the conversation
-
her ne kadar antonioni nin blow up ına benzetilse de bence fazlasıyla les diaboliques e (bkz: les diaboliques)benzemekte olan filmdir. gerek konunun bir şekilde hem seyirciyi hem de ana karakteri ters köşeye yatırma çabası, gerek filmdeki; zaten onun elinde fırsat olsa bizi öldürürdü repliği, baya baya les diaboliques te vardır.
-
--- spoiler ---
izlerken bir an bile sıkılmadığım harika müzikler dinleme fırsatı sunan, paranoyanın zirvesine ulaştığım ve en sonunda ter köşe yapan bir film. sanki esas adam ve paranoya fasulyeye dolanan sarmaşık gibi bir bütün olmuş. özellikle o son dakikalara kadar gizem çok tatlı bir şekilde korunmuş. o dönemde -yetmişler- o kadar güvenlik, takip izleme sisteminin oluşu ve aradan geçen bunca yılda bu konuda gerçekleşen buluşları düşünmek de insanın içini ürpertmiyor değil!
--- spoiler --- -
--- spoiler ---
türkçesiyle "konuşma", 1974 abd yapımı psikolojik gerilim filmi. filmin yönetmeni ve yapımcısı olan usta sinemacı francis ford coppola, aynı zamanda filmin senaryosunu da yazmıştır. filmin önemli rollerinde gene hackman, john cazale, allen garfield ve frederic forrest oynamışlardır. ayrıca ünlü oyuncular harrison ford ve robert duvall'ın da filmde küçük rolleri vardır. aynı yıl cannes film festivali'nin büyük ödülü olan altın palmiye bu filme verilmiştir. konuşma, 1995 yılında amerika birleşik devletleri kongre kütüphanesi tarafından "kültürel, tarihi ve estetik olarak önemli" filmler arasına seçilerek abd ulusal film arşivi'nde muhafaza edilmesine karar verilmiştir. film, ayrıca 3 dalda (en iyi film, en iyi senaryo, en iyi ses) oscar'a aday olmuştur. coppola'nın the godfather filmleri arasında çektiği, pek bilinmeyen ama kaliteli bir filmdir. filme damgasını vuran ise özenle seçilmiş caz şarkılarıdır. filmin imdb.com puanı ise 7,9/10'dur.
konusu
harry caul (gene hackman), çok gelişmiş elektronik aletler kullanarak dinleme ve izleme yapma konusunda uzman bir özel dedektiftir. sahibi olduğu özel dedektiflik bürosuna başvuran müşterilerinin istediği kişileri izleyip seslerini banda almaktadır. paranoid ve ketum bir kişiliğe sahip caul'e başvuran bir işadamı, dedektiften genç bir erkek ve kadını izlemesini ister. caul, genç çifti izlerken kaydettiği konuşmalardan etkilenir ve artık olaya sadece bir "iş" olarak bakmaz.
oyuncu kadrosu
oyuncu rolü
gene hackman harry caul
john cazale stan
allen garfield william p. 'bernie' moran
frederic forrest mark
cindy williams ann
michael higgins paul
elizabeth macrae meredith
teri garr amy fredericks
harrison ford martin stett
mark wheeler resepsiyon görevlisi
robert shields pandomimci
phoebe alexander lurleen
robert duvall yönetmen
film hakkında notlar
- her ne kadar filmin senaryosu 1960'ların ortalarında yazılmış da olsa, film, 1972 yılında patlak veren watergate skandalı ile tam örtüşmüştü. bu nedenle, basında francis ford coppola'nın filmi watergate skandalından esinlenerek çektiği şeklinde yorumlar çıkmıştı.
- 1972 yılındaki watergate dinleme skandalı, başkan richard nixon'ın istifası ve cumhuriyetçi parti'nin seçimleri kaybetmesi ile sonuçlanmıştı. bu filmdekine benzer bir şekilde, rakip parti olan demokrat parti'nin seçim merkezi olan "watergate binası"na dinleme cihazları yerleştiren 5 kişinin yakalanması ile skandal patlak vermişti. bu skandala bulaşan başsavcı dahil 25 kişi hapis cezaları alırken, skandalı ortaya çıkaran gazeteciler ise pulitzer ödülü kazanmışlardı.
