• sürekli maruz kalanı sinir hastası yapacak kadar sinir bozucu hareketlerdir. bir takım memleket insanlarının karmaşık iç dünyalarının kat kat katlanarak dışa vurulmasıdır sanki. hani şu jim carrey'n mask filmindeki maskeden takmış, bastırılmışlıklarını salıveriyorlar gibi. günlük hayatta bakıyorsun, adam aslında birazcık mal. trafikte bakıyorsun, malın önde gideni bayrak sallayanı. bir hareketler, bir tavırlar...

    sebebi ne peki?
    trafik denetimindeki "dingo'nun ahırı" ya da "saldım çayıra mevlan kayıra" stratejisi.

    (bkz: devlet buna bir şey yapması lazım)

    askere gittim zamanında. 5 ay boyunda istanbul dışındaydım. anadolu'nun bir beldesinde geçen 5 ay sonunda istanbul'a döndüğümde çiçek gibi olmuştum. iş arama sürecinde çok vaktim oldu bunu düşünmek için. peygamber ocağının kerametine yormuştum. tam hidayete erdim ben şerefsizim derken bir ay sonra benim emektar düldüle kavuşup yeniden trafiğe çıktığımda anladım bendeki genel gerginliğin nedenini.

    trafik dediğin orta dünya gibi. elfinden cücesine, orkundan goblinine çeşit çeşit yaratığı salıvermişler gitmiş. şu tiplere, şu hareketlere bak ya*:

    -- tek sıra halinde dönüş bekleyen şeride önlerden kaynak yapmak.

    bu hareket, az gelişmiş insan fırsatçılığının en güzide örneklerinden biridir, yan kesicliktir. toplumun kaosunda sürekli kendi hakkının yenildiğini düşünen ama o kaosun sebebinin bizzat kendisi olduğunun farkında olmayan hak yiyicilerinin savunması genelde "yea herkes yapıyo" şeklinde çok sağlam bir temele oturmuştur. fırsatını bulduklarında banka hortumlayacak hatta fortumu kendilerine bağlayacak tıynette insanlardır. metroya girerken inenleri beklemeyenler ya da herhangi bir sırada araya kaynayanlardır bunlar.

    \-\
    |-| |-| <- aha bunlar pislik
    |-| |-|
    |-|
    |-| <- bunlar iyi adamlar. bravo bunlara.

    -- ara yoldan otobana çıkarken öndekinden önce sola geçip öndekini sıkıştırmak.

    bu, özellikle istanbul'da çok yapılan öküzlüklerden biridir. otobana çıkarken bildiğiniz gibi ana yola karışma şeridi vardır bir süre. daha sonra bu şerit yavaş yavaş daralarak sağ şeride karışır. siz efendi efendi sinyanlinizi verip otobana girmek isterken arkanıza yapışmış mal, vites düşürüp gaza asılarak sizden önce solunuza geçer. bulunduğunuz şerit git gide daraldığı ve solunuzda da bir manda olduğu için eğer karışım şeridinin sonunda emniyet şeridi doluysa frene basarak yanınızdakinin geçmesini beklemek ya da emniyet şeridinde bir süre tehlikeli olarak ilerlemek zorunda kalırsınız.

    bunu yapan kişiler genelde toplumda "saygısız, ezik hem de tam bir götlek" başlığı altında incelenen kişilerdir. kendilerini ve başkalarını tehlikeye atarken kazandıkları tek şey yakın akrabaları hakkında yapılan oldukça samimi değerledirmelerdir. bu değerlendirmelerden mutlu olacaklar ki sürekli yaparlar bunu. alafranga tuvaletlerde kapağı kaldırmadan işeyip bundan zevk alanlar böyle insanlardır. beraber kuruyemiş yenmez bunlarla. tabaktaki son antep fıstığını kesinlikle bırakmazlar.

