• son derece doğru ve yerinde bir karar olmuştur.

    öncelikle personelin bir kıyafet tarzı var. kapalı olduğu için muhtemelen o kıyafetleri giymek istemeyecektir. örneğin eteklerin ve pantolonların dar olması, gömleklerin fit olması vs.
    daha da fazlası olan detaylar var...

    bence provokatif bir eylemin önceden engellendiği anlamına geliyor.

    not: yobaz, gerici, gayrimüslim ya da her ne bok uyduracaksanız, hiçbiri değilim.
  • (bkz: hostes olamazsa ölecek hastalığı)
    mesleğin gereklerini yerine getiremeyecekleri aşikar. örneğin uçakta ücreti mukabilinde yiyecek-içecek satın aldınız diyelim. bu ablalar bim kasiyeri edasiyla, para uzerini elinizine dokunmamak için yukaridan elinizin içine atarak size takdim edecek. bu muamele ile yolculuk etmeyi kim ister.
  • doğru olduğunu düşünmediğim uygulama. istanbul-brüksel uçuşlarında pantolonlu uzun şal/başörtülü hostesler var. en az 3 kere görmüşlüğüm var.
  • hostes olmak için amaca uygun olarak seksi olmak gerekir. yanlış mı biliyorum? e başörtüsünün amacı da çekiciliğini saklamaktır. buraya kadar doğru mu? başörtüsü ile çekiciliği kullanmak birbirine zıt şeyler olduğuna göre thy'nin mantıklı olduğunu düşündüğüm kararıdır.
  • acaba buradan nssıl bir mütekabil mağduriyet çıkaracaksınız ve muktedirleşeceksiniz, ben asıl onu merak ediyorum.
  • tüy sıklet boksörün ağır sıklette dövüş yapamaması da bir ayrımcılıktır lütfen bunu yayalım kesin bilgidir
  • son dakika söylenmesi üzerine konuşulabilir. ancak b2c hizmet sektöründe bir firmanın sahada en ön hatta müşteriyle ilgilenen ekibi için görünüm ve giyimle ilgili kurallar koyması kadar normal birşey yok. thy ticari bir işletmedir. kamu yararına hizmet veren bir devlet kurumu değildir. her şirketin olduğu kadar, kendilerinin de topluma karşı bir sorumlulukları vardır. ancak kendilerinin öncelikle diğer paylaşlara (söz gelimi hissedarlar) karşı sorumlulukları vardır.

    bu tür işletmelerde “yav o da yapar aynı işi nedir?” kadar kolay değildir bu işler. her şirketin bir stratejisi vardır. marka imajı da bu stratejinin bir parçasıdır. şirketin adı, marka bilinirliği, imajı vb. maddi olmayan varlıkları, filosundaki uçaklarından daha değerlidir. bunları oluşturmak o uçakları almaktan daha zor, kaybetmesi ise çok ama çok kolaydır. beyni olan kimse riske atmaz.

    bunun dinle bir ilgisi yok onu bir netleştirelim. görünür yerde dövmesi olanı da almıyorlar. başka örnekler de verilmiş başlıkta. sadece giyim kuşam ile sınırlı kalmayan. konu giyim kuşamken de, bir kıyafet kodu var arkadaşlar. o kıyafetin bir alternatifi yok. yok ulan. bunu giyeceksin diyor. bu arada, sırf bununla ilgili bile bir makaleye denk gelmiştim. havayolu şirketlerinin üniformalarıyla bağdaştırıldığı, bunun bir pazarlama kanalı olarak kullanıldığı vs. anlatılıyordu. yani thy üniformalı birini görünce amblemi bile görmeden diyorsun ki aha bu thy. neyse, özetle taviz vermezler böyle şeylerde.

    demokrasiyle, çağdışılıkla vs. de ilgisi yok durumun. avrupa’nın göbeğindeyim. koyu takım, açık renk gömlek, siyah ya da kahverengi ayakkabı, koyu renk çorap. dress code bu. yapacak birşey yok. bunlara karar verilirken arka planda bin tane şey dikkate alınıyor. ben istemiyor muyum en azından bazen rahat birşeyler giyip gideyim? gidemem. istediğim buysa yapmam gereken başka iş bakmak. bu sektörün olayı bu. herkes her işte çalışmak zorunda değil.
  • kabin memuru olmaz barda olmaz şurda olmaz burda olmaz arkadaşım neden olmuyor?
    eğer çalışmayı kabul ediyorsa kendisi, bir sakınca görmüyorsa -ki başvurmuş sakınca görmemiş- olur.
    alacağın hizmete bakacaksın başı örtülü ya da açık kimseyi ilgilendirmez.
    başı kapalıdır, alkol servisi yapar ya da barda oturur içer kime ne ?
    dini inancı olana olmayana, başı açık olana olmayana, inandığının ya da inanmadığının kural/düzenine uygun davranana davranmayana saygı duyulmak zorunda bu insan olmanın bir getirisi bu bir arada yaşamanın gerekliliği bana göre.
  • edirne’de atatürk’e hakaretten tutuklanan zır cahili mi dersiniz ,baş örtüsü var diye thy’ye kabul edilmeyen kızcağızı mı bilemem.içinde hiç tuhaflık aramadan sevinenler var.sanki aynı ülkede yaşamıyoruz da düşmanmışız gibi.bu ülkeyi 28 şubat zihniyeti yönetmiyorsa (ki yönetmiyor)bunlar ne demokrasiye yakışır davranışlar ne de ülkedeki her kurumun ipi elinde olan hükümetin ideolojisine uygun kararlar değil.her türlü ideolojiden ve inançtan bağımsız olarak düşünce özgürlüğü ve eşitlik savunulmalıdır.bunun aksi olarak koyulacak her yasak yapılacak her yargılama ve ya aşağılama ,başka bir gün sizin hoşunuza gitmeyecek haklarınızı kısıtlayan başka bir yasağın meşru zemininin hazırlanmasıdır.umarım sadece seçim yatırımıdır ama bu iş hayra alamet değildir.muhafazakar kesimin mağdurlarının hep kadın oluşu ise ne yazık ki ,daha da büyük ve kolaylıkla simgesel karşılıklar bulabilecek bir sorundur.özetle ,küçük oyuncular kazandıklarını zanneder oysa ki her zaman kasa kazanır:)
  • benim için asla önemi yok.fakat bunu meslek olarak yapmak isteyen kişi kendisi sorgulamalıdır.belki daha makul icra edilebilecek meslekler vardır.fakat hizmet sektöründe yolcuyla iç içe olunacak ve bu mağduriyetten ziyade başka sorunları beraberinde getirebilir.kurum bazı mesleklerde cinsiyetçi de davranabilir.gece bekçisi bir kadın olsa bu kadın için güvenli olmaz bir defa ya da iç giyim mağazasında erkek çalışan tercih edilmez.tedbir amaçlıdır bunlar.
hesabın var mı? giriş yap