- coppola'nın baba (the godfather - 1972) ve baba 2 (the godfather part 2 - 1974) arasında kalan boşlukta yaptığı bu film, michelangelo antonioni'nin klasik sanat şaheseri olan cinayeti gördüm (blow-up - 1966)'e yaptığı bir saygı duruşudur. "the conversation"daki ses öğesi, "blow-up"taki fotoğraf öğesinin karşılığıdır.
- david shire, filmin özgün müziğini filmden daha önce bestelemiştir. çekimler sırasında oyuncuları filmin havasına sokabilmek için bu müzik dinletiliyordu.
- filmde harrison ford'un da küçük bir rolü var. henüz şimdiki şöhretine kavuşmamış olan ford, o zamana kadar tv dizilerinde ve sinemada küçük rollerde görünüyordu.
- robert duvall'ın da filmde küçük bir rolü var. duvall, coppola'nın tüm "baba" filmlerinde oynamıştır.
filmin müzikleri
filmin ana tema müziğini david shire yapmıştır ve müzikler çekimlerden önce tamamlamıştır.
filmde kullanılan diğer müzik parçaları şunlardır:
"sophisticated lady" - beste duke ellington, sözler irving mills ve mitchell parish
"bill bailey won't you please come home" - hughie cannon
"when the red red robin comes bob bob bobbin' along" - harry m. woods
"when i take my sugar to tea" - beste sammy fain, sözler irving kahal & pierre norman
"to each his own" - beste jay livingston, sözler ray evans
"out of nowhere" - beste johnny green, sözler edward heyman
"i remember you" - beste victor schertzinger, sözler johnny mercer
"take five" - paul desmond
imdb.com - http://www.imdb.com/title/tt0071360/
wikipedia - https://en.wikipedia.org/wiki/the_conversation
vikipedi - https://tr.wikipedia.org/wiki/konuşma_(film)
trailer - https://www.youtube.com/watch?v=vrhrsz56b4g
--- spoiler --- -
psikopatoloji sosuna bulanarak gerilim yaratılmaya çalışılan, ancak psikoloji bilen insanlar için höhh be dedirten, sıkıcı heba olan 2 saatlik film.
elinizi psikolojiden çekin sayın gerilim seven yönetmenler valla olmuyor bak renkli de olmuyor siyah beyaz da.
başka yollarla gerelim birbirimizi -
bu filmin hikayesi hakkında yönetmen francis ford coppola ile yapılmış tarihi bir söyleşi için; https://vesaire.org/…he-conversation-nasil-cekildi/
-
bu film bence sığ bir bakış açısı olan kötülüğün sıradanligi tezini eleştirir. bürokrasi diye konan yapiya itiraz etmeyen bireyin [korunan birey mitinin yani] itiraz ettigi bi vakayi ele alir. --- spoiler ---
ve kurtarmanin ötesinde tam tersine bi etki yaratir bu inisiyatif alan eleman
--- spoiler --- -
coppola’nın kokuşmuş nixon dönemini fon alan the conversation’ında paranoyak harry caul’ün (gene hackman) gördüğü rüya ilginçtir: rüyasında, dikizlediği, müşterisi için sesini kaydettiği kadını görmüştür. dekor, harry’nin suçluluk duyguları üzerine kurulmuştur. harry’nin otel odasındaki araştırması ve gördüğü halüsinasyonlar kişisel saplantılarıyla, geçmişteki olası suçlarıyla ilgilidir. dolayısıyla harry bazan gündüz düşü bazan da gece düşü görerek hayaller aleminde sıkışıp kalır. coppola onu son planda yarı delirmiş halde göstererek amacını ele verir. karşımızdaki müzikle yarı çıldırmış ruhunu sağaltmaya çalışan bir izoledir artık.
70'lerde yeteneğinin zirvesindeki coppola'nın hakiki başyapıtlarından biridir. -
güzel bir psikolojik gerilim. ama eğer coppola, godfather'ı çekmeseydi yani godfather ile o muhteşem başarıyı yakalamasaydı bu filmi çekmeye cesaret eder miydi merak ediyorum.
-
jack tar hotel'de harry caul cinayeti duymamak icin televizyonu acip basini yastiga gomdugu sirada televizyondan isitilen haber, coppola'nin kendi sesinden nixon ve watergate skandali hakkindaymis. trivia nightlarda iki defa sorulduguna sahit oldum.
-
dinleme teknolojisinin nereden nereye geldiğini görebiliyoruz, bunun bir sonraki aşama filmi will smith'li devlet düşmanı filmi, genel olarak temposuz, ruh halime hitap etmeyen filmlerden...
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap