• henalama gece geç saatlerde ofisten çikip eve gitmektedir. uzun saatler çalismanin, festivaldeki 3 film biletini yakmanin ve süper bir ekibe sahip olmasina ragmen isle ilgili bazi konularda hala çözemedigi noktalarin varolmasindan dolayi biraz mutsuz bir ifadeyle taksiciye istikameti söyler.
    taksici: abla yüzün asık, takma kafani yaa kim üzdü seni?
    henalama: yok yaa kimse üzmedi, yorgunum biraz ondan, sagolun.
    t: biliyorum ben bu senin sirketi, senelerdir buranin taksisiyim sizin müdürlerin hepsini tanirim, bu sirket var ya abla kari kocayi bosandiririr vallahi, ne bu böyle meyhane gibi hepiniz gece çalisiyosunuz.
    h: dogrudur, bu arada saga döncektik ama neyse burdan gidelim.
    t: abla bak hiçbisey için kendini üzmeye degmez. ben daha yeni karimdan bosandim. bir ara intihari düsündüm hatta, ama cesaret edemedim.
    bu arada arabanin hizi iyice artmis
    h: aslinda ben gayet iyiyim, hayati da çok seviyorum, su kösede inebilirim.
    t: abla bak simdi bazen seytan diyoki bas gaza sonuna kadar anladinmi, basımmı abla?
    h: aaa yok canım yavaş yavaş gidelim biz acele yok
    bu arada yandan hızla geçen bir arabaya kızar
    t: izin ver abla şuna bi çarpıyım de nolduğunu şaşırsın
    (iç ses) allahım neden beeeen, ek olarak 3 kulvallah bi elham
  • farklı taksicilerle girilen aynı diyaloglardır.. keşke taksiciler farklı olsa bile sohbet kaldığı yerden devam edebilse diye düşünür insan.. ayrıca girilen bir sohbet esnasında konu nasıl geldiyse taksicilerin çiş problemlerine gelmiş ve işemek için koltuğu delip aşağı işeyeceğinden bahsetmişti taksici..
  • cağaloğlu yokuşu 'ndan sultanahmet 'e doğru çıkılmaktadır. tam valiliğin önüne gelindiğinde;

    taksici: ya abla burada ne var biliyor musun? yıllardır kaz kaz bitiremediler..
    dubliners: metro kazısı. havalandırma ile ilgili bir şey. sit alanı olduğu için biraz uzun sürüyor. malum aşağısı tarih dolu.
    t: biliyo musun abla, yerin altında su dolu bir yer var ya, hani biraz ilerde, ben işte orayı gezdim.
    d: ne güzel. ne iyi etmişsiniz
    t: adamlar yerin altında neler yaratmışlar di mi abla? yapmış adamlar. bizimkiler ise anca var olanı bozsunlar.
    d: ya evet, çok haklısınız.
    t: benim anlamadığım nasıl hava alıyorlarmış?
    d: ?!? !
    t: yani diyorum ki, bütün bu eskiler toprağın altına onca şey yapmışlar ya, hani bilim adamları kazıyor. orda nasıl nefes alıyorlarmış? hava nasıl giriyormuş?
    d: yok yok. onlar toprağın üzerine yapmışlar, aynı bizim gibi. zamanla, yeni medeniyetler geldikçe eskiler yıkılmış, üzerlerine yeni medeniyetler kurulmuş.
    t: yani yerin altında yaşamıyorlar mıymış??
    d: hahaha... yok yahu. hahaha
  • dalamar sabah sabah taksi ile işyerine gitmektedir. klasik bir haftaiçi gün olduğu için trafik deli gibi sıkışıktır. şöför başlar:

    - bak bütün bu trafiği servisler mahvediyor.. bak bak kaplamışlar heryeri. çok fazla servis var.
    + abi güzel diyosun da trafiği asıl altüst edenler servisler değil özel araçlar. herkes işine servisle veya toplu taşıma araçlarıyla gitse bu kadar yoğun olmaz trafik.
    - hmm. doğru diyosun aslında. bak bi tane servisin içinde var yirmi tane adam.. o servis olmasa hepsi arabayla gelir.
    + evet abi.
    - eee(düşünür, kafadan hesap yapar) o zaman kaç tane araba çıkardı trafiğe??
    + .......(lan?)
    - (düşünmeye devam eder)
    + yirmi??
    - evet evet, yirmi..
    + .....
  • 4 genc* taksiye biner ve kabataştan ortaköye doğru yola koyulurlar. taksici normal görünümlü orta yaşlı bir adamdır.

