• isminin içinde ispanyolca'nın en güzel fonetiği olan kelimelerinden birini barındıran film.
    (bkz: la lluvia)
  • üç nefeste izletir kendini.

    --- spoiler ---

    yerliler koşarak uzaklaşırken yere düşen yaşlı kadın köpekler tarafından parçalanmayı bekler ve siz yaşlı kadının takındığı ruh haline, çaresizliğine kapılırken sebastian birden defterini kapatır, o anda gözlerine bakarken tüyleriniz diken diken olur, içiniz ürperir.

    --- spoiler ---
  • "hiç kimsenin yağmurun bile böyle küçük elleri yoktur" diyen bir film. o da anlayana...
  • film pek çok konuya değinerek bol çeşitli bir yemek sunuyor izleyiciye. ama bu herşeyin birbirine girdii bir türlü değil. her şeyin dozunun ince şekilde ayarlandığı gösterişsiz ama lezzetli bir yemek gibi.

    öncelikle film endüstrisi ve kapitalizm (yabancı şirketler ve yönetimler) eleştiriliyor. insanların suyunun satılması elinden alınmasına değiniliyor. hatta yağmurlarını bile alışları.

    sonra amerikanın keşfindeki vahşet çekilen film olması dolayısıyla bizlere anlatılıyor. burada güzel olan ise pek çok sahnede o filmi izlememiz. dışardan izlediğimiz kadar o çekilen filmi de görebilmemiz.

    filmin başındaki yapımcı ile yönetmenin farklı tutumlarının filmin sonunda tersine dönmesi çok manidar.
    dakiklar geçtikçe açılıp kendini buluyor film ve amacına yavaş yavaş ulaşıyor.

    edit: filmi ken loach çekse şaşırmazdım sanırım. paul liverty varlığını gerçekten hissettiriyor.
  • hollywood'un süper kahraman filmleri üzerinden toplumsal mesaj vermeye çalıştığı yapımlar arasında izlediğim, beni kendime getiren etkileyici film.

    --- spoiler ---

    yerlilerin yakıldığı sahnenin çekimi bittikten hemen sonra gelen polislerin daniel'i götürmeye çalıştığı sahne çok başarılıydı. yüzlerce yıl önce başkaldıran yerlilerle, günümüz polislerine başkaldıran yerlilerin aynı olması çok manidardı. iki olay arasında yüzlerce yıl vardı tarihte, ama görünürde bir iki dakika.

    filmin sonu bence daha iyi bitemezdi. daniel'in halkıyla birlikte kan dökerek aldıkları suyu, sahip oldukları tek şeyi, hediye olarak sunması kadar anlamlı bir şey olamaz bence.

    --- spoiler ---
  • amerika'nın keşfini anlatmak için bolivya'ya giden bir film ekibi ve bolivya'da su için yapılan neredeyse yağmuru bile parayla satacak olanlara karşı gerçekleşen büyük direnişi,olayları anlatan film.tabi tüm bunları anlatırken çok fazla şeyi anlatan son dönemin etkili filmlerinden.
  • film içinde film, sahne içinde sahne olayını iyi işleyen, bunu yaparken de sömürgeciliğe ve sisteme nanik yapmayı ihmal etmeyen bir film. bir yanda halkın suyunu büyük şirketlere peşkeş çekmeye çalışan hükümet (film ekibiyle başkan arasındaki diyalogda ülkemizde yaşananlarla iki resim arasındaki farklar-benzerlikler şeklinde noktalar yakalamak mümkün), diğer yanda sömürgecilikle ilgili bir film-belgesel yapmaya çalışan ikiyüzlü film ekibinin hikayesi paralel olarak ilerliyor. suya, en doğal insanlık haklarına sahip çıkmak için sokaklara dökülen halkın isyan sahneleri, sömürgecilik döneminde yaşananları belgesel haline getirmeye çalışan film yapımcılarının sahte insancıllığı, çektikleri sahnelerin adeta bir "film içinde film" havasıyla sömürü düzeninin yalnızca çehre değiştirdiğini vurgulayışları, yerli oyuncuları sömüren film ekibi üyesinin sonunda ters köşeye yatırışı, cennetin içindeki cehennem süper bir kurguyla anlatılıyor. belgesel sahnelerindeki rahiple yerlilerin karşı karşıya geldiği sahne, en az isyan sahneleri kadar etkileyiciydi. tarih hep tekerrüden ibaret.

    filmde gael garcia bernal başrolde görünüyor ama onunki daha çok bir yan rol. bernal birkaç vasat filmin ardından durup durup çarpıcı bir filmde oynama geleneğini even the rain'de de sürdürüyor denilebilir. burada asıl dikkat çekenlerin ise luis tosar ile juan carlos aduviri olduğunu söylemek gerekiyor
  • bi silkinme bi protesto arzusu uyandıran film.

    juan carlos aduviri başrolde ve hakkını vermiş. *
  • kurgusu,ilerleyişi,insan karakterlerinin sanki öylece yaratılmışcasına ya sadece iyi yada sadece kötü olarak işlendiği klişe filmlerden farklıydı,bir de if kapsamında izlemek, başrol oyuncusunu karşımda canlı canlı görmek ayrı bir güzellik,mutluluktu. 'direndik ve başardık' dedi, 'suyumuza yüzde üç yüz zam yapmışlardı ve yağmur suyunu toplamamıza bile izin yoktu'. bu film güzel şeyler yapıcak,defalarca izlemelik.
hesabın var mı? giriş yap