    -- şerit dolu olduğu halde öndekine selektör yapmak.

    sol, orta fark etmez, bir şeritte giderken önde onlarca araç olmasına rağmen arkadan dibime kadar girip selektör yapan adam. sen nasıl bir insansın ki herkesi selektörle yara yara ilerleme hayalindesin. sanırsın hz. musa bu arkadaş. elinde asa yerine selektör kolu. denizi yarar gibi yara yara ilerleyecek trafiği. o selektör kolu girsin gözüne lütfen canım kardeşim. ben küçük enişte diyorum bunlara. trafiğin küçük enişteleri. salıverin gitsinler.

    hayır bir de kamyon sollamaya çıkarsınız mesela. önünüz boştur ama sağ şeritteki kamyon konvoyu size göre çok yavaş gittiği için onları geçmeden sağa geçmeniz imkansızdır. ama bir bakarsınız arkadan bir küçük enişte yaklaşmış yine. tıkı tıkı selektör yapıyor. ne istiyosun küçük enişte? 120 ile giderken birden 40'a düşüp sana yol mu vereyim? derdin ne senin bana bir de bakayım?

    bunun aynısı otobüse binerken ya da kalabalık bir şekilde bir kapıdan çıkarken arkanızdaysa sizi ittirir sürekli arkadan arkadan. dönüp "ittirme lan" dersiniz, güler ehe ehe diye. tam bir pisliktir.

    -- makas atmak

    e5 ve tem'in hemen her yerinde gördüğümüz, götüne meksika biberi kaçmış, ya da küçük emrah'ın aldığı o acı haberi (bkz: emrah koş ananı sikiyolar) almış gibi trafikte zigzaglar çizerek giden tiplerin yaptığı şeydir. kırmızıda geçmek, hız kurallarını ihlal etmek gibi hareketlerden daha tehlikeli bir harekettir bu. yapanlar genelde ikiye ayrılır:

    1) bağclar stayla (normalde: 106, 206, şahin, tipo vs. - para bulduktan sonra: siyah bmw, audi falan ne varsa artık). bunların şekli yeter, şekline sıştıklarım.
    2) cadde stayla. (dostum makinede 430 beygir var. benlen birlikte 431 ahahah). bunların ailesinin ilgiden anladığı, cebine para sıkıştırıp "canım oğlum, aslanım" gazını vermektir. babalarını da sevmem o yüzden.

    bu iki grubun ortak özelliği nöronlar arası, dentrit ve aksonlardaki iletişim sorunu nedeniyle yaşanan bir takım nevrotik sıkıntılardır. çok teknik olmayan bir dil ile ifade etmek gerekirse, salaktırlar. makas atarken makas attıkları insanların anlık dikkatsizlikleri ya da beklenmeyen hareketleri sonunda hem kendilerini hem başkalarını yakacaklarını düşünemezler. makas atmak onlar için var oluşlarını bütün dünyaya duyurma yöntemidir. kendilerini, resim yapan bir ressam, şiir yazan bir şair gibi hissetseler de, ilkokulda arka sıralarda oturup sürekli garip sesler çıkararak ilgi çekmeye çalışan çocuk gibidir bunlar. o çocuklar masumdur ama bunlar masum değildir. dayağa karşıyım ama bunlar insanların canını tehlikeye atıp dayağı hak ederler. inşallah bir gün müslüm denen hıyarın arabasına makas atarken çarparlar.

    (bkz: müslüm denen hıyar)
    (bkz: dayak nedir neden atılır)

    -- sinyal vermemek

    ana yola çıkmak için bekliyorsunuz. ileriden bir araba geliyor ana yoldan. bekliyorsunuz ki araba geçsin ben de yola çıkayım. ama araba git gide yavaşlayıp dönüveriyor sizin çıktığınız yola. bir de bunun farkl... bak aklıma geldi böyle tane tane anlatınca yine. lan ben senin ebeniğn femwlekf welfklkn. sinyal versene lan göt!

    neyse, ne diyordum? bir de bunun farklı versiyonu vardır. söz konusu sinyalsiz vatandaş (aynı adam) önünüzde gitmektedir. birden yavaşlar, yavaşlar döner. neden? çünkü tam bir göttür. halbuki sinyalini verse, biz de solundan geçip gitsek ne güzel olur değil mi? ama olmaz. neden? çünkü göttür. başkaları umrunda değildir. sizin iyiliğinizi istemez. para dolu çanta bulsa sahibini aramaz. paraları hüpletir. ertesi gün sınav olduğunu, hastalanıp o gün okula gelmeyen arkadaşına söylemez. çalışıyorsa iş arkadaşlarının kuyusunu kazar. böyle de göttür.

