira para cezasına çarptırılıyorsun, ülkenin zabıtaları bu dilencilere hiçbir şey demiyor ama. ama seni görseler dilenirken arkandan kovalarlar.

    nasıl böyle kansız, umarsız bir toplum olduk ben acıyorum halimize. türk'ün türk'ten başka düşmanı yokmuş, kendimizi koruyup kollayacağımıza hala da kelebeklik taslayıp "la la la ne güzel suriyeliler la la la ne güzel mülteciler..." diye geziyoruz.

    aptalız, çok aptalız.
  • bu aralar istanbul'da nereye gitseniz görebileceğiniz insanlar. önlerinde bi' karton parçası, üzerinde "suriyeliyiz açız yardım edin" gibi yazılar, kimisi sadece pasaport koymuş... aklım almıyor, insan neden savaştan kaçıp da metropole, türkiye'nin en pahalı şehrine sığınır. 2 çocuk, anneleri ve babaları ailecek oturmuş dileniyorlar, tam bir duygu sömürüsü. hükümetin suriye hakkındaki politikaları yanlış olsa da bu ülkenin insanları (hükümet değil çünkü ne yapıldıysa halkın vergileriyle veya kızılay'ın yardımlarıyla yapılıyor neticede) sınırdaki çadırkentlerle yapması gerekeni yaptı. zaten kendi daha zor geçinen bu halktan dahasını beklemek niye?
  • ülkemizde yoksulluk yokmuş gibi, savaştan kaçan, kamplara toplanan insanlara bakabileceklerini iddia eden hükümetin eseri.

    başbakan erdoğan al jazeera’ya,

    ''biz yola çıkarken bir şey söyledik. 3 y ile bizim mücadelemiz olacak. bunun bir tanesi yolsuzluktur, bir tanesi yasaklardır, bir tanesi de yoksulluktur.'' demiş.

    3yediğimi yap, yaptığımı yapma.
  • ne olduklarına bir türlü karar veremediğimdir.

    bir gün sultan ahmet meydanında yalın ayak gezinen 1,5 yaşlarındaki bir bebeğin vicdanımızı sızlatması üzerine giriştiğimiz yardım hareketleri şu sesle kesildi..

    ses-afedersiniz. bir saniye gelir misiniz?
    ben+buyrun
    -anladığım kadarıyla çok üzülmüşsünüz, yardım ediyorsunuz. dikkatimi çekti. biz de işten her çıktığımızda elimize bir şeyler alıp buraya getirirdik. yardım toplardık. ama bir gün buraya bu insanların suriye plakalı bir arabayla bırakıldıklarını gördüğümüzde bizim için işler değişti. istismara karşı dikkatli olmak lazım. uyarmak istedim.
    +???!?
    " neyse" diyerek "belki kullanılıyorlardır" "zaten biz bebek için yaptık" düşüncesiyle yolumuza devam ettik.

    bir kaç saat sonra aynı yerden tekrar geçerken o bebeğin (4 tane de küçük çocuğun) sahibi kadının oturduğu çalılıklardan çıkan duman dikkatimi çekti. çat pat arapça türkçeyi acıklı acıklı konuşan kadın, eşini savaşta kaybettiğini söylemişti. açtı. çocuğunun ayağında çorap yoktu ama sigara içiyordu... evet... gerçekten çok şaşırdık ve itimadımızı o gün kaybettik.
  • recebe "madem getirdin doyursana" demek istediğim insanlar.
  • son zamanlarda istanbul suriçi, eminönü, taksim vs. yerlerde çoluk çocuk dilenen dilenciler. türkiye' de kazara yaşadığımızın göstergesi olan insanlardır bu dilenciler. sonra deniyor ki niye terör bitmiyor. bitmez tabi. adamlar istanbul' un göbeğinde elini kolunu sallaya sallaya dilenip kadınları kızları taciz edebiliyor. aynı zamanda devletten haftalık 50 lira alıp kaçak olarak orada burada çalışabiliyorlar. bu adamlar bunu yapabiliyorsa terörist ne yapmaz ki?
  • yer:beykoz meydanı

    eşim ve 1,5 yaşında kızımla oradayız. sıradan bir gün. normalde araçların girmesi mümkün olmayan beton alanda kocaman bir akp miting aracı durmakta. meydanın tam ortasında. hani araçlar giremesin diye koyulmuş o çubuklar var ya, işte onlar sökülmüş, otobüsü meydana kondurmuşlar. zaten küçücük olan beykoz meydanına boyum kadar kolonları koymuşlar ve ortaçeşmeden bile duyulabilecek kadar seslerini açmışlar. bangır bangır. tayyip amca'nın dev ekrandan görüntüleri veriliyor. akp propagandası yapılıyor. standın önüne bir masa koymuşlar 5 kişi oturmakta, broşür dağıtmakta vs...

