the pineapple thief
-
yeni bir porcupine tree olmak yolunda emin adımlarla ilerleyen grup.
-
(bkz: pineapple thief)
-
2007 yılında çıkardıkları son albümleri what we have sown ile porcupine tree'ye, diğer albümlerine nazaran biraz daha fazla göz kırptıklarını düşündüğüm, yine de porcupine tree ile karşılaştırılmasına gerek olmayan, oldukça kaliteli müzik icra eden ingiliz topluluk.
1999 senesinde eski vulgar unicorn gitaristi olan bruce soord'un solo projesi olarak ilk adımlarını atmaya başlamıştır.
porcupine tree, ozric tentacles ve pink floyd gibi ingiliz gruplardan esinlenerek yola çıkan soord, debut albüm abducting the unicorn'u aynı sene piyasaya çıkarır. albümün gördüğü ilgi sonucu "bu pineapple thief iş yapacak yav" diye derin düşünceler içine kendini kaybeder ve sonrasında da ikinci albümün kayıtları için tekrar stüdyoya kapanır. böylece 2001 senesinde 137 adlı ikinci pineapple thief albümü piyasaya çıkar. çıkmasıyla birlikte de grubun tüm kariyeri için bir dönüm noktası olur.
bruce soord "madem böyle albümler ilgi manyağı oldu, dur ben bi grup oluşturayım, tek başıma nereye kadar" der ve 2002 senesinde eski üniversite grubundan elemanları toplar ve yavaş yavaş pineapple thief'in bugünkü hali oluşmaya başlar.
jon sykes (bass), wayne higgins (guitars), matt o'leary (keyboards) ve keith harrison (drums). daha sonra matt o'leary yerini steve kitch'e bırakacaktır.
abducting the unicorn (1999)
137 (2001)
variations on a dream (2003) 8 days (bonus disc)
10 stories down (2005) 8 days later (bonus disc)
little man (2006)
what we have sown (2007) -
(bkz: tightly unwound) *
-
"and so say all of you" isimli hos bir calismalari da mevcuttur.
-
(bkz: #18930244)
-
mükemmel bir albüme imza atmışlar (bkz: someone here is missing). bu albüm beni kazandıkları albüm oldu sanırım.
-
şarkılarının başıyla kıçı pek birbirine benzemez yani demem o ki ilk bir kaç saniyede dinleyeceğinizi sandığınız gibi gelmez şarkının gerisi. ilerleyen kısımlar daha güzeldir.
ayrıca (bkz: nothing at best) -
önce dream theater sonra porcupine tree sonrası kolay kolay bir şey beğenemezken bana kendini sevdirmekle kalmamış en az porcupine tree kadar büyülemiş grup. böyle gruplara teşekkür mü etmeli, kızmalı mı şimdi... insan bayılıyor böyle müziklere, sonra da diğerlerini dinleyemiyor falan.
velhasıl, en ilk abducting the unicorn diye ilginç isimli bir albüm yapmışlar. en sevdiğim albümler arasında yerini aldı kaç zamandır aralıksız dinliyorum. bir de bu insanın müzik hayatında çığır açan gruplar hep mi ingilizlerden çıkar... tabii dream theater ve pain of salvation'ı dışarıda tutalım da... -
ilk kez the pineapple thief dinleyen birisi olarak, vokal beyin sesini travis fran healy'e inanilmaz derecede benzetmis bulunmaktayim.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap