• çok güzel oyun panpalar mutlaka oynayın. çok acayip bir oyun resmen karakterlerinize bağlanıyorsunuz.
    goy goy ve tanım bitti şimdi dikkat kesilin size oyunu nasıl bitireceğinizi anlatacağım;

    oyunda 2 karakter yeterli arkadaşlar 3. olabilir 4. gereksiz. "karakterlerimi yaşatarak oyunu bitireceğim aq" gazıyla oynayabilirsiniz ama doğru seçim 4 adamdan faydasız olanı gömmek. ben daha hiç gömmedim ama resmen asalak gibi yaşıyor 4. dallama.
    ideal üçlü olarak; kurulumlarda %20 indirim sağlayan marin, 17 slotlu ama yavaş boris (boris yerine marko da kullanılabilir) ve pazarlık ustası katia diyorum. marin ile kurulumları yaparken, boris ile scavange yapacaksınız katia ise guard ve satış işlemlerini yapacak. bu üçlü ve birazcık ta şans ile size karada ölüm yok. şimdi geliyorum oyunu kazanma adımlarına;

    - "aç" 2 gün sonra "çok aç" oluyor. "çok aç" depresyona yol açıyor "aç"ın morale etkisi yok. bu sebeple adamlarınızı ilk defa 3. günde yedirin ve bundan sonra hep tek günlerde yemek verin.
    - balta oyundaki önemli kırılım noktalarından biri. baltayı aldığınızda sadece kendi evinizdeki mobilyaları parçaladığınızda dahi 15-20 arası yakacak elde ediyorsunuz böylece önemli bir süre odunlarınızı yakacağa çevirmenize gerek kalmıyor.
    - asla kitap yakmayın dallamalar bu kitapları okuyarak mutlu oluyorlar. mutlaka adam sayınız kadar kitabınız olsun
    - envanterinizde mutlaka herşeyden 1-2 tane olsun. asla bir malzemenin tamamını satmayın. komşu gelip yardım istediğinde vb. verebilecek birşeyleriniz olsun duruma göre siz vermeyi ya da vermemeyi seçin.
    - oyundaki tek pozitif üretici fare kapanı. en kötü senaryoda 1 yemek verip bir süre sonra 2 yemek alıyorsunuz. evinizde en az 2 tane olmalı.
    - oyunun item bottle neckleri; hırdavat, companent ve electronic parts (kutu, dişli ve lamba). bu ürünleri asla satmayın. high tier ürünlerinizi bunlar karşılığında satabilirsiniz.
    - aşçınız olsa da olmasa da mutlaka ocağınızı ikinci seviyeye çıkarın. 2 günde bir 3 kişilik yemek yapmak demek oyun sonuna kadar yaklaşık 60-75 arası yemek yapılacak demek. ne kadar erken ocağın seviyesini arttırırsanız o kadar karlısınız demektir. aşçı yoksa zaten balta ile beraber ilk hedefiniz kesin bu olsun.
    - alkol iyi satılıyor. alkol için şeker ve su gerekiyor. şeker scavange den geldiği kadar ama suyunuz hırdavata bağlı bu sebeple hırdavat seviyeniz yüksek olsun ki diğer yapılarla beraber bir yandan da su toplayabilin.
    - alkolü bandaj yapabilirseniz fevkaladenin fevkindesiniz demektir
    - sigara bir süre sonra baya pahalı bir şey oluyor, yapın
    - 3 ten az kişi ile ilerliyorsanız mutlaka 2 su kollektörü kurun yoksa hem adamları dinlendirip hem de suyu toplayamıyorsunuz. hatta her halükarda bir süre sonra kollektörü 2 ye çıkarmak lazım
    - herhangi bir rakibin olmadığı bölümlerde yapacağınız hareket şu olmalı: giriş kısmında bulunan ilk "dolab" ı ellemeden geçin. içerden toplayabildiğinizi toplayın sonra bu ilk dolaba gelip hepsini buraya boşaltın. bu şekilde tüm haritayı bu dolaba yığın. böylce bundan sonraki gelişlerinizde çok kolay bir şekilde scavange run ı ihtiyaçlarınıza göre ayarlayabilirsiniz.
    - kilitleri açmak için levye kullanın, maymuncuğu ancak scavange run da sessizce yağma yapmanız gerektiği zaman kullanırsınız.
    - bir adet rekreasyon alanı kurun (iki üç sandalye ya da koltuk radyo falan) sigaracılar burda sigarasını tüttürsün kitaplarını okusunlar. gitar bulduysanız biri gitar çalsın radyoda müzik falan çalsın. mutlu olsun piçler
    - sobayı mutlaka 2. seviyeye çıkarın. sakın atlamayın.
    - çok fantastik bir oyun tarzınız yoksa ateşli silahınızı evde bırakın. evi koruyan kullansın.
    - sebzeler iyidir arkadaşlar, buldunuz mu acımayın. aşçı eleman varsa nispeten biraz daha gereksiz oluyor ama her halükarda 2 li yemek daha "cost efficient"
    - benim izlenimime göre negatif etkenler yani "wound" ve "sick", "slight" dahi olsa uyuyarak ya da dinlenerek geçmiyor ya da çok uzun sürede geçiyor. illa ilaç ya da bandaj gerekiyor. geçer diye beklemeyin.

    gerisi size kalmış panpalar takılın

    düzenleme;
    - çok önemli bir şeyi atlamışım bak. geceleri evde bulunan adam kadar silahınız olsun. bıçak levye tabanca vb. sadece guard içn değil evde kalan herkes için. yoksa gece yağmaya geldiklerinde silahsız kalan adamınızın yaralanma şansı oluyor. evde 3 kişi kaldı 1 i uyuyor diğerleri nöbetteyse evinizde 3 silah olmalı. 2 olursa uyuyan adamın yaralanma şansı var. en kötüsünden de olsa adamınız kadar silahınız olsun.
  • birçok kaynakta çok çabuk bittiği için eleştirilen başarılı oyun. açıkcası oyunun atmosferi mükemmel. onun dışında ana fikir de çok güzel, ama uygulamada ufak sıkıntılar var. mevzu malum savaş ortamına bir apartmana sığınan birkaç kişinin hayatta kalma mücadelesini anlatıyor.

    beni en çok darlayan şey şu.

    -evde 3 kişi varken biri gece edevat toplamaya çıkıyor, biri nöbetçi biri uyuyor. evdeki insan sayısı 4 olunca isterim ki, 2 kişi gece edevat toplayabilsin, biri nöbet tutsun diğeri uyusun.
    -yemek olayı ciddi sıkıntı. yemek olayının ötesinde bütün ihtiyaçları karşılamak çok zor.
    -yamulmuyorsam tabanca yapmadan bazı yerlere girmek aşırı tehlikeli. tabanca yapmak da pek kolay sayılmaz.
    -oyunun başında gelen 3 karakterden bir tanesi 15 alana sahip bir scavenger değilse ciddi anlamda dezavantaj olabiliyor.
    -gündüzler genelde fazlaca pasif geçiyor, hele gece bir şey toplanmadıysa gündüz hiçbir şey olamıyor.
  • son dönemde oynadığım en güzel oyun. niye bu ta
    rz bir oyun yapmayı kimse akıl etmiyor diye düşünürken geldi sonunda. deadlight + sims + survival öğeleri şeklinde tanımlayabiliriz oyunumuzu. en önemli pozitif noktası survival hissini fazlasıyla vermesi. kendinizi karakterlerle özdeşleştiriyorsunuz ister istemez. hani menajerlik oynarken kendimizi cidden takımın başında gibi görüyoruz ya, işte o duygu. bence tek eksik nokta oyunun kısalığı ve gezilecek mekanın azlığı. oyun 100 gün civarında sürüp mekan ve eşya sayısı ikiye katlanırsa oyun kült olur.
  • çok fena oyun yapmışlar aga.

    dün biraz denedim, acemilikten dolayı adamımı öldürttüm:) bugün biraz oynanış videosu izledim. kaptım olayı. birazdan tekrar başlıyorum. hadi hayırlısı.
  • önce rastgele web'de denk geldiğim oyun. baktım ki puanı falan yüksek, videolarını izledim hoşuma gitti. az önce de oyungezer'de sinan akkol'un ilk 10 dakikasını izledim. gayet hoşuma gitti. kesinlikle alacağım. 31 lira yüksek bir rakam değil ama zaten 26 kasım'da steam indirimi başlıyor. belki ufak bir indirim olur.
  • oyun güzel bir fikir üzerine kurulmuş...fakat çok kısa ve tekrar oynanabilirliği oldukça zayıf, özellikle bir kez bitirdiyseniz, sonrasında tekrar oynamak pek keyif vermiyor. gidilebilir mekanlar, mekanların mahiyeti hep aynı.

    yine de "random" olarak gelen karakterlerin kimler olduğu çok önemli. oyunun zorluk seviyesini hangi karakterlerle başladığınız belirliyor. matematikçiyle ve çocuk seven teyzeyle başlarsanız örneğin, işiniz zor.

    birkaç ipucu:

    oyunun ideal rakamı, yani karakter sayısı rakamı kanaatimce 4. gece olunca bir scavenger, iki nöbetçi ve bir uyuyan karakter sistemi takır takır işletiyor. iki nöbetçi, yağmalanmanızı engelliyor çoğu zaman.

    değiş- tokuş yaptığınız karakterler kıymetli. evinize gelen piç değil, sizin gittiğiniz mekanlardakiler kıymetli. şöyle bir incelik var, ticaret yaptığınız karakterlerin "zulalarını" yağmalayabilirsiniz, gizlice. fakat aynı karakterle bir daha gittiğinizde size saldıracak. eğer başka bir karakterle giderseniz barışçıl oluyorlar. yağmaladıysanız bir kez, karakteri aklınızda tutun ve bir dahaki sefere başka karakterle gidin. özellikle "garaj"da bu bilgi çok kıymetli.

    kapanları mutlaka kurun. iki kapan kurabiliyorsunuz en fazla. kapanlara fertilizer koyun varsa. her kapan size iki yemek verecek(yemek ne la). ama yemek koyup yemek almaya kalkarsanız bir yemek alabilirsiniz ancak.

    silahla donatılmış mekanlara mutlaka gürültü yapmayan, sessiz karakterleri seçin. ince iş yapsın, kıymetli malları talanlasın gözükmeden. silahlı bir tehlike yoksa en çok eşya taşıyabilenleri koyun.

    silah yapmaya, silahla mekan yapmaya kasmayın. pahalı ve tehlikeli. sessizce çalın...ekibi değiş tokuşa ve sinsi hırsızlığa yönelik örgütleyin. silah kasacağınıza, kapı açan kilitlere, testerelerle donanın.

    neyse, daha tüyo çok, ama güzel oyun. bitirince tekrar oynamak istemeyebilirsiniz, fakat bitirene kadar, kısa olsa da muazzam bir oyun deneyimi var.
  • steam'den bugün sahip olduğum oyun. yarın iş olmasa sabaha kadar oynarım. henüz 6.gündeyim. şu an durumum iyi. ilaçlarım, bıçağım, yemeğim v.s. var. sadece 2 yere ziyarette bulundum. bir tanesi oldukça tehlikleli çıktı ama epey mal var orada.
  • 11 bit studios tarafından piyasaya sürülmüş düşük bütçeli ancak birçok yüksek bütçeli oyunun veremediği zevki veren oyun. mutlaka oynamanızı tavsiye ederim, gerçekten başarılı bir oyun. oyunu bayağı bir inceleme fırsatım oldu.

    öncelikle karakterlerin her birinin farklı özellikleri ve hassas oldukları noktalar var.

    anton: matematikçi. bağımlılığı yok. bağımlılığı olan karakterler bağımlı oldukları şeyi içmediklerinde üzülüyorlar. bu abimizde böyle bir şey yok. en fazla 8 eşya taşıyabiliyor.
    arica: artısı gizlice sızmada usta olması. koşarken daha az ses çıkartıyor aynı zamanda kapı falan kırarken de daha az ses çıkartıyor. bu nedenle yakalanma olasılığı da daha az. eksisi sigara bağımlısı olması. en fazla 10 eşya taşıyabiliyor. dikkat edilmesi gereken nokta depresyona girerse evden kaçabiliyor ve kaçarken malzeme çalıyor.
    boris: artısı oyundaki en fazla malzeme taşıyabilen karakter olması. eksisi ise en yavaş karakter olması. sigara bağımlısı. en fazla 17 eşya taşıyabiliyor.
    bruno: bildiğin kebapçı, daha az malzemeyle yemek yapıyor. sigara bağımlısı. şişman.
    cveta: çocukları seven gereksiz teyze. oyundaki en gereksiz karakter. bağımlılığı yok. en fazla 8 eşya taşıyabiliyor.
    emilia: avukat. adam öldürdüğünüzde herkes üzülürken bu abla objektif bakıyor, üzülmeyebiliyor. 10 eşya kapasitesi var.
    katia: oyundaki en iyi pazarlık yapan kişi. pazarlık yaparken malzemeler %20 daha da değerleniyor. kahve bağımlısı. eşya kapasitesi 10.
    marin: el işine yatkın. daha az malzemeyle eşya yapıyor. kahve bağımlısı. 10 eşya taşıyabiliyor.
    marko: boris'ten sonra en yüksek eşya kapasitesine sahip karakter. 15 eşya taşıyabiliyor ve boris gibi yavaş değil.
    pavle: hızlı koşuyor ancak çok duygusal. ota boka depresyona giriyor. 12 eşya kapasitesi var.
    roman: dövüş ve savaş yetenekleri gelişmiş olan karakter. silah kulladığınızda diğer karakterlere göre %20 daha fazla hasar veriyor. sigara bağımlısı. bu abinin diğer bir eksi yönü de depresyona girerse evdekilerin kafasını gözünü kırabiliyor. 10 eşya taşıyabiliyor.
    zlata: genel mutluluğu arttırıyor, evdekilerin moralini yukarı çekiyor. 12 eşya taşıyabiliyor.

    bana kalırsa en iyi üçlü marko, katia ve marin. marin yerine roman da gelebilir çünkü ileride adam öldürmeniz gerekiyor, roman hiç dert etmeden öldürüyor. diğer karakterler öldürdüklerinde daha rahat depresyona giriyorlar.

    ufak tüyolara gelirsek:

    - karakterleri hiçbir zaman tam doyurmanıza gerek yok. "very hungry" olduklarında yemek yedirin ve "hungry"de bırakın.
    - kış mevsiminden başlamadıysanız hemen soba yapmanıza gerek yok. ileride yapın, ona malzeme harcamayın.
    - oyundaki en pahalı ve en önemli eşyalar yemek, bandaj ve asprin. bunlar dışında alkol de iyi para ediyor, takasta kullanabilirsiniz. takasta bandaj ve yemek vermemeye özen gösterin, ileride çok ihtiyaç oluyor.
    - fare kapanından mutlaka 2 adet yapın, mümkünse çürük domates falan koyup yemek almaya bakın. domates yoksa 1 yemek koyup 2 yemek de alabilirsiniz.
    - radyo yapın ve gündüz vakti mutlaka klasik müzik çalsın. kitapları da yakmayın, elemanlar okuyup mutlu oluyorlar.
    - bağımlılıkları önemseyin. sigara bağımlısı adamı sigarasız bırakmamaya çalışın yoksa morali düşüyor. savaş ilerledikçe fiyatı da arttığından takasta da önemli hale geliyor. fiyatların artıp artmadığını radyodan takip edebilirsiniz.
    - bir yeri yağmaya gittiğinizde girdiğiniz yere en yakın noktayı es geçin. içeriden eşya toplayıp tüm eşyaları bu girişteki bölüme yığın. daha sonra yağmadan ayrılmadan önce alacağınız ihtiyaçları alın ve dönün. bir sonraki gelişinizde yığdığınız eşyalar orada duruyor olacak. girişten hemen alıp çıkarsınız, boşuna binayı baştan gezmeyin.
    - ikili yemek tekli yemekten daha kârlı, ikili yemeğe yönelin.
    - savunmasız insanları öldürmemeye özen gösterin yoksa depresyona girebiliyor karakter. ucu ölüme kadar gidebiliyor.
    - yardım isteyen komşulara elinizden geldiğince yardım edin. hem evdekilerin morali yükseliyor hem de karşılığında 2-3 gün sonra eşya getirebiliyorlar.
    - yaralı veya hastaları yağmaya yollamayın, daha yavaş hareket ederler. yaraları sarıp/ilaç verip yatakta uyutun.
    - bir karakteri depresyondan kurtarmak için üzüntü seviyesi daha düşük (örneğin sad depressed'den daha düşük) karakteri alın ve depresyonda olan karakterle konuşturun. bunun dışında karakere içki içirip o günü sarhoş geçirtmek*, komşunuza yardım etmek ya da gece yatakta uyutmak depresyondan çıkmaya yardımcı olur.
    - military outpost dışında birçok yerde ateşli silaha ihtiyaç olmuyor çünkü çok gürültü yapıyorlar ve yerinizi ele veriyorlar. o nedenle military outpost'a gitmiyorsanız silahları evde bırakın ev halkı kullansın. bıçakla gidin işiniz görün.
    - silahlı bazı karakterleri hemen öldürmeyin. size silah çektiklerinde vurun, dövün, kafasını gözünü kırın. canları azalınca yalvarmaya başlıyorlar. yalvardıklarında bırakabilirsiniz. bir daha rahatsız etmezler. ha öldürürseniz silahını alırsınız ancak karakterinizin morali düşer.
    - küreksiz kürek gerektiren yerleri kazmayın, çok vakit kaybı. maymancukları da her yerde kullanmayın. gürültü yapılabilecek yerlerde levyeyle kırın gitsin.
    - oyunda ticarete önem verin. ticaret yaparak yemek ve tıbbi malzeme almaya çok kalkmayın çünkü donunuza kadar istiyorlar. elinizde katia varsa kıymetini bilin. ticareti mutlaka onunla yapın.
    - kapıya takas yapmaya ya da yardım istemeye gelen elemanlar saat 1.30'dan sonra gelmezler. 1.30'a kadar gelmedilerse ve işiniz yoksa geceye atlayabilirsiniz, tüm gün beklemeyin.
    - çok agresif oynamıyorsanız silah yapılan yeri 3. aşamaya getirmenize gerek yok ancak ocağı, mutfağı ve atölyeyi* mutlaka üst seviyelere çekin.
    - oyuna başladığınızda mevsim kış ise işiniz daha zor. ona göre daha dikkatli oynamanız gerekiyor.