    -- sıkışık trafikte yol vermemek

    ara yoldan ana yola çıkacaksınızdır. amacınız yolu dikine keserek karşı şeritten sol tarafa dönüp devam etmektir. yolun ana yola çıkacağınız tarafında trafik adım adım ilerlemektedir. yani bir insan evladı durup size yol verse, siz geçinceye kadar trafik 1-2 metre ya ilerleyecek ya da ilerlemeyecektir. ama bilin bakalım ne olur. siz ana yola doğru hafif ilerlediğinizde ana yoldan gelmekte olan bir meymenetsiz hemen safları sıklaştırıverir.

    aynı meymenetsizi kırmızı ışıkla kontrol edilen dörtyol ağzında da görürsünüz. "naber lan meymenetsiz" dersiniz. bakar öyle meymenetsiz meymenetsiz. neyse, kendilerine yeşil yanar ama kendi yönlerindeki trafik sıkışıktır. öyle ki onun önünde geçen birkaç araç neredeyse kavşağı kapatmıştır. ama bu zeka küpü ne yapar? trafiğin orada durduğunu ve kendisinin kavşağı kapatacağını bile bile devam eder tam sarı yanarken. bir deve dikeninde bile bulunan mantığa sahip herkesin tahmin edebileceği gibi kavşağı kapatır. size yeşil yanınca hep beraber beklersiniz düğümün çözülmesini. siz ortaya kadar geldiğiniz için size kırmızı yandığında bu sefer bu yavşağın geldiği yönden gelen arabalar aynı durumda kalır. neden? çünkü bu yavşak kendisi bir ışık yanımlık süre daha beklemek istemediği için bütün trafiği kilitlemiştir. buna ben kendi aramda "yavşak - kavşak teorisi" diyorum.

    bunlar trafiğin trolüdür, kımıl zararlılarıdır. bunlardan toplam 5 tanesini istanbul'un kritik yerlerine akıllıca yerleştirmek istanbul trafiğini tamamen kilitlemek için yeterlidir. bunlar yüzünden ne toplantılar kaçırılmıştır, ne kızlar bekletilmiştir, ne ilişkiler sonlanmıştır.

    neyse, şimdilik sinirlerim bu kadarını yazmaya dayandı. bunlar yüzünden araba kullanmaktan soğudum. hayvanatlar.
  • tali yoldan çıkacaksın vermişsin sinyalini bekliyorsun.ileriden araç geliyor,ne hızlı ne yavaş,tam delirtecek hızda.tereddüttesin çıkılır mı çıkılmaz mı diye..derkennn adam gözünün içine baka baka senin çıkacağın yola sapıyor.
    ulan yavşak versene sinyalini,biz de bilelim ne halt yiyeceğini,çıkalım yola!
  • büyük şehirlerde yaşayan insanlarımız hakkında kişiyi fikir sahibi yapan durumlardır, aslında.

    örnek olsun;

    bir kavşaktan döneceksiniz. sıra var. sinyalinizi vermiş, sıradan ilerliyorsunuz. arabanın biri gelir, herkesi geçer ve hooop! o kavşağa girer. neden? çünkü; biz aptalız ve o sürücü dünyanın en zeki insanı. neden? çünkü; biz kul hakkı yemeği, çakallık yapmayı akıl etmek yerine, sıramızı bekliyoruz.

    üç şeritli bir yol düşünün. ilk iki şeridi, bir kavşağa girmek isteyen araçlar tarafından işgal edilmiş. önünüzdeki araç birden frenlere abanıyor ve akan şeridi de tıkayacak şekilde çapraz olarak orta şeritte duruyor. ölün mü, öldürün mü?

    arabasını çapraz park eden yavşaklar... düz park edemez. yapamaz. arabasını sıçar gibi bırakıp gider. dörtlülerini yakmanın her şeyi çözeceğini zanneder, bu yavşak.

    kendi şeridinizde giderken üstünüze üstünüze gelen sikik kafalı. bu da yeni moda oldu. resmen direksiyonu sizin üzerinize kırıyorlar. cins midirler, manyak mıdırlar...

