• izlerken bu insanlar neye gülüyor ya diye şaşırma ihtimalinizin olduğu film.

    güzel demişler, neyi güzel ya canım sıkıldı, bitsin diye bekledim.
  • izlerken, gabriel garcia marquez'in yüzyıllık yalnızlık'ını okurken aldığım gibi bir keyif aldığım terry gilliam filmi. kurgusuyla olsun, rüya-gerçek ayrımının bulanıklaştığı sahneleriyle olsun, mizah ögeleriyle olsun (kimi zaman fazla çiğ bulsam da) bana büyülü gerçekliği beyaz perdede deneyimleme imkanı sundu diyebilirim. 8/10.
  • sabit fikir dergisinin nisan 2017 sayısında müthiş bir kapak konusuyla anlatılan bu filmi öyle merak ediyorum ki, çoluk çocuk derdine sinemaya gidemedik. streaming bekliyoruz.

    dünya sinemasına karşı 25 yıllık bir saygı duruşu ve dünya edebiyatına dikilmiş bir heykelin hikayesi.

    izleyince editleriz nasip olursa.
  • 2018 cannes film festivalinde prömiyeri yapılan, terry gilliam'ın harikulade hayal gücünü gösteren, sürreal başyapıtı.

    filmin hazırlıkları 90'larda yapılmasına rağmen, çeşitli aksaklıklar nedeniyle -don kişot'a düşünülen isimler ölmüş, para sıkıntıları olmuş, hatta sel bile basmış- ancak tamamlanabilmiş.

    gilliam'ın bu filminde karakterler arasındaki ilişki kurma biçimi de, yine 90'ların başındaki balıkçı kral hikayesini çağrıştırıyor.

    --- spoiler ---
    --- spoiler ---
    --- spoiler ---

    adam driver(toby), yıllar önce öğrenciliğinde çektiği don kişot'u öldüren adam filminin ardından piyasada iş yapmaya çalışan bir yönetmeni oynuyor. yıllar sonra filmi çektiği ispanyol kasabasına gittiğinde, karşılaştığı -kendi hikayesinde yarattığı- don kişot başta olmak üzere tüm karakterlerin ve kasabadaki hayatın eskisi gibi olmadığını fark ediyor. toby ile karakterlerin ilişkisi öyle bir kurguda ilerliyor ki, aralarda da rüya alemlerine dalınmasıyla neresi bugün, neresi geçmiş, neresi gerçek, hepsi birbirine karışıyor.

    filmin bu sürreal ve absürd yanları, karakter yaratımını bir miktar gölgede bırakmış diye düşünüyorum ama gilliam'ın bu filmindeki karakterlerden beklentisinin de bu kadar olduğunu düşünmek gerek sanırım.

    don kişot rolündeki jonathan pryce öyle bir rolüne kaptırmış ki, savaş verdiği gerçekten yel değirmeni mi, devler mi, nedir... ben ucunu kaçırdım. modern insana dair de çok güzel göndermeler var oralarda.

    21. yüzyıldan 17. yüzyıl arasındaki şahane geçişlere hayran oldum.

    filmin epik öyküsünü destekleyen görüntü oyunları (lens flare, vb.) ile de muhteşem bir atmosfer oluşturulmuş.

    --- spoiler ---
  • "masal gibi" bir film.
  • sonunda izleme imkanı bulduğumuz terry gilliam filmi. yer yer sahne arası kopuklukların sürekli masalsılığa bağlanması seyirciyi biraz sıksa da masalsı yönü kuvvetli, anlatacağı bir derdi olan güzel bir yapımdı. filmi iki kısma bölmek gerekirse ilk yarı daha iyi diyebiliriz. toby nin yıllar öncesine geri döndüğü sahneler ve anıları içindeki yolculuğu epey keyifliydi. adam driver gerçekten rolünün hakkını vermiş. olga da patranun karısı rolü için iyi seçilmiş.

    olay örgüsü ikinci yarı yavanlaşıp rüyalara saplanmasa film çok daha iyi olabilirdi. yönetmenin hayranı olan izleyiciler için keyif verici bir film.
  • izlerken gayet keyif aldığım, tam don quixote'deki gibi gerçekle hayalin iç içe geçtiği naif film.

    bisikletler, motorsikletler, eşekler ve atlar...
  • beğenmeyenlerin ne beklediğini de ayrıca merak ettiğim film. "çekilemeyen" kurgusu üzerinden ilerlemiş ve çok da güzel bağlantılarla, serüvenlerle, geçişlerle ve de harika oyunculuklarla ortaya sürükleyici bir iş çıkarmış. toby'nin de dediği gibi, film kitapla birebir uymak zorunda değildir, senaryoda uygun bir hale getirirsin.
  • terry gilliam harika bir adam. kötü filmi yok sanırım. bu filmde görsellik beklediğimden de iyiydi. böyle gerçek dünyayla harmanlanmış masalsı filmleri seviyorum. el laberinto del fauno ya da the fall ya da * big fish. adam driver takozuna rağmen harika bir film olmuş. rahmetli john hurt yaşasaydı o da jonathan pryce'i alkışlardı.
  • çok ama çok beğendim terry gilliam filmi.

    hakkında hiçbir şey bilmeden güzel tesadüfler üzerine izlediğim bir filmin bu denli bir geçmişi olduğunu izledikten sonra öğrenmek de bir hayli ilginçti.
hesabın var mı? giriş yap