• televizyonu bozuk olan öğrenciler için gayet normal bir durumdur. hele bu öğrencilerin girmesi gereken tus diye bir sınavları varsa normal deil olması gerekendir.
  • kazandığı vakti internet ile değerlendiriyor olabilir.
  • eğer iş yerinizde ertesi gün mal mal tv programlarından falan bahsediliyorsa o kim, o ne gibi şaşkın şaşkın bakmanıza neden olur. yok o ses türkiye dün şöyleymiş ayda iyi söylemiş falan, ayda kim amına koyim, o ses hangi kanalda, cemre hangi dizideydi, kuzi güni bitti mi?... izlemiyor olmanızdan çok haberinizin bile olmaması çok şaşırtıyor insanları.
  • internetim olduktan sonra benimde dahil olduğum grup. yüzüne bile bakmam.
  • gezi parkı direnişi sırasında satılmışlığı iyice ayyuka çıkan medya sayesinde bir çok insanın dahil olduğu ve olacağı kategori. insanlar bilginin kaynağına güvendikleri sürece ona itibar ederler.
  • oğlumun televizyon izlemesenin yasaklanmasının ardından benim de yaklaşık 4 aydır içinde bulunduğum insan türüdür. televizyonun kapandığı ilk günler taşınma telaşımız vardı, pek bir şey farketmedim. sonrasında illa ki bir eksiklik hissederim falan gibi düşüncelerim vardı. yeni evimize yerleştik, hiç tahmin ettiğim gibi olmadı. tamam zaten televizyon düşkünü bir insan değildim ama sanki kapattıktan sonra vakit daha hızlı geçiyor gibi hissediyorum şimdilerde. küçük bey uykudayken bir kaç haber izliyorum bazı günler o kadar. övünülecek ya da yerinilecek bi tarafı olmayan insan modelidir aynı zamanda.
  • televizyon izlemek üzerine düşünmüş ve doğru kararı vermiş olan insandır. televizyonda izlemeye değer yayınlar yok mudur, elbette vardır. bu kimine göre dizilerdir, haberlerdir hatta reklamlar bile olabilir. günümüz insanı bunlara daha hızlı, daha seçici ve daha detaylı yani daha ayrıcalıklı şekilde ulaşabiliyorken, televizyon önünde saatlerimi neden harcayayım, televizyon izleme zorunluluğum varmış gibi neden izlemek istediğim hiçbir şey yokken saatlerce zap yapayım, bir de hayatıma bu bağımlılığı neden ekleyeyim gibi soruların cevabını vermiş insandır.
  • işte kendimi öyle sanıyordum. ta ki dün geceye kadar.
    genel olarak yılın çoğu ayını televizyonsuz geçiyorum.yaşamımı bu şekilde idame ettirebiliyordum ama yazları ne zaman bu eve gelsem saçma sapan deformasyonlarla biricik beynimi dıtılmış bir şekilde buluyorum. evde 3 televizyon var hunharlığa bak sen.birinin başında anam birinde babam diğeri çalışmıyor,bozuk. televizyonlardan biri hep açıktır diğeri akşamları baba eve gelince açılır. dün gece muhteşem yaratıcı rüyalarımın içinde kendimi 'beyaz tül bembeyaz tül ' derken buldum. işte o an ne olduğum ortaya çıktı. şu güzelim ülkemin şu güzelim reklamcılarını yerim ben.
  • sebebi vardır.
    kırk yılda bir açıyorum tv'yi bin yıl önce izlediğim film ile karşılaşıyorum. yine haydi bir dizi açayım derken 5 sezon 40 bölümlük dizinin yine izlediğim sadece 2 bölümünden biri.
    evrenden mesajım var da ben mi anlamıyorum. neyse sonra yemek biter tv tekrar kapanır ve her şey eskisi gibi devam eder.
  • takdir ettiğim insan. keşke hepimiz onun gibi olabilsek fakat millet olarak çok boş şeyleri çok seviyoruz işte.
    (bkz: şair bayrağa sesleniyor)
hesabın var mı? giriş yap