    biraz ilerde hoş bir bayan görünür taksici göz ucuyla keser ve
    taksici - offf* şu memelere bak patriot füzeleri gibi off offfff...
    biz hafiften sırıtırız..

    ardından şişmancana genç bir bayan görünür bizim taksici yine bakar ve
    taksici - şuna bakın ya bu yaşta bu kadar şişmişse 5 sene sonra götü babanemin götüne döner...
    biz hafiften şokta hafiftende sırıtma durumuna gireriz...

    tam o sırada şişman bi genç gözükür ve
    taksici - şuna bak ayı gibi yemiş bir türlü sıçamamiş dana...
    biz dudakları ısırarak yolun bitmesini beklemekteyken ortaköye geliriz. hemen araçtan çıkarız. artık rahatça gülebilecek duruma gelmişizdir ve gülmekten yerlere yatarız.
  • trafiğin çok sıkışık olduğu bir vakitte rumelihisarüstü'ne doğru taksiyle gidilmektedir. boğaziçi üniversitesinin kuzey kampüsünün yanından geçerken etrafta yürüyen güzel kızlar görülür. bunun üzerine taksici bombayı patlatır:

    -anaam ben buralarda hayatta okuyamazdım. bunlara dayanabilmek için anca taşşağını kırdıracan*.
  • rock n coke 2007 sonrası kampçı oxyura ve birkaç arkadaşı evlerine dönmek üzere taksiye biner. hatırlatmak gerekirse 2007 yazı hayli sıcak bir yaz mevsimiydi. barajlardaki su seviyeleri bir hayli azalmış durum böyle oluncada ankara başta olmak üzere birçok büyük kentte sular kesilmişti. nadir olsa bile istanbulda da ara ara sular kesilmekteydi. üç gün vucuduna su ve sabun ikilisi değmeyen oxyuranın tek isteği bir an önce evine ulaşmaktır. sırasıyla arkadaşlar evlerinde iner takside en son oxyura kalır.

    oxyura: ... sola dönücez burdan.
    taksici: buralarda hiç sular kesiliyor mu?
    oxyura: ara sıra kesiliyor ama depo var evde ordan devam ediyoruz biz. gerçi onun da bittiği oluyor.
    taksici: hıııı. inşallah bugün kesilmemiştir sular.
    oxyura: hayırdır abi neden? sende mi buralarda oturuyorsun.
    taksici: yok kendim için demiyorum. teke gibi kokuyosun* be kardeşim !!!
    oxyura: abi işte festival, sıcak, susuzluk... (içinden: ibne, godoş, piç...)
  • taksiye binilir kapı kapatılır.

    taksici - armudun iyisini kimler yer ?
    ben - ....!?.....ayılar?
    taksici - armudun olgununu kimler yer?
    ben - !?....bilmiyorum ki..
    taksici - iyi alışveriş yapanlar ahahaha

    * *
  • gün içi konuşma ihtiyacı duyan taksi şöförlerinin müşteri olarak araca binen yolcusu ile yaptığı muhabbetlerdir. genellikle konu ilk meslekten ya da memleketten açılır. zaman zaman ayaküstü memleketi kurtarmışlıkları da görülmüştür.
  • 5-6 arkadaş 2si fena halde sarhoş taksiye binilir ben önde taksicini yanındayım fena durumdaki arkadaşlardan biri kusacak gibi olur;

    t*:aman abi arabaya kusma
    b*:ne demek abi rahatlayacaksa kusacak, kus abi kus
    a*:vuu..(ego bileti uzatır)

    yanlış anlamışız arkadaş kusmadı, herhalde otobüsle evine gittiği bir hayalin içindeydi.
hesabın var mı? giriş yap