    çakarlılar. bir arkadaşım var. araç aksesuarları sektöründe. abi, diyor, her gün en az on kişi çakar taktırıyor, dedi bana. trafik mi tıkalı? bunlar her yeri işgal ediyorlar. emniyet şeridi onların. ve bunların çoğunluğu ne polis, ne de devlet görevlisi. bütün lüks arabalara çakar takıyorlar, takmayanı da dövüyorlar. hangisi polis, hangisi vatandaş bilemediği için de insanlar bunlara bulaşmaya tırsıyor.

    motorcular... trafikte tüm sakat hareketleri yapıyorlar. güvenli, trafik kurallarına uygun ve güzel motor sürenleri dışarıda bırakarak söylüyorum, hepiniz yavşaksınız. kendiniz için saygı isterken, her türlü piçliği yapma hakkını kendinizde buluyorsunuz. biz de kural tanımayalım ve tam yanımızdan geçerken arada sıkıştıralım sizi... hoşunuza gider mi? ha? yengeçler sizi...

    selektör yapanlar. ulan yavşak oğlu yavşaklar! yağmur yağıyor. sağım ve solum boş. kendi şeridimde gidiyorum. geç, git işte. ne selektör yapıyon? ben de inadına yol vermiyorum. ayı gibiyim zaten. önümü kesip de araçtan ineni pis ederim.

    bunlar aklıma gelenler...

    trafikte kurallara uygun kullanın şu araçları. efendi olun biraz.
  • bazı gerizekalıların sinyal kullanmaması.
  • özellikle sabah ve akşam yoğunluğunda ekseri servis araçları olmak üzere kırmızı ışıkta sağ veya sola dönüş sırasında bekleyen onlarca aracı hiçe sayıp yan şeritten dönüşe yeltenen man kafalar...

    bunun farklı versiyonu da var, yine kırmızıda beklerken boş olan sağ ya da sola dönüş şeridinden gelip düz devam eden dlyrklar...

    bi siz akıllısınız amk. onca araç enayi ya, sıra bekliyor.
  • neyse ki insanları çıldırtan bir şoför değilim bunu öğrendiğim başlık.

    bakınız burası çokomelli, bilen bilir hollanda trafik konusunda çok çok ileride. bu memleketi görmeden önce ben de söz konusu dalyaraklıkların bir çoğunu yapıyordum, yalan değil, çünkü öyle görmüştüm amk. medeniyet sıfır. neyse sonra gittik gördük yaşadık canına yandığmın memleketinde, dedik ki "vay amına koyayım medeniyet ne güzel bir şeymiş..."

    sonra döndük memleketimize, yayaya yol vermeler, viraj değiştirmelerinde sinyaller, tali yoldan çıkacak olan araca yol vermeler, karşı yoldan gelip tali yola girecek araca yol vermeler, arkadan hızla gelen araca sağ şeride geçerek yol vermeler falan derken bir baktım, ben ne güzel insanım amk, resmen alfayım trafikte... ki zor bir şey de değil, birazcık beyni olup onu kullanabilen herkes bu saydıklarımı yapabilir. ama ben bu saydıklarımı yaparken bir bakıyorsun, yol verdiğin yaya, sana küfür ediyor "geçsene hadi amuha goduum" falan, ya da karşıya çarpraz geçiyor, neyse diyorsun, derken sağa sinyal verdiğin anda götün teki senin sağa geçmeni beklemeden senin sağına geçmeye başlamış bile... sonra sen güzel güzel trafikte beklerken bir bakıyorsun piç kurusunun biri emniyet şeridinden gelip hopp önüne kırıyor amına kodumun arabasını, yol vermeyince kornaya abanıyor, inip o kornayı götüne sokasın geliyor falan ama medenisin ya, yapmıyorsun...

    yani arkadaşlar evet medeniyet güzel, ama bu kadar orospu evladı varken senin medeni olman pek bir şey ifade etmiyor. daha çok kendini salak gibi hissediyorsun...
  • sinyal vermeden sağa sola dönen yavşak oğlu yavşaklar. öylelerine arabadan inip o sinyal kolunu götüne sokasım geliyor.
  • dönüşlerde, dönülen şerit üzerinde durup dönmeyip düz giden, sağındakilere dünyayı dar eden eğitimsiz öküzlerin yaptığı harekettir.
hesabın var mı? giriş yap