tabii ki
-
"tabii"'nin pek pekişmiş hali tabii ki.
-
(bkz: gayet tabii)
-
(bkz: tab2)
-
konuşma dilinde kullanımının (özellikle gereksizce tekrarlanarak) ne ölçüde arttığı birkaç saat tv izleyerek fark edilebilecek kalıp.
ben böyle olmasını hiç hoş bulmuyorum tabii ki. hoş bir şey için (bkz: kristanna løken) -
hakan günday'ın kinyas ve kayra isimli ilk romanında kusturacak sıklıkta kullanılan, her iki cümlenin birini başlatan pekiştirilmiş zarf.
yok tabii ki filan. tamamen uydurmadır, o ayrı mesele... -
-
karşınızdakinin anlattığı şey hiç şikinizde değilse, dinliyormuş gibi yapmak için kullanılan laf.
-
kibarlıktan kırılan laf. karşınızdakine o kadar saygılısınızdır ki " şu bilmemneyi verir misin?" diyene; "veririm" demektense tabi ki denir ve yerde kibarlıktan taklalar atılır.
-
(bkz: bittabi)
-
türkçesinin çok iyi olması ile övünenlerin dahi tek "i" ile yazdığı pekiştirme söz öbeği.
"tabi" değil geçler "tabii"...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap