• kitabın* yazarı jeffrey eugenides'tir.
  • kesinlikle çok basarılı, yumusak ve eglenceli olmaktan uzak, yogun stres altinda izledigimden olsa gerek agzima sıcan film. hanna hall bence filmin yildizi (cecilia lisbon)
  • açıkçası sadece cd kapağında 4-5 tane güzel kız yüzü olduğu için aldığım bi boka bezemeyen film. adamı uyutacak derecede sıkıcıdır. jash hartnett isimli yamuk insanın mimiklerine kıl olmama neden olmuş filmlerden biridir aynı zamanda.
  • bu josh hartnett kişisinin okulun kolidorunda yürüyüş sahnesi vardır ki ilk izleyişimizde koltuktan fırlayıp televizyona yapışmıştık o saçları savururken yüzümüze çarpsın diye, sonradan duydumki postişle uzamış o saçlar.. içinizi titreten bir film, sonunda bir süre yerinizden kalkamıyosunuz bu film çok etkileyici şahane olduğu için değil de düşüncelerinizi olaydan koparmaya çalıştığınız için..
    (bkz: playground love)
  • coppolanın kızının bu ilk filminin soundtrackinde 10cc,styx ve heart gibi grupların coverlarıda var.
    (bkz: the world hurricane)
  • danny devito doktor rolünde azcık görünüyor
    hastanede şöyle bişi geçiyor:
    dr:what are you doing here honey? you're not even old enough to know how bad life gets.
    cecilia:obviously doctor, you've never been a 13-year-old girl.*
  • francis ford coppola'nin kizinin yaninda oturup destekledigi ve yardimci oldugu filmdir. roman coppola yardimci yonetmen ve senarist olarak çali$mi$tir. kizlarin kar$i evinde oturan çocuklarda hepsi coppola ailesinden kuçuk kuzenler.
  • filmin sonlarina dogru kirsten dunst'un kapinin yanindaki seksi tavriyla yiyip bitirdigi film.
  • nefis bir film, enfes bir soundtrack. zaten sofia coppola'nin hastasiyim (bkz: lost in translation).
  • james woods'un canlandirdigi aile babasi karakteri gunumuz amerikan muhafazakar (cumhuriyetci, christian) ebeveyn modelini o kadar ba$arili yansitmi$tir ki, kendisini ve yaptiklarini seyrederken yuzumden gulumseme hic eksik olmadi. nedenine gelince, bu ozelliklere sahip bir cok aile taniyorum, hatta biri benim de host family'm olur. james woods'un eve gelen genclere ucaklar hakkindaki bayan teknik bilgiler vermesi mi dersiniz, baseball sevdasi, kasilarak bir robot gibi yurumesi mi, her bir $eyi e$ine dani$ma mi, sofraya her oturulu$ta dua etmek mi dersiniz... hatta benim host family'min babasi da zamaninda matematik ogretmenligi yaptigi icin resmen onu seyrediyormu$ gibi hissettim bu filmi izlerken. kathleen turner despot (tabi bu tip anneler kendilerinin son derece sevgi dolu oldugunu sanirlar) anne rolunde o kadar ba$arili ki, ele bir tava gecirilip kafasina indirilmemesi icin bir neden goremiyorum. cogu ki$i filmi kirsten dunst icin izliyor olsa da filmde bir de andrea joy cook faktoru vardir. filmi izlemeden once kendisini tanimazdim, 78'liymi$, kirsten gibi me$hur olamamasi uzucu tabi. filmde kisa bir sureligine gozuken, saclarini briyantin ile sivami$, italyan mafyasi gorunumlu bir de velet var, o da sofia coppola'nin kuzeni. sofia'yi tebrik ediyorum, lost in translation'da yarattigi o izleyiciyi vurucu hava biraz daha dozaji azaltilmi$ olarak bu filmdede bulunmakta.
hesabın var mı? giriş yap