• bunlardan 1 tanesini yaklaşık 6 yıldır apartman olarak besliyorduk ve sonunda dayanamayıp eve aldım. bahçe katında oturduğum ve penceden sokak kedilerini beslediğim için bir çok kediyle haşır neşirim. bu kedi gördüğüm tüm diğer kedilerden açık ara daha zeki ve tam bir köpek davranışı sergiliyor. öncelikle konuşuyor. evet bildiğin konuşuyor. yoldan geçen adama apartmanın kapısını açtırabilecek kadar derdini anlatıyor. eve kedi kumu falan koyuyorum ama kullanmıyor, tuvaleti geldiğinde yine konuşarak pencereyi açtırıyor, dışarıya çıkıp tuvaletini yapıp dönüyor. karşıdan karşıya geçmeyi biliyor. sağına soluna bakıp araba yoksa tüm hızıyla karşıya geçiyor. peşimden parka gelip aynı köpek gibi benimle tur atmışlığı var. kız arkadaşımı da tanıyor ve yolda görüse ona eşlik ediyor. köpekten farklı olarak itaat yok, tüm bunları canı istediği zaman yapıyor. en güzeli ise dışarı çıkmışsa, ben eve döndüğümde sokakta göründüğüm anda bağırış çağırış tüm mahalleyi ayağa kaldırıyor, köpek gibi yanıma koşuyor, binbir şirinlikler falan, tüm komşuları kıskandırıyor.
  • sanırım gen havuzu en karışık kedi olmalarından ötürü renkleri de griye dönüşüyor, suluboyada bütün renkleri karıştırdığınızda koyu gri bulaşık suyu rengi elde etmeniz gibi.

    isminin tiger’dan yani kaplan’dan geldiği doğrudur. hatta tigris, yani ve dolayısıyla dicle kelimeleri ile aynı kökene sahiptir.

    sevilmek en çok bunların hoşuna gider, çünkü diğerleri nesiller boyu şefkat görmüş, şefkate doymuş cins kedilerdir, bunlarsa yemek bulamazlarsa aç kalan sokak kedilerinin soyundandır. şefkate çok muhtaç oldukları gibi şirinlik yapmazlarsa yemek de bulamazlar.

    genelde de sağlıklıdırlar, temizlik, düzen anlamında diğer kedilerden iyidirler. çünkü cins kediler artık evcilleşip yavşamışken bunlar hala vahşi doğada yaşıyormuş gibidirler ve kokudan takip edilmemek için pisliklerini gömmeye, sürekli yalanıp kokulardan kurtulmaya odaklanmışlardır. ve tabii hala avcı oldukları için sessiz yürümeye bir şeylere çarpmamaya çalışırlar.

    kedi dediğimizde kastettiğimiz asıl kedi gibi kediler bunlardır yani.
  • kedilerin paşası, padişahı, aslanı, sevgi böcüğü, aşkım tekirim. büyük aşk yaşıyoruz, bir tek onunla ama (7 kedi var evde) hepsini çok seviyorum, onlarda beni, ama tigger'im bir başka sever. tersi pistir, müthiş bir avcıdır, alın bir bebek tekir, hayatınızın aşkı olsun. canım pisiciklerim.
  • minik birer kaplan karakterine sahip olmakla birlikte çok narin yapılı olabilen hayvanlardır.

    benim on kedim içinde karakter olarak en asil (masaya çıkmaz, yemeğe sırnaşmaz, tehlikeli iş yapmaz, eşyaya zarar vermez, tuvalet adabı mükemmel) olanı bir tekirdi.

    ama bu prenses hayatı boyunca her türlü alerjiden, bulaşıcı hastalıktan çekti. en çok veterinere giden kedim bu oldu ve on buçuk yaşında kanserden bana veda ederek geride dolmayacak bir boşluk bıraktı.

    tekirlere dikkat edin, narindir...
  • şimdi aklımdan geçeni yazdığım için biraz ayıp olacak ve bazı insanlar hoşlanmayacak ama yapacak bir şey yok. pek çok insan kedisinin fotoğrafını paylaşıyor. ne zaman cins kedi fotoğrafı görsem amma çirkin kedi diyorum. bu kediler de hep genetiğiyle oynanmış kediler oluyor. sorun bende, gözümde de olabilir tabii ama durum bu.

    "ticari" nedenlerle kedi "üretimi" yapılıyor olması korkunç bir durum. bu kedileri alarak bu korkunç sistemin işlemesine katkıda bulunan insanları da anlamıyorum. bu tür kediler genetik anomali sahibi olduğundan olsa gerek veterinerden çıkmazlar. bazıları sürekli stres altındadır. bunlar "müşteriler için üretilmiş" kedilerdir.

    bana göre kedilerin şahı tekir kedilerdir. atletik, canlı, hayat dolu, kediler aleminin süperzekası ve diğerlerine nispeten domuz gibi sağlıklıdır. çoğu tekir, insan gibi duygulu ve anlamlı bakar. farklı ruh hallerini anlayıp farklı tepkiler verirler.

    ikinci sıraya da başta ankara kedisi olmak üzere diğer doğal kedi türlerini koyardım.