    ve son olarak eğer başladığınızda pavle, cveta ve anton gibi karakterlerle başladıysanız çok ümitlenmeyin. pavle ota boka depresyona girip intihar ediyor. cveta oyundaki en boş ve gereksiz karakter. antonun da pek işe yaradığı söylenemez. boris, marko, roman, katia, marin, bruno gibi karakterler geldiğinde oyun daha zevkli oluyor.
  • indirir indirmez başına oturup 13 saattir aralıksız oynadığım oyun. biraz daha kassam şuradaki rekoru altüst edecektim. oyun savaşın siviller üzerindeki etkisini başarılı bir şekilde aktarırken, bize hikayenin grafiklerden neden daha önemli olduğunu gösteriyor. ki bence grafikleri de gayet hoş. şimdi oyun başlıklarında klasiktir, herkes bir kendi oyununu anlatır, ben de özet geçeyim.

    3 kanka; bruno, marko ve pavle olarak oyuna başladım. ilk birkaç gün mobilyaların kurumu için parça ve oduna yüklendim. bundan sonraki dönemdeki ana arayış yiyecek oldu. hayvan tuzağını kurduktan sonra sistem kendini çevirir hale dönmüştü. sistem basitti aslında:
    - güvenli işaretlediğim bölgelere marko gidiyor. 15lik çantasıyla bol bol erzak topluyordu.
    - vurkaç noktalarına pavle gidiyor, ilaç/yiyecek gibi yüksek değerli erzakları kısa sürede görülme pahasına topluyor ve kaçıyordu.
    bir noktada kapımda zlata berildi. 10luk çantasıyla hayliyle işe yaramaz olan aşçı bruno'nun açığını kapatabileceğini düşündüm. böylece keşif görevleri zlata'na verildi, bir anlamda takım için kendini feda edecek üyeydi. ayrıca 1 yağmacı-1 guard-2 uykucu olarak evin güvenliğini arttırırken, takımdaki her üyenin sorumluluğunu azaltan efektif bir sisteme geçmiş oldum.

    sistem 17. günün şafağında marko'nun erzak çalarken yakalanıp ölmesiyle çalkalanır. ancak kısa bir süre sonra katia'nın ekibe katılmasıyla sistem eskisi kadar verimli olmasa da devam eder.

    kışın bastırmasıyla tüm hesaplar altüst olur, odun piyasasındaki inanılmaz artış ile beraber pavle risk alıp hastaneye silahlı saldırı düzenler. ilk guardı öldürüp ilaçları toplamaya başlar, ancak silahın sesini duyup gelen ikinci guardı fark etmez. çok ağır yaralı bir şekilde kaçabilir.

    33. günün gecesi yakıt miktarı minimuma düşer ve aynı zamanda kıtlık baş gösterir. çaresizlik içerisinde daha mutfaktan dışarıya adımını atmamış bruno 2 dilim ekmek için sniper alanına gönderilir. herhangi bir yiyeceğe ulaşamadan, oracakta ölür. yaralı bir şekilde korunağa geri dönme çabası çok üzücü bir sahnedir.

