• gözlemlediğim bir gerçek bu.

    sağa sola gidiyorum mesela. bakkala çakkala. tabi hemen mesleğimi söylüyorum: "selam, ben mühendis hevipeyra". bakkal elindeki salamı dilimlerken kafasını çevirip yüzüme bakıyor ve "naber lan keranacı" diyor. yüzüme sıcacık bir gülümseme oturuyor işte tam o anda. içim karıncalanıyor. midemde kelebekler uçuşuyor.

    sevildiğini bilmek kadar güzel bişey yok bu dünyada bence. sevgiyle kalın...
  • bence bunun istatistiği çıkarılmalı ve herkesin mühendisleri sevdiği ortaya çıkmalı. kesin gerçek bişey bu söylediğim. yani tamam, sonuçta sikini sallasan mühendise çarpıyo ama hepsi de kendini sevdiriyo be. böyle bi afacan, telaşlı halleri yok mu hele. nasıl sevilmez yaa. canım benim.
  • polisimizin de içine dahil olduğu durum. nede olsa onlarda halktan. yolda kimlik soran polise bilgisayar mühendisiyim dediğimde tamam gerek yok sen devam et demiş içindeki teorik mühendis sevgisini pratiğe dökmüştür.
  • ne yazık ki diğer mesleklerden nefret ettikleri oranda değildir.

    sonuçta bu duygu işi. insan sevmediğinden neden nefret etsin? kendimi türk halkının sadık karısı gibi hissettim şimdi. doktorlarla, avukatlarla büyük aşklar yaşayıp bizi aldatıyorlar. ardından kavga edip onlardan nefret ediyorlar ve eve dönüp aşkım hayatım diyorlar bize. yemeyiz artık bu numaraları. bu düzen değişecek dostum. bizden de nefret edin lan!
  • mesleklerinin direkt olarak insanla değil makine vs. ile ilgili olmasından olabilir.
  • mühendislik mezunu öğrenciler işletmecilerin, iktisatçıların, uluslararası ticaretçilerin ve birçok başka bölümün öğrencilerinin girmek isteyecekleri işlere bu hızla alınmaya devam ederse, çok fazla uzun süreceğini sanmam.
  • herkesin mühendislerden bir çıkarı olmasından dolayıdır. televizyon bozuk, bilgisayar formatlanacak, cep telefonuna apaçi melodisi yükleyemedim, bizim evin kolonları sağlam mıdır acaba, bağ bahçe yapıcam nasıl olmalı, kaldırımları sevmedim diye uzar gider çıkar ilişkileri halkımızın mühendislerimizle
1 entry daha
hesabın var mı? giriş yap