    şu kedinin gözlerindeki anlam çeşitliliği yeter: https://www.youtube.com/watch?v=zakfoutigdk
  • gen havuzları son derece geniş olduğundan, genelde en dayanıklı ve sağlıklı kedi türü olduğu varsayılır. ama ne yazık ki, bütün genellemeler gibi bu da yanlıştır.

    annemin 9 kiloya varan danasını, kilo verdirmek için bana getirdim. yani artık benim danam o <3

    yalnız geldiğinden beri yani neredeyse bir aydır, veterinerden çıkamıyoruz arkadaş! önce idrar yollarında kristallenme olduğu için üç gün klinikte kaldı, bu arada gözünde glokom olduğu ortaya çıktığı için göz uzmanı bir başka doktora görünmesi gerekti. bir yandan idrar yolları tedavisi özel mama ile devam edecek ama şimdi de şerefsizin o mamaya alerjisi çıktı! yetmezmiş gibi, aldığım kum narin patileri için çok sert geldiğinden olacak, patileri soyuldu beyefendinin!

    9 kiloluk tekir bir dananın içine bir siyam prenses saklanmış olabileceği, hiç aklına gelir miydi sözlük? benim gelmedi ne yalan söyleyeyim.

    allaan danası.

    gelen mesajlar üzerine not: benim çocuk ortalama bir terrierden biraz daha uzun, balık etli bir şey. ineceğimiz kilo taş çatlasın 7,5. yani adam iri, adam kocaman; yani hayati bir beslenme bozukluğu yaşamıyor, sadece yağlanmaya müsait olduğunu fark edip, sağlığına zarar gelmeden annemin diğer kedilerinden ayıralım ki kontrol edebilelim dedik. çocuğu tıka basa besleyip sonra da hastalandı diye şikayet etmiyorum yani.

    not 2: arkasındaki kedi 2 yaşında: https://eksiup.com/p/mx100055s6ca

    edit: link yenilendi.
  • fakir ruhlu orospu çocukları diyorum ben bunlara hep.

    fakirlik adamların ruhuna işlemiş. en iyi mamayı alırsın yüzüne bakmaz en dandik mamayı ağızlarının suyu aka aka yerler. bende de var bir tane bu fakir ruhlu piçlerden.

    ne yesem koşa koşa gelip salça olmaya bayılıyor, tabağımın kıyısından köşesinden bir şeyler illa ki tırtıklar ama başka zaman önüne koyunca yemez. ben yediğimde ne oluyorsa iştahı açılıyor ibnenin birden.

    dün tavuk sipariş ettim, göğüs kısmından seçip koydum önüne mırın kırın etti. en son ben de siktir git lan senin nazınla mı uğraşıcam deyip bitirdim hepsini. ben bitirdikten sonra gitti poşeti açtı, içinden tavuğun derisini çıkardı büyük bir iştahla onu yedi fakir pezevenk.

    lan kuşbaşılı pide istemiştim geçen, açtım domatese bibere bulaşmamış etleri özenle seçtim bunun için, koydum önüne, yemedi. sonra geldi kutuya düşen artık biberleri domatesleri yedi. lan manyak herif, biber niye yiyorsun. kuzu pirzola almıştım onu bile böyle iştahlı yememiştin puşt herif.

    neyse böyle diyorum ama bakmayın bayılıyorum da pisliğe. ben zaten cins kediyle falan yapamam. zengin, çok güzel, süslü püslü kadınlar bile hiç ilgimi çekmiyor mesela. hayatın sillesini yemiş insanlarla anlaşabiliyorum sadece ama insan, evladının en iyisini yemesini istiyor yine de.
  • bana mı hep öylesi denk geliyor bilmiyorum ama sanki en canayakın, kendini sevdirmekten en hoşlanan kedi türü tekir kediler.

    mesela sarmanlar genelde hırçın, üç renkliler ilgisiz, siyah beyazlar ürkek oluyor gibi geliyor, belki de bütün genellemeler gibi bu da doğru değildir.
  • sabah işe giderken merdivene çıkıp boynuma sarılması, akşam kapıda karşıladıktan sonra sürtünüp carcar konuşarak ağzımı burnumu yalaması... göbeğimi yoğurması, homurtusu, boylu boyunca üzerime yatması. yemin ederim çok seviyorum. ısırması tırmalaması olsa da çok seviyorum. canım evladım.
  • görsel

    böyle tatlıdırlar.
hesabın var mı? giriş yap