    şu kadere bakın, 1 gün sonra kış biter ama ne hasta yatağındaki palev ne de bruno'nun ölümü ile depresyona giren katia'nın ekibe katkı yapacak hali yoktur. bu dönemde zlata komutayı devraldı, riskli operasyonların altından kalkarak ekibi hayata bağladı. buna rağmen zor bir karar verilmesi gerekiyordu. mevcut erzaklar 3 kişiye yetmeyecekti. hali hazırda kendini kaybetmiş, 5-6 gündür yemek yemeyen katia ile tüm ilişkiler kesildi. bu zor karar işe yaradı ve dönem sonunda palev inanılmaz bir şekilde eski sağlığına kavuştu. evin yağmacılara karşı güvenliğini sürdürmek adına karın tokluğuna anton ekibe alındı, ancak bir süre sonra fark edilecekti ki aynen katia gibi anton'a da ne yiyecek ne de ilaç yetecekti. anton gözden çıkarılmıştı.

    40. günde katia bu acıya dayanamaz ve hayatını kaybeder. tüm bu dramın arkasında ise zlata ve palve iyice profesyonelleşmiş, shotgunlar ile baskınlar yapıyorlardı. son baskında tam 10 tane bandaj ele geçilirince zlata ve palve, anton'a da yardım etmeye karar verdiler. katia'yı kurtarmayı sadece 1 gün ile kaçıran ekip, bu hatayı anton ile ödemeyi planlıyordu. oysa anton'nun farklı planları vardı. öldü ölecek denilen anton 41i gecesi evden kaçar ve bir önceki günden kalan ganimeti de birlikte götürür. bu hazinenin içinde ekibin sahip olduğu tüm cephane, yiyecek ve bandajlar da vardı. başarılı geçen büyük operasyondan sonra iyileşme sürecini bu hazineye bağlayan zlata ve palve psikolojik olarak tamamen çökerler. hızlı bir depresyon dönemi başlar. palve yataktan kalkamadığını günlere geri döner, zlata yarı sakat haliyle eski başarılı baskılardan kalan kırıntıları toplar. 44. gün öğlen vakti son bir kumar oynanır. 1 shotgun hariç eldeki her şey; 2 bandaj, 2 ton balığı, 4 mermi, 5 tavuk ile ikinci bir hayvan tuzağı kuracak kadar erzak karşılığında takas edilir. amaç 2 hayvan tuzağı sayesinde yiyecek sirkülasyonunu kendi başına dönecek şekilde düzenlemek; kalan 4 mermi ve shotgun ile zlata ve palve'nin eski sağlığına kavuşmasını sağlayacak bir vurgun yapmaktır. tabii 45. gün ateşkes ilan edilince master planımı yürürlüğe sokamadım, ama içimde kaldı.

    bana göre oyunda en çok göze batan eksiklik kendi evimizdeki mobilyaları parçalayabilirken, başka evdekileri parçalayamamız. sırf bu yüzden kış mevsimin en zor döneminde çok kritik bir geceyi pas geçmiş oldum. (ben yanlış eve gitmişim, aslında parçalanıyor.) baskınlara birden fazla kişi gidememesi de kötü olmuş.

    oyunu oynayacaklara önerim ise eşyalarınızı kışa hazırlık dizin, öyle abuk sabuk yerlerde olmasınlar. sırf bu yüzden sandalye ve yatakları parçalayıp bir daha kurmak zorunda kaldım. diğer önerim ise hastane ve okulu sömürün. çetelerin veya ordunun olduğu bölgelere girmek hiç kolay değil, bu yüzden bu iki bölgenin önemi daha çok artıyor. muhtemelen tekrar oynayacağım, bu sefer tüm ekibi bu savaştan canlı bir şekilde çıkarmaya çalışacağım.
  • sefalet içinde 29. güne kadar geldiğim oyun. tek kişiyim. zlata. gündüz 1-2 iş yapıp akşama kadar uyuyorum. akşam, çalınmasın diye eldeki malzemeleri de alıp yağmalamaya çıkıyorum. ama o kadar hasta ve yorgunum ki en ufak tehlikeye gelecek durumda değilim. acilen 1-2 kişi katılmazsa yanıma, birkaç günü görmem zor.
hesabın var mı? giriş yap