    kimse rahatsız olmuyor gibi. deliriceğim. herkes ruhu alınmışcasına dolaşıyor ülkemde, ilçemde. o masada oturanların kibirlerini de görseniz, sanki o meydanın sahipleri...

    tam o sırada suriyeli dilenci geldi, " türkçe bilmiyorum " diye başlayan bir kağıtla...

    dedim ki parmağımla otobüsü göstererek " git onlardan iste! "

    ***

    ben mi aldım seni ülkeme? neymiş, "vicdansız"mışız. neymiş "allahsız"mışız. bir milyon suriyelinin ülkeye getireceği ekonomik zarar sonucunu ne ben ne de geleceğim olan kızım çekmemeli. işiniz gücünüz şov. somali'ye 50 milyon dolar yardım ettiniz. suriyelilerin inanın bunlardan farkı yok. nerdesiniz ?

    zorunlu tanım: akplilerin bakması gereken dilencilerdir.
  • "faşistsiniz, ırkçısınız..." diyenlerin anlamadığı, anlamakta zorlandığı, anlamak istemediği, kapasitesinin yetmediği bir mesele var.

    1) bu ülkenin milyon tane yabancıyı barındıracak, eğitecek, bu insanlara iş verecek gücü yok. yok bak kardeşim, bir daha bak neymiş yokmuş anladın mı?
    2) mültecilere kapı açmak demek önüne geleni ülkeye sokmak demek değildir, bu işlerin raconu vardır. kuralı nizamı vardır. mülteci çadırı mı, artık mahallesi mi ne bir yer yaparsın. bir kota koyarsın, bu kota dolunca daha da mülteci almazsın içeri, okey? anlıyor musun? çünkü belli imkanlar dahilinde yardım ediyorsundur... karun değiliz sonuçta, koyun sürüsü olsa masraftır ki biz insandan bahsediyoruz. bu insanların eğitimleri var, iş bulmaları var, adaptasyon süreçleri var, bunlar para ediyor güzel kardeşim. ha alıyor mu kafacığın biraz daha...
    3) büyük şehirlerin merkezinde bir ton yabancının el açıp dilenmesi, küçücük çocukların yalın ayakla milletin arkasında dört dönmesi normal bir görüntü değil. hani biz dünya standartlarında ülke olduk ya, boşbakanımıza başbakan olmasını söyledik ama o gitti dünya lideri oldu ya, hah işte bu adam iddia ettiği gibi dünya lideriyse o zaman bu görüntülere mahal vermeyecek. avrupa'nın herhangi bir ülkesinde sokağa böyle isli pisli adamları doluşturup dilendirsen o hükümeti düşürürler, bizde isyan edene "ırkçılaaaaaaar!!!" diye bağırıyorlar.
    4) bu insanların zaptı kaydı tutulmuyor. sınır kapısından girmiş, sarı çizmeli mehmet ağa. yanisi ne diyeceksin yanisi şu, bu adamlardan biri parasızlıktan, işsizlikten, keyiften gelse beni kaçırsa organlarımı satsa, bana tecavüz etse ortada herhangi bir polis yoksa, mobese kaydı şu bu yoksa kim vurduya gittim, hayırlı uğurlu olsun artık kına yakarsın bir tarafına "helehooooy bir ırkçı daha gitti, feda olsun suriyeli gardaşıma..." diye. bir kayıt falan olmadığı için bu mülteciler zorunlu eğitime de tabii tutulmuyor, bu mültecilerin çok büyük kısmı çocuk! çocuk lan çocuk! "yalın ayaklı, sümükleri akıyor, hasta olmuş galiba. :( :( :( ırkçılar, ne istediniz bu çocuktan? :( :( :(" diye ağlayana kadar şu aklına gelmiyor mu? ülkede şu an binlerce çocuk dil bilmeden, okula gitmeden, dilendirilerek yaşıyor sen bu tehlikeyi görmüyor musun? gerizekalı mısın? yahu bu çocukların ileride kapkaççı olmayacağının, bali çekmeyeceğinin, sana sokak ortasında saldırmayacağının garantisi mi var? üstelik ne kaydı var ne ismi var? böyle