the house cafe

• (bkz: overrated)
• gidilmemesi gereken yer. adam söğüşlemek için yer arıyorlar.
  
  hele hele ortaköy'dekine manzaraya kanıp da hiç gitmeyin.
  
  (bkz: 27.5 tl'ye salata yemek)
• tesvikiye camii'nin kosesindeki subesi bu semtteki ev ilanlari icin yeni 'merkezilik belirtme ogesi' olmustur. ilan detayinda 'the house cafe'ye 5 dakika uzaklikta' ibaresini yazmak yeni moda.
• menüsü çok yetersiz ve pahalı olan mekan.
• ortaköy'dekine bugün yeniden gitmiş bulunduğumuz cafedir. yazıklar olsun ki ne yemekler yemek gibi ne de latte kahve gibi gelmiştir. hesap ise espri gibi abartılıdır. bu tür mekanları, kazıklanmaya alışmış zavallı turistlere bırakmanın zamanı geldiğinin anlaşıldığı mekandır.
• başarısız bir mutfağa sahip olmasına rağmen kazık fiyatlarıyla insanı deli eden vasat^* mekan.
• buradan sadece çıkan insanları görebilirsiniz. bu yaşıma geldim daha bu cafeye giren birini görmedim, sadece çıkıyorlar.
  
  arka taraftan gizli bir girişi falan mı var diye işkilleniyor insan.
• antalya şubesinin bu sezon da canlanmazsa kapatılacağı söylenen zincir.karsısına taşınan kitchenette umarım ortamı biraz daha hareketlendirir ve bu güzide mekanın kapanmasına engel olur.
• mutfak kalitelerinin şubeden şubeye çok değiştiği restoran..
• ogrencilik donemi.
  para yok.
  e çalışalım dedik.
  mekan: caddebostan the house cafe
  mevki: runner^*
  
  ah o zencefilli naneli light limonata isteyen cadde tikileri.
  ah elmasız apple martini isteyen einstein'lar.
  ah 2000 lira hesap odeyip 5 lira bahşiş bırakan vicdansızlar.
  aaah antrikotu makarna zanneden gundiler.
  
  hepiniz aklımın odalarında saklısınız canlarım.
  
  ve tabiki garson ümit. sana burdan selam olsun diyerbakırlı sevimli şey seni.
  
  aziz cemaat kulak verin:
  
  cafeye üç karşı cins mahlukat^* girer
  masalarına otururlar. biri kalkıp tuvalete dogru yurumeye başlar.
  mahlukat gozden kaybolduktan sonra garson ümit yanıma gelir ve şu diyalog gerçekleşir.
  
  garson ümit: nasıl? siker misin
  istenmeyen kuzen: yok be ümitciğim çok zayıf sevmiyorum ben^*
  garson ümit: değil mi ama? şöyle vurdun mu dalganacak.
  istenmeyen kuzen: ...