serseri mayın, hayalet gibin bir şey bunlar. ha diyeceksin ki "sanki ülke vatandaşının içinden tecavüzcü, kapkaççı çıkmıyor mu?" çıkıyor kardeşim de adı üstünde vatandaş, kimliği var, ismini cismini söylesen polis takip eder. ha çok şahane bir hukuk sistemimiz yok ama kötünün iyisi diye bir şey var? peki bu insanlar? polise söylesen "bana böyle böyle biri saldırdı..." desen, kamera görüntüsü yok... polis sana "so what?" diyecek, yalandan soruşturma açacak sonra kimvurduya gittik hayırlı olsun.
    6) bu insanlar mülteciyse kampında kalsın, ha değil vatandaş sıfatı alacaksa vergi versin, iş bulsun, çalışsın, okula gitsin. böyle bir uygulama dünyanın neresinde görülmüş? seksenlerde bu ülkeye bulgaristan kökenli türkler geldi, hangisine beleşe tedavi hizmeti verildi, hangisine beleşe üniversite hakkı tanındı? buna cevap verin lan... benim ailemin yüzde yetmiş beşi cumhuriyetten sonra mübadeleyle gelenlerdendir bu ülkeye, o insanlara rumlardan kalan arsalar dışında hiçbir şey verilmedi lan? kanıma dokunuyor arkadaş kanıma dokunuyor! balkan göçmenlerinde çalışmamak ayıptır, boş duran ayıplanır, kadın erkek çalışır, okurlar. keza seksenlerde gelen bulgaristan kökenli insanlar, çalıştılar çabaladılar, okudular, el birliğiyle evler apartmanlar diktiler, dükkanlarını açtılar. peki bu insanlar? dilenmek dışında ne yapıyorlar? ulan bana da beleşe üniversite hakkı, tedavi hakkı versen, akpli gerizekalıların evlerinde kira vermeden oturmama izin versen ben de oturur dilenirim lan kim dilenmez? vergi derdi yok, zorunlu eğitime tabii tutulmak yok, iş bulma mecburiyeti yok, ülkede elini kolunu sallaya sallaya gezebilir, bombalar patlatabilirsin. kim dilenmez lan? otur, önüne koy üç beş çocuk "suriyaaa, açız, yardım." diye bağır, asgari ücretliden daha fazla kazan oh ne ala memleket.
  • facebook'ta daha bu sabah ankara'da yasayan avukat bir arkadasimin yazdigi su yaziyi bana hatirlatan dilencilerdir:

    "ülkemize aldığınız suriyeli mağdur din kardeşlerimiz gündüz vakti çantama asılıp sırtıma vurup apartmanın içine kadar girdiler ! kendi ülkemde güvenliğimi tehdit eden bu pislikleri istemiyorum ve bunları getirip ülkeme musallat eden gerizekalılara oyunu verenler de vatan hainidir!!!"

    arkadasim o sinir ve korkuyla agir seyler yazmis ama benim asil anlamadigim nokta suriye multeciler neden kendilerine tahsis edilen multeci kampinda yasamiyorlar? ankara'nin istanbul'un izmir'in gobeginde ne isleri var? is gucu parasi olmayan bu insanlar ya dilenicekler ya da insanlara saldirip hirsizlik yapacaklar. zaten yeterince hirsizimiz dilencimiz vardi, bunu da mi ithal etmeye basladik anasini satiyim...
  • bilgi üniversitesinin biraz ilerisindeki ışıklarda örneğine bolca rastlayabileceğiniz dilencilerdir. eğer istediklerini vermezseniz 5-6 yaşındaki çocuklar ellerinde ne varsa arabanızı kazıya kazıya yanınızdan koşarak uzaklaşırlar. ben elinde oyuncak araba olanına denk geldim, hareket edince elindeki oyuncakla sürücü kapısından arka kapıya kadar cayır cayır çizdi. hey noluyor, dur diyene kadar da defolup gitti. bu arada istanbul mülteci barındırılması yasak olan şehirler arasındaymış...
hesabın var